Davutoğlu ve Babacan AKP'de kriz yarattı! İşte kulislerde konuşulanlar...
AKP'ye döneceği iddialarıyla gündemden düşmeyen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu hakkında parti kulislerinde konuşulanlar gün yüzüne çıktı.
12punto
Son dönemde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ılımlı mesajlar veren DEVA Partisi lideri Ali Babacan ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun AKP'ye döneceği iddiaları yüksek sesle dile getiriliyor.
Taraflar söz konusu iddiaları yalanlasa da, Babacan ve Davutoğlu'nun isminin gündemde olması AKP'de rahatsızlık yarattı. Nefes yazarı Nuray Babacan, Davutoğlu ve Babacan'a ilişkin AKP kulislerinde konuşulanları köşesine taşıdı.
Çoğunluğun, bu ekibin tekrar partiyle eklemlenme çabasından hoşnut olmadığını iddia eden Nuray Babacan, “Her krizde bu isimlerin yeniden gündeme getirilmesi doğru değil. Parti içerisinde bir nöbet değişikliği olacaksa, göreve hakkıyla üstlenecek isimler var. Uyumlu çalışmak suç oluyor bazen. Sorun çıkaran yaramaz çocuklar ödüllendirilmemeli…” yorumlarının yapıldığını ileri sürdü.
"GİDENLER ÖDÜLLENDİRİLİYOR"
AKP içinde ‘Gidenler ödüllendiriliyor, kalıp mücadele edenler cezalandırılıyor’ bakışının hakim olduğunu dile getiren yazar, “Özellikle Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olduğu dönemde, Erdoğan’a yakın isimleri tek tek çizdiğine, görevden uzaklaştırdığına ilişkin örnekler anlatılıyor. Eski defterler açılıyor” kulislerini aktardı.
DEVA Partisi’nde siyaset yapan Ali Babacan ve ekibine yönelik tepkilerin daha makul olduğunun altını çizen Nuray Babacan, “Ancak her iki siyasinin de sonuçta yeni parti kurup kendilerine koruma kalkanı oluşturdukları, bu süre zarfında AKP’ye yönelik sert eleştirilerde bulundukları örneklerle anlatılıyor. Tabi toplumda yüzde 1 karşılık bulamadıklarının da altı çiziliyor” diye de ekledi.
Nuray Babacan’ın “AKP’de ‘eski dostlar’ krizi” başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:
“Her krizde bu isimlerin yeniden gündeme getirilmesi doğru değil. Parti içerisinde bir nöbet değişikliği olacaksa, göreve hakkıyla üstlenecek isimler var. Uyumlu çalışmak suç oluyor bazen. Sorun çıkaran yaramaz çocuklar ödüllendirilmemeli…”
Bu sözler, AKP dışında siyaset yapmayı tercih eden Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve ekibiyle ilgili içerde konuşulanlar. Çoğunluk, bu ekibin tekrar partiyle eklemlenme çabasından hoşnut değil.
Konuya partinin içinden bakınca farklı bir manzara ortaya çıktı. Bugünkü yapıyla seçimi kazanmalarını mümkün görmeyenlerin eski ekibi toplama çabası, gelecekte olası yeni ittifaklar için hazırlık yapma planları pek sempati yaratmamış gibi.
“Gidenler ödüllendiriliyor, kalıp mücadele edenler cezalandırılıyor’ bakışı hakim. Geçmişte bu ekipler tarafından dışlanmış kişilerin duyguları o kadar da sıcak değil.
Özellikle Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olduğu dönemde, Erdoğan’a yakın isimleri tek tek çizdiğine, görevden uzaklaştırdığına ilişkin örnekler anlatılıyor.
Eski defterler açılıyor. Davutoğlu’nun başbakan olmasıyla ilgili parti içinde yapılan temayül yoklamasında isminin çıkmadığı, Binali Yıldırım’ın isminin önde çıkmasına rağmen Erdoğan’ın talebiyle sonucun değiştirildiği anımsatılıyor. O dönem çok konuşulan bir konuydu.
Yani milletvekillerinin kendisini istemediği, bugünkü havanın da farklı olmadığı öne sürülüyor. Davutoğlu için “O dönemki havası çok başarılı, çok tercih edilen biri olduğu yönündeydi. Oysa Erdoğan getirdi, pişman oldu, Erdoğan götürdü” diyenler var.
DEVA Partisi’nde siyaset yapan Ali Babacan ve ekibine yönelik tepkiler daha makul. Ancak her iki siyasinin de sonuçta yeni parti kurup kendilerine koruma kalkanı oluşturdukları, bu süre zarfında AKP’ye yönelik sert eleştirilerde bulundukları örneklerle anlatılıyor. Tabi toplumda yüzde 1 karşılık bulamadıklarının da altı çiziliyor.
AKP’den kopanların kurduğu iki siyasi partinin kritik dönemlerde kilit rol oynamak ve avantajlı çıkmakla ilgili tavır sergiledikleri geçmişte de görüldü. Millet İttifakı’ndan herkes zararla çıkarken, onların nasıl kârlı çıktıklarını herkes biliyor.
Bu isimler, parti kurarken, kendilerine yönelik olası saldırıları bir kurumsal yapının içinde daha kolay savuşturacaklarını düşündüler ve bugüne kadar sonuç aldılar. Şimdi seçim yaklaşırken, yeni bir ‘sıçrama rampası’ aradıklarına ilişkin yorumlar var.
Küçük partilerin büyük hedefleri…