Erdoğan BM'ye seslendi: İsrail'e karşı BMGK güç kullanma yetkisini kullansın

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

-Bölgemizde her gün bir yenisi patlak veren krizlere rağmen Türkiye'nin refahı ve güvenliği için koşturmaya devam ediyor. 13 Eylül tarihinde mezunu ve mensubu olmaktan iftihar ettiğim Marmara Üniversitesi Külliyesini hayata geçirdik. Yeni akademik yılda tüm hocalarımıza ve öğrencilerimize üstün başarılar diliyorum. 

-Orta Doğu'yu kan gölüne çeviren üst aklın, Balkanları da kaşıdığını görüyoruz. Türkiye olarak biz Balkanlarda ve özellikle Bosna Hersek'te barıştan, huzurdan ve istikrardan yanayız. 

-Diyanet camiamıza yönelik bir linç kampanyası yürütülüyor. Darbecilere selam çakanlar bugün de 28 Şubat zihniyetini yeniden hortlatmaya çalışıyorlar. Yıllardır yaşam tarzı dayatanlar şimdi milletin bazı kesimlerinin yaşam tarzlarının öcü gibi görünmesini istiyorlar. İnsanımızın kılık kıyafetinden dolayı devletin bazı kurumlarına giremediği günler sona ermiştir. İnsanların kıyafetlerinden dolayı ikinci sınıf muamelesi gördüğü günler geride kalmıştır.

-Sırf başındaki örtüsünden dolayı annelerin çocuklarını lojmanlarda ziyaret edemediği, yemin törenine katılamadığı günler geride kalmıştır. Bu makamda olduğum sürece o kara günleri kimse geri getirmeyecektir. Demokrasiyi hazmetmekte sorunu olanlarla da mücadelemizi sonuna dek devam ettireceğiz.

"BAĞIMSIZ, TARAFSIZ VE ADİL BİR YARGI SİSTEMİ"

-Adalet hizmetlerinde ülkemizi hak ettiği yere getirmek için çaba sarf ediyoruz. Hakim ve savcı sayısı 25 bini geçti. Bağımsız, tarafsız ve adil bir yargı sisteminin kökleşmesi için çalışmayı sürdüreceğiz. İnfaz sistemiyle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. 

-Geçtiğimiz günlerde kalleşçe şehit edilen polis memurumuz Şeyda Yılmaz'ın şahsında tüm şehitlerimizi yad ediyorum. 

-Bu sene tüm liglerde bir futbol şöleni izlemeyi ümit ediyoruz. Dün 37. Erkekler Cumhurbaşkanlığı Kupası'yla açılışını yaptığımız Basketbol Gelişim Merkezimizin de hayırlara vesile olmasını diliyorum.

-ABD'de çok çeşitli temaslarda bulunduk. Verimli istişarelerimiz oldu. 2021 yılında hizmete açtığımız BM'nin tam karşısındaki binamız görüşmelere ev sahibi yaptı. New York'u her ziyaretimizde görenleri kendine hayran bırakan böyle bir eseri kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Türkevi binamız Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz gibi 85 milyonundur. Kapısı da milletin evi gibi Türk milletinin her bir ferdine açıktır. 

-BM Genel Kurulu hitabımda İsrail'in Gazze halkına uyguladığı zulümle birlikte bölgemizdeki çatışmalara dikkat çektim. "Dünya 5'ten büyüktür" şiarımızla ifade ettik. Filistin'e yönelik yardımları artırmamız gerektiğini ifade ettim. Verdiğimiz mesajlarla bir kez daha insanlığın ortak vicdanına tercüman olduğumuzu gördük. Türkiye, tüm mazlumların uluslararası platformlardaki sesi haline gelmiştir.

-Bini aşkın kişi Lübnan'daki saldırılarda hayatını kaybetti. Başbakan Mikati'ye Türkiye'nin yanlarında olduğunu ilettim. Güvenlik şartları el verdiği ölçüde yardımlarımızı devam ettireceğiz. Lübnanlı kardeşlerimizin ihtiyaçları da katlanarak artıyor. Şimdiden 1 milyona yakın sivil yerlerinden edildi. STK'larımız sahada ve ellerinden geleni yapıyorlar. Biz de İsrail'in saldırıları durdurması için diplomatik çalışmalara ağırlık verdik.

GÜÇ KULLANMA TAVSİYESİ HATIRLATMASI

-Uluslararası toplum, İsrail'in tüm bölgeyi ateşe atan bu haydutluğuna daha fazla sessiz kalamaz. BM Genel Kurulu'nun 1950 tarihli Barış İçin Birlik Kararında olduğu gibi güç kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisi süratle devreye alınmalıdır.

-Gazze'de yaşanan zulme en çok İslam ülkeleri tepki vermelidir. Kardeşlerimize önce biz sahip çıkmazsak başkalarının destek olmasını zaten bekleyemeyiz. İsrail'i Hamas'ın kabul ettiği ateşkese zorlayacak adımlar atılmıyor. Bugün Filistin ve Lübnan'a sahip çıkmak insanlığa, farklı inançların bir arada yaşama kültürüne sahip çıkmaktır. İsrail devlet terörüyle kendisine destek veren ülkelerin itibarını da yerle bir etmektedir. 

-Biz bu zulme, bu barbarlığa asla rıza göstermeyiz. İslam alemini ve vicdan sahibi tüm ülkeleri bu barbarlığa karşı durmayı davet ediyorum. Türkiye olarak insanlığın aynı yanlışa tekrar düşmesini istemiyoruz. Musevi, Müslüman, Hristiyan demeden bölgedeki herkesi harekete geçmeye çağırıyoruz. 

"TEDBİRLERİMİZİ SINIR ÖTESİNDE ALIYORUZ"

-Ülkemizdeki sığınmacıların onurlu, güvenli ve gönüllü geri dönüşleri için çabalıyoruz. Kardeşlik hukukumuza zarar vermeden bu hassas süreci yönetiyoruz. Düzensiz göçe karşı tedbirlerimizi sınır ötesinde alıyoruz. Ulusal stratejimizi yakında kamuoyuyla paylaşacağız. 

-Fahiş fiyat artışı yapanlar ile etiket oyunuyla milletimizi kandırmaya çalışanlara karşı tedbirlerimizi sıkılaştıracağız.