CHP'li vekil o tehlikeye dikkat çekti: Yangınlarla ilgili dikkat çeken açıklama

Bursa'daki orman yangınlarıyla ilgili tepkiler büyüyor. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, yangının büyümesinde havadan müdahalenin yetersizliğini vurgulayarak, iktidarın orman politikalarını sert bir dille eleştirdi. Sarıbal, yangınla mücadelede karadan yapılan müdahalenin yetersiz olduğunu ve havadan destekle sorunun çözülemeyeceğini ifade etti.

"HAVADAN MÜDAHALE ZAYIF"

Sarıbal, "Bu tür engebeli arazilerde, eğimin yüzde 90’a varan kayalık alanlarda yangın söndürülemez" dedi. Yangınla mücadelede helikopter ve uçakların yeterince etkin olmadığını belirten Sarıbal, "Dün akşamdan beri mücadele ediyoruz, ancak gerçek şu ki, havadan müdahale bu kadar zayıf olduğu sürece yangın devam edecektir" şeklinde konuştu.

Sarıbal, şunları kaydetti:

"Dün saat 17.30 civarlarında başlayan yangın ne yazık ki hava müdahalesinin olmamasından dolayı hızlıca yayıldı. Neden bu kadar etkili oldu? Çünkü sıcaklık çok yüksekti. Üç temel neden: nemin düşüklüğü, sıcaklığın yüksekliği ve rüzgar. Yangın, çok hızlı yayıldı. Buralar bizim Samanlı Dağları dediğimiz çoklu dağlar, engebeli ve dağınık bir bitki örtüsü var. Yerleşim alanlarıyla iç içe. Hemen şurada TOKİ var.

 O kadar mücadele ettik olmasın diye ama yapıldı. Sadece bir belediye başkanının hırsı yüzünden 2 binin üzerinde konut yapıldı. 8 bin insan yaşıyor. Böyle bir yere yerleşim yeri yaptığınızda fırtınayı düşünürsünüz, depremi düşünürsünüz. Elbette yangını düşünürsünüz ama yine de yaptılar. Dün akşam yangın hızlıca yayılınca Karahıdır Köyü tamamen, İğdir Köyü kısmen boşaltıldı. Avdancık köyü kısmen boşaltıldı. O kadar köy boşaltıldı ve etkilendi ki elbette canlılar, küçükbaş hayvanlar vardı, barınaklar vardı, börtü böcek, doğal yaşam, ekolojik yaşam her şey yerle bir oldu.

"Toplasanız 10 kez su atımı olmamıştır havadan"

Bu dağların şöyle bir özelliği var, bu dağlar olmazsa yağmur yağmaz Bursa'da. Bu dağ kar yağdığı zaman biz o yıl ürünümüzün bereketli olduğunu biliriz. Biz çocukken buralarda hayvancılık yapardık, çobanlık yapardık, maalesef çok üzgünüm. Yenişehir Havaalanı hemen şurada. Kuş uçuşu 30 kilometre. Oradan uçak havalansa 10 dakikada burada. Gemlik Körfezi su alma kapasitesi çok yüksek. Gölbaşı Tatlı Su Barajı var. Yine hemen yakında Ericek Barajı var, Demirtaş Barajı var. Helikopter, bütün bu bahsettiğim su havzalarından suyu çok rahat alabilir. Ama yoklardı, gelmediler. Dünden bugüne kadar toplasanız 10 kez su atımı olmamıştır havadan. Ama yerden çok büyük bir mücadele verildi.

Gerçek şu ki, bu tür engebeli eğimin yüzde 90'lara vardığı ve kayalıkların olduğu alanlarda siz karadan yangını söndüremezsiniz. Dün akşamdan itibaren köylüler, çiftçiler, AFAD, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Balıkesir, Yalova, Denizli Belediyeleri geldiler. Bursa'nın bütün belediyeleri geldiler ama yangın sönmedi ve devam ediyor. Bakan açıklama yaptı dedi ki, 'Yangını durdurduk'. Yangın nasıl duruyor burada biliyor musunuz? Artık yanacak bir şey kalmadığı noktada yangın duruyor. Çünkü yanacak çam, bitki, canlı kalmamış oluyor.

