Dilek İmamoğlu’ndan duruşma salonu ve yargılama takvimine tepki: 'Bunlarla mı övüneceğiz?'

Dilek Kaya İmamoğlu, Ekrem İmamoğlu dosyasında duruşmanın aylar sonrasına bırakılmasına ve hiçbir tutuklu için tahliye kararı verilmemesine tepki gösterirken, Silivri’de yapılması planlanan büyük duruşma salonunu da eleştirerek sürecin savunma hakkını ve kişi özgürlüğünü ihlal ettiğini söyledi.

12punto

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, Silivri’de yapılacağı belirtilen duruşma salonu ve yargılama takvimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

İBB davasının tensip zaptının geç düzenlenmesine ve hiçbir tutuklu için tahliye kararı verilmemesine tepki gösteren Dilek Kaya İmamoğlu, duruşmanın aylar sonrasına bırakılmasının savunma hakkını fiilen ortadan kaldırdığını kaydetti.

Sürecin başından bu yana anayasal ihlallerle ilerlediğini vurgulayan Dilek Kaya İmamoğlu, Silivri Cezaevi'nde yapımına başlanan büyük duruşma salonunu da eleştirdi.


"ÜLKEMİZ BUNLARI HAK EDİYOR MU?"

Dilek Kaya İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yargı sürecine dair şu ifadeleri kullandı:

"11 Kasım 2025’te iddianame açıklandı. Tam 1 ay sonra, bugün tensip zaptı düzenlendi ve duruşma günü 9 Mart 2026 tarihine verildi. Sevdiklerimiz içeride aylardır haksızca, hukuksuzca, tamamen siyasi saiklerle delilsiz ve somut dayanaktan yoksun şekilde tutsak edilirken tensip zaptında 1 tek kişi dahi tahliye edilmedi. 106 kişinin tümü adeta matbu bir gerekçeyle tutsak edilmeye devam edilecek. Duruşma ise tam 3 ay sonraya verildi. Tüm bunlar ne demek biliyor musunuz? Bu masum insanların sadece savunma hakkını kullanabilmesi, mahkemede kendini savunabilmesi için 1 yıl içeride tutsak edileceği anlamına geliyor.

Şimdi öğreniyoruz ki; Silivri'de Avrupa'nın en büyük duruşma salonu yapılacakmış(!) Ülkemiz bunları hak ediyor mu? Bunlarla mı övüneceğiz? Savunma hakkımız yok sayılıyor, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal ediliyor ve sürecin tamamı en başından itibaren tüm Anayasal haklarımız ihlal edilerek ilerletiliyor. Artık bu hukuk garabeti son bulsun. Anayasamızın 2. maddesinde yazıldığı gibi hukuk devleti olmanın gereği ihya edilsin. Sadece biz tutuklu ailelerin değil, ülkemizin bir nefes almaya ihtiyacı var. Bu kötülüğü bize de, ülkemize de daha fazla yapmayın."