Dilruba’nın avukatı konuştu: ‘AKP’nin politikalarından bu sürecin etkilenmemesi adına konuşmayacağız’
İzmir’de dört gün önce bir sokak röportajında sosyal medya erişim engeline karşı yorumlarını dile getiren Dilruba K., dün sabah saatlerinde çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi. Dilruba K.’nın avukatı Hüseyin Yıldız hukuki süreci ve Dilruba K.’nın sağlık durumunu 12punto’ya anlattı.
12punto
Hikmet Eren ÇELENK 12punto.com.tr
Instagram ve hükümet arasında yaşanan kriz sonucunda Türkiye’de sekiz günlük bir Instagram erişim engeli yaşanmıştı. Kriz sürecinde RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, sokak röportajlarının takiplerinde olduğunu belirttikten kısa süre sonra ‘Tüysüz Mikrofon’ isimli Youtube kanalına röportaj veren Dilruba K., erişim engeline dair yaptığı yorumlardan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Dilruba K., verdiği röportajda; “Elin Arap’ı öldü diye ben yas tutmak zorunda değilim. Utanmasa 40’ını biz çıkartacağız. Tamam anladık ülke buna teslim edildi de babasının çiftliği gibi kullanıyor. Bu yaptığı darbe, sosyal medyayı kapatması darbe, hayvan katliamı ile ilgili yasa çıkartması darbe, şu an parmağında oynatıyor bu çok yanlış” ifadelerini kullanmıştı.
Dilruba K.’nın avukatı Hüseyin Yıldız hukuki süreci ve Dilruba K.’nın sağlık durumunu 12punto’ya anlattı.
Son durumu özetleyen Avukat Hüseyin Yıldız “Bizim itiraz sürecimiz var. İtirazımızı yaptık. İşin açığı AKP’nin politikalarından bu sürecin etkilenmemesi adına tutuklamaya itiraz yapana kadar herhangi bir açıklama yapma gereği duymuyoruz” dedi.
Avukat Yıldız, Dilruba K.’nın tutukluluk sürecine ilişkin “Tutuklamaya itiraz edip sonucunu alana kadar tüm ailenin katılımıyla bir basın açıklaması yapacağız” bilgisini verdi.
(Dilruba K'nın avukatı Hüseyin Yıldız)
DİLRUBA’NIN ANNESİ: SAĞLIK SORUNLARI VAR
Dilruba K.’nın Şakran Kadın Cezaevi’ne gönderildiğini belirten Avukat Yıldız, Dilruba K.’nın sağlık problemlerine ilişkin ise şunları söyledi:
“Annesinin bana verdiği beyana göre Dilruba’nın sağlık sorunları var. Ben annesinden e-nabız üzerinden raporları çıkartmasını istedim. Tabi bu durumda tutukluluğun devam etmemesi yönünde ayrıca bir itirazımız olacak. Hasta olduğu için tutukluluk tedbirinin çok ağır olacağı yönünde bir itirazımız olacak, bunu da mahkemeye sunacağız. Raporları çıkartacak getirecek. Bize annesi anksiyeteyle ilgili gördüğü bir tedavisi olduğunu söylemişti ama raporlar olmadan mahkemeler bu tarz beyanlara itibar etmiyor.”
Avukat Hüseyin Yıldız, Dilruba’nın annesinin itiraz süreci bitene kadar açıklama yapmak istemediğini ve kızının geleceği noktasında tedirgin olduğunu söyledi.
İtiraz için çalışmalarını sürdürdüklerini, dilekçelerini hazırladıklarını, en geç perşembe günü itirazın kendileri tarafından yapılacağını belirten Avukat Yıldız, müvekkili ile bizzat görüştüğünü ve kendisinin şu an için kamuoyuna herhangi bir mesajı olmadığını ekledi.
AKP’Lİ MÜCAHİT BİRİNCİ DE TUTUKLAMAYI ELEŞTİRDİ
Kararın sosyal medyada gündeme gelmesinden sonra siyasilerden ve hukukçulardan tepkiler ardı ardına geldi. AKP’li Mücahit Birinci kararı eleştirenler arasında yer aldı.
AKP’li Mücahit Birinci “Hukukçu olarak yorumum, zira tartışmaya yer yok: TCK 216/2 kapsamındaki suç, ceza alt sınırı itibarıyla tutuklamayı gerektirmez. İnsani öfke hissettiğimiz birine karşı dahi olsa, adil olmayı, biz ceddimizden öğrendik. Devletin büyüklüğü adaletindedir” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Zorba “Bu ayıp hukuk cinayetidir. Beğenin ya da beğenmeyin bir yurttaşın ifade özgürlüğünden nasıl olur da suç üretirsiniz? İfade özgürlüğünü, hem de Anayasal teminat altındaki ifade özgürlüğünü yok sayan bu kararı kınıyorum” derken İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz ise “Sokakta gezerken kendisine uzatılan mikrofona konuşan, mesleği hitabet olmayan sade bir vatandaşın duygularını ifade ederken yükselip sarf ettiği hakaretlerden yasal işlem yapmakla yetinmeyip tutuklamak, hukukun nasıl bir sopa olarak muhaliflerin üzerinde sallandığının ve bunun normalleştirildiğinin açık örneğidir. Hakaret etmeyeceğiz ama yolsuzluklarınızın, yoksulluğumuzun ve keyfi yasaklarınızın karşısında direnmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de “Sokakta röportaj verenlere devletin gücünü kullanarak gözdağı verilmeye başlanmışsa o iktidarın sonu gelmiş demektir” yorumunu yaptı.
İZMİR BAROSU: SARAY YARGISI DEĞİL BAĞIMSIZ YARGI İSTİYORUZ
İzmir Barosu’ndan Dilruba K.’nın tutuklanmasına ilişkin “Saray yargısı değil bağımsız yargı istiyoruz” başlıklı hukuki değerlendirme geldi. Baronun yazılı açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Eleştiriye tahammülü olmayan iktidar… İfade özgürlüğü elinden alınan insanlar… ve tek adam rejiminde geçerli olan kanunsuz cezalar…
Yargılama olmaksızın cezalandırmanın yolu olarak verilen ‘tutuklama’ kararlarına bugün bir yenisi daha eklendi. Bugün İzmir’de bir kişi sokak röportajında sadece düşüncelerini ifade ettiği için tutuklandı. Hatırlatırız ki uygulamanın aksine; ‘tutuklama’ bir ceza yaptırımı değil, çok sıkı şartların varlığı halinde uygulanabilecek bir güvenlik tedbiridir. Toplumdaki kişileri susturmaya ve onlara gözdağı vermeye yönelik verilen orantısız, hukuksuz tutuklamaya; ‘alıkoymaya’ derhal son verin! Yasalara uyun!”