Dün bu kadar çabaya rağmen, gece hiçbir hava müdahalesi olmadı. Sabah yangınlar hem dün akşamki yerlerden hem de yeni yerlerden devam etti. Şu anda 50 noktanın üzerinde yangın hareketi var. Hava yoluyla ateş söndürülür. Karayla da var olan közler söndürülür ve yangın biter. Ama bu hiç mümkün olmadı. Şu rüzgar devam ettiği sürece, şu nem olduğu sürece, havadan helikopter ve uçak müdahalesi bu kadar zayıf olduğu sürece daha burada yangın devam edecek.

"23 yıldır ormanlardan elde ettiğiniz parayı ne yaptınız?"

Sarayın 12-13 uçağı var, 7-8 saray var. Bunlara para var. Şu soruyu sizler aracılığıyla sormak isterim, 23 yıldır ormanlardan elde ettiğiniz suntaya dönüşen, ahşaba dönüşen, kısaca ticarete dönüşen o ürünlerin parasını ne yaptınız? O ürünlerden aldığınız parayı uçağa, amenajmana, orman planlamasına yatırsaydınız, yangın yollarının önüne selvi ağaçları dikerek kozalakların atılmasına, uçmasına engel olsaydınız bugün bu olmazdı.

"Bu işin bütün sorumlusu maalesef iktidarın temel politikaları"

Kime suç bulacağım? Rüzgar var diye iklime mi suç bulacağım? Bu işin bütün sorumlusu maalesef iktidarın temel politikaları. Tercihi böyle. Ormanları kaderine terk ettiler. Eğer bu bölgeye yağmur yağmazsa Bursa susuz kalır. Bu dağlarda su olmazsa, kar olmazsa Bursa suyunu bulamaz. Yağmur yağması için orman gerekli. Peki var mı? Maalesef yok.

"Türk Hava Kurumu'nun uçakları şu anda Ankara'da bekliyorlar"

Hiçbir yerde yangın tam sönümlenmiş değil. Yaklaşık 10 köyü etkileyen bu yangın devam ediyor. Hiçbiri sönmedi. Sönmüş gözüken yangınlar bir kozalağın hareketiyle tekrar canlanır. Görünürde sadece bir uçak var. 2023 yılında sadece yaklaşık bin 400 orman yangını var. 2024 yılında 2 bin 500 orman yangını var yıl boyunca tespit edilmiş. Ama şu anda temmuzun sonuna doğru gidiyoruz ve 3 bini geçen yangın var. Bu 'tedbir alın' demektir. Türk Hava Kurumu'nun uçakları şu anda Ankara'da bekliyorlar, neden onlardan yardım almıyoruz?

"İşte cehennem..."

Öyle bir gün ki yangın dursun diye bekliyoruz. Siyaset yapmak istemiyorum ama hani vatandaşa 'bu dünyada şükredin öbür tarafta cennete göndereceğiz' diyorlar ya cehennemle korkutarak... İşte cehennem. Bu cehennemden kurtulmanın yolu akıldır, bilimdir, ortak mücadeledir, yatırım yapmaktır, bilimsel olmaktır, tedbir almaktır.

Maden Kanunu'nu onayladılar. Mera, orman hepsi sözüm ona ülkenin geleceği için yapıldı ama görüyoruz ki daha çok yanacak bu ormanlar. Her şey olabilir. Sen orman yangını söndürmeye hazır olmalısın. Bu ülkenin kaynaklarını bunun için kullanmalısın.

Saray için, uçak için, kendi özel uçağın için, cezaevleri için değil. Buraya harcayacaksın. Daha ne söyleyeyim? Kimi nasıl suçlayayım? Ne geldiyse başımıza o saray ve onun bakanlarının ve onların uygulamaları yüzünden geldi. Bunun sorumlusu onlardır."