'Bunun siyasi değil, hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz'
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, tutuklanan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'e dair konuştu. Erbakan, Özer ile ilgili, “Bunun siyasi bir süreç değil, hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz.” dedi.
12punto
Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, partisinin genel
merkez binasında düzenlediği İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.
Erbakan, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu en önemli
tehdidin, güven ve ahlak bunalımı olarak tanımlanabileceğini söyleyerek, “Sokak
ortasında işlenen vahşi cinayetlerden, yenidoğan bebeklerin katliamına hatta
bebek katilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne davet edilmesine kadar son
derece kan donduran olayları arka arkaya maalesef yaşıyoruz" dedi.
YRP lideri şöyle devam etti:
"Milletimiz caddelerde, sokaklarda hatta hastanelerde
dahi kendisinin veya evlatlarının başına ne geleceğinden endişe duyuyor. Büyük
bir güven bunalımı yaşıyor. Yine milletimiz marketten aldığı bir gıda ürünüyle
ilgili veya bir restorana gidip yediği bir yemekle ilgili çok çok ciddi endişe
yaşıyor. Dolayısıyla toplumsal olarak büyük bir güven ve ahlak kullanımı
içerisinde bulunuyoruz. Şeffaf, adil ve ahlaklı bir düzen her insanın ve her
toplumun ihtiyacıdır. Önce ahlak ve maneviyat anlayışını her alanda, her
kurumda bir şiar haline getirmemiz gerekiyor. Dünyacı ve materyalist zihniyet
yerine maneviyatçı ve ahiret öncelikli bir zihniyete dönüş yapmamız
gerekiyor."
‘BUNUN SİYASİ DEĞİL, HUKUKİ BİR SÜREÇ OLMASINI TEMENNİ
EDİYORUZ’
Erbakan, 'PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak' iddiasıyla tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile ilgili, “Bununla ilgili iktidar kanadı çok ciddi iddialar, deliller var diyor. Ancak muhalefet kanadı özellikle de tabii CHP, bunların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bunun siyasi bir süreç olduğunu ifade ediyor. Tabii Türkiye'de yıllardan beri yaşadığımız hukuki süreçler yargıya, adalet kurumuna güvenin sarsılmış olması dolayısıyla bizim de içimiz tam manasıyla rahat değil, ancak iktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz. Bunun siyasi bir süreç değil, hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz. Ancak burada tabii kayyum atanması yerine daha önce de ifade ettiğimiz gibi belediye meclisinin seçeceği, görevlendireceği bir belediye başkan vekilinin bu görevi yapmasının daha uygun olacağını ifade ediyoruz” dedi.
‘ASGARİ ÜCRET 35 BİN LİRA OLMALI’
Fatih Erbakan, asgari ücret ile ilgili de iktidara şu çağrıyı yaptı:
"Sayın Özgür Özel'in asgari ücret ile ilgili söylediği rakamı 5 bin lira daha arttırarak bir 35 bin lira demiştik. Bunu da şuna göre söyledik. İki asgari ücret alan bir hane en azından yoksulluk sınırında bir gelire sahip olsun. Çünkü yoksulluk sınırının bugün 70 bin lira olmuş. İki asgari ücret bir haneye girdiği zaman en azından yoksulluktan kurtulsunlar, bu sınıra gelebilsinler. 194 milyar müteahhitlere yapılacak ödemenin en az yarısı fazladan yapılan bir ödeme. Bu sayıştay raporlarında da var. Nasıl paranın fazladan aktarıldığını, nasıl usulsüzlükler olduğunu ifade ediliyor.
Bununla beraber şu vergi muafiyetleri, 2,1 trilyon lira, 60
milyar dolar 8-10 tane holdinge vergi muafiyeti yapacağımıza bunu millete
verelim. Asgari ücreti tabii ki işveren ödüyor ama bu imkanlarla işverene
destek sağlayalım ki, o da bu 35 bin liralık asgari ücretin altında ezilmesin.
Dolayısıyla biz de tabii Yeniden Refah Partisi olarak yüzde 20-25’lik bir
artışın daha hemen şubat ayında, mart ayında yine açlık sınırının altında
kalacağını ifade ediyoruz. Asgari ücretin en azından 35 bin lira seviyesine gelmesi
gerektiğini söylüyoruz. Bunun mantığı da iki asgari ücretin en azından
yoksulluk sınırı seviyesine gelmesidir. Tabii aynı zamanda 12 bin 500 lirada
kalmış olan emeklilerimizin de durumunun iyileştirilmesi ve her zaman
söylediğimiz gibi emekli maaşının da en azından asgari ücret seviyesine
getirilmesi lazım."