Çetin Doğan hastaneye kaldırılmıştı: Eşinden ilk açıklama geldi

28 Şubat Davası’ndan tutuklu bulunan 84 yaşındaki emekli Orgeneral Çetin Doğan, 1 Mart’ta geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı.

12punto

28 Şubat Davası’ndan tutuklu bulunan 84 yaşındaki emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan, eşinin son 14 senesinin yarısından fazlasını “siyasal mahiyeti apaçık ortada olan çeşitli davalar” kapsamında üç farklı cezaevinde geçirmek zorunda kaldığını anımsattı.

"ÖLÜMÜNE NEDEN OLABİLECEK MAHİYETTEDİR"

T24'te yer alan habere göre; Nilgül Doğan, Çetin Doğan için Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı sağlık raporunun bir senedir Cumhurbaşkanlığı’nda bekletildiğini aktararak “Eşimin hafta sonu yaşadıkları ölümüne neden olabilecek mahiyettedir. Adil olmayan ve siyasal bir saikle yürütülen yargılama neticesinde eşim aleyhinde tesis edilen müebbet hapis cezası, fiilen idam cezasına dönmüş durumdadır” dedi.

Nilgül Doğan yaptığı açıklamada, İzmir F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan eşi Çetin Doğan’ın 1 Mart gecesi 23.00’te şiddetli bir göğüs ağrısı geçirdiğini belirtti. 

Doğan’ın ağrısından dolayı hücresinde bulunan acil durum butonuna ulaşamadığını belirten eşi, Doğan’ın hayatını bilinç kaybı yaşamadan alabildiği iki adet dil altı hapına borçlu olduğunu aktardı.

"GECE 2'DE HASTANEYE SEVK EDİLDİ"

Nilgül Doğan, eşinin hastaneye kaldırılmasıyla ilgili “Acil servis hekiminin cezaevine gelebilmesine kadar Çetin’in tansiyon değeri 22’ye kadar yükselmiş, bunun üzerine kendisi aynı gece saat 01:00 civarında Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi’ne sevk edilmiştir. Burada yapılan ön tetkikler sonucunda Ege Üniversitesi Hastanesi’nin Kardiyoloji Bölümü’ne sevki uygun görülmüş ve gece saat 02:00 civarında sevki gerçekleştirilmiştir” dedi.

Doğan’a Ege Üniversitesi Hastanesi’nde gördüğü tedavi neticesinde safra kesesine stent takıldığını aktaran eşi, Doğan’ın ikinci bir tedavi için tetkiklerinin sürdüğünü belirtti.

"TEK BAŞINA BİR HÜCREDE HAYATINI İDAME ETTİRMEK DURUMUNDA KALMIŞTIR"

Doğan açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“84 yaşındaki eşim, yaşamının son 14 senesinin yarısından fazlasını siyasal mahiyeti apaçık ortada olan çeşitli davalar kapsamında verilen adil olmayan kararlar nedeniyle üç farklı cezaevinde geçirmek zorunda kalmıştır. Son iki buçuk seneyi aşkın bir süredir de Buca F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tek başına bir hücrede hayatını idame ettirmek durumunda kalmıştır. Kalp ve yüksek tansiyon dahil, hayati risk arz eden çeşitli kronik hastalıkları başta Adli Tıp Kurumu olmak üzere pek çok resmi ve hususi sağlık raporu ile halihazırda tespit edilmiştir.

"2 KEZ MİDE KANAMASI GEÇİRDİ"

Adli Tıp Kurumu’nun eşim hakkında düzenlediği sürekli hastalık ve kocama halini tespit eden Nisan 2023 tarihli raporu sonrasında Anayasa m.104/16 (sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile cezanın kaldırılması) kapsamındaki sürecin işletilmesine yönelik işlemler Adalet Bakanlığınca Mayıs 2023’de resen tamamlanarak eşimle ilgili dosya Cumhurbaşkanlığı Makamına gönderilmiştir. Buna karşın sancılı süreç her nedense bugüne kadar tamamlanmamıştır. Eşim bu zaman zarfında iki kez mide kanaması geçirmiştir. Eşimin kritik sağlık durumu nedeniyle bu hafta sonu yaşadıkları ise onun neredeyse ölümüne neden olabilecek mahiyettedir.

"İDAM CEZASININ İNFAZI..."

Bugün, ailem adına sesleniyorum. Ülkemizde idam cezası bundan 20 sene önce kaldırıldı. Ancak adil olmayan ve siyasal bir saikle yürütülen yargılama neticesinde eşim aleyhinde tesis edilen müebbet hapis cezası, fiilen idam cezasına dönmüş durumdadır. Anayasanın Cumhurbaşkanına verdiği görev ve yetkiler kapsamında bir karar alınmadığı takdirde, idam cezasının infazı, eşimin hücresinde bulunan çağrı butonuna basamadığı ya da hastaneye zamanında yetiştirilemediği bir sonraki seferde gerçekleşecektir.”