Erdoğan Atatürk'ü Anma Töreni'nde konuştu: AYM Krizi'nde tarafını seçti!
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen Atatürk'ü Anma Töreni'nde konuştu. Erdoğan, AYM krizine ilişkin, "Yargı kurumlarının kararları da tartışılabilir. Türkiye'de, yüksek mahkemeler dahil hiçbir organ, hiçbir kurum layüsel değildir, eleştirilemez değildir" dedi.
12punto
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen Atatürk'ü Anma Töreni'nde konuştu. Erdoğan, AYM krizine ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Gerekirse anayasa ve yasa değişiklikleri dahil tüm yöntemleri kullanarak, tekrar böyle bir tartışmanın ortaya çıkmaması için gerekenleri yapacağız" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Gazi Mustafa Kemal’in vasiyeti olan, ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma mücadelesini, Milli Mücadele ruhuyla sürdürüyoruz. Türkiye, dün 'Gardırop Atatürkçüleri', bugün de 'Sosyal medya Atatürkçüleri' olarak ifade edebileceğimiz kesimden çok çekmiştir.
Maşeri vicdanın sesinden de aldığımız güçle, Gazze halkının evlerini ve topraklarını terk etmeme iradesine sonuna kadar destek vereceğiz. Vatanlarını, canlarını koruma mücadelesi veren Gazzeliler başta, tüm Filistin halkının can, mal güvenliği sağlanana kadar hakkı söylemekten vazgeçmeyeceğiz
ENFLASYON AÇIKLAMASI
Enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığını çözmekte kararlıyız. Refahı aşınan dar ve orta gelirli kesimlerin kayıplarını telafi etmek boynumuzun borcudur.
"GEREKENLERİ YAPACAĞIZ"
Yargı kurumlarının kararları da tartışılabilir. Türkiye'de, yüksek mahkemeler dahil hiçbir organ, hiçbir kurum layüsel değildir, eleştirilemez değildir. Yargının iki kurumu arasındaki yetki tartışmasının çözüm yeri anayasadır, yasalardır. Ancak mevcut anayasamız ve yasalarımız, bu konuda yetersiz kalmaktadır. Darbecilerin bundan 41 sene önce Türkiye’ye biçtiği gömlek, yapılan 20’yi aşkın tadilata rağmen, 2023 Türkiye’sine artık dar gelmektedir.Yeni anayasa meselesini ısrarla gündemde tutmamızın, günlük siyaset söylemi değil, hayati bir konu olduğu, bu vesileyle herhalde daha iyi anlaşılmıştır. Devletin başı olarak, kurumlarımız arasındaki görüş ayrılığının bir anayasa ve sistem krizi haline dönüşmesinin önüne geçecek adımları süratle atacağız. Gerekirse anayasa ve yasa değişiklikleri dahil tüm yöntemleri kullanarak, tekrar böyle bir tartışmanın ortaya çıkmaması için gerekenleri yapacağız."