Erdoğan'ın başdanışmanı Mehmet Uçum'dan Van'daki seçim sürecine ilişkin çarpıcı mesaj!

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Mehmet Uçum, Van'da DEM Parti adayı Abdullah Zeydan’ın seçilme hakkı geri alınmasının ardından başlayan ve dün (3 Nisan) YSK kararıyla mazbatanın verilmesinin kararlaştığı sürece ilişkin açıklama yaptı.

12punto

31 Mart Yerel Seçimleri’nde Van’da birinci olan DEM Parti Belediye Başkan adayı Abdullah Zeydan’ın seçilme hakkı geri alınarak, mazbata seçimde ikinci olan AKP adayı Abdulahat Arvas’a verildi.

DEM Parti'nin itirazı üzerine Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Van İl Seçim Kurulu'nun kararını kaldırarak AKP adayına verilen Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı mazbatasının DEM Parti'nin adayı Abdullah Zeydan'a verilmesine hükmetti.

İki gün boyunca Van'da yaşanan protestolar bölgede gerginliği artırırken AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı yaptığı açıklamada  "Van ilimizdeki belediye başkanı seçimi ile ilgili 1 Nisan günü zuhur eden cinnet hali durumu, YSK verdiği isabetli kararla sonlandırdı. Yüksek Kurulu ve sayın üyeleri içtenlikle kutluyorum" ifadelerini kullandı. Yazıcı, paylaşımını daha sonra kaldırdı.

YSK'nın kararına ilişkin ikinci açıklama ise AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum'dan geldi.

DEM Parti'yi ve Abdullah Zeydan'a destek veren muhalefeti hedef alan Uçum, kentteki protestoların "Türkiye’nin bütünlüğüne yönelik saldırı planlarının bir parçası" olduğunu söyledi.

Karar hakkında ikinci açıklama ise Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'dan geldi. Mehmet Uçum paylaşımında, DEM Parti'yi ve Abdullah Zeydan’a destek veren muhalefeti hedef aldı.

Zeydan hakkındaki ceza hükmüne de değinen Uçum, "Terör Örgütü propagandası suçundan Yargıtayca onanan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası nedeniyle yasaklı hakların iadesinin söz konusu olamayacağını ama bunun nasıl olduğunun da değerlendirileceği de not edilmelidir" dedi.

"DEVLET ÇOK İYİ OKUDU"

Uçum'un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:

"Herkes kendi cephesinden Van sürecini değerlendiriyor, anlaşılabilir. Ancak batıcı ve neo-liberal iç kesimlerin hevesleri kursaklarında kalacak. Türkiye toplumu yerel seçimlerde iktidara bir istikamet çizdi, bunu Devlet çok iyi okudu.

Bu seçim sonuçlarını Türkiye’yi batının egemen güçlerine teslim edilme koşullarını oluşturduğu şeklinde okuyanlara Milli Devlet iradesi haddini bildirir.

Van süreci tamamen hukuki bir süreç olarak yaşandı. Ama bu hukuki süreci daha tamamlanmadan “ayaklanma” çağrılarıyla istismar eden terör örgütünü ve legal görünümlü uzantılarını meşrulaştırmaya çalışanların Devlet de Toplum da farkında.

Muhalefetin tüm aktörlerinin ve daha çarpıcısı iktidar içinde yer aldığı kabul edilen ve neo liberal zehirle zihin dünyalarını batıcılığa teslim etmişlerin Van olayında aldıkları tutumların kaydedildiğini de herkes fark eder.

Nihayetinde Van konusunda YSK kişinin itirazını kabul etmiş ve hukuki süreç, kişinin lehine sonuçlanmıştır. Ama buna rağmen bu süreç üzerinden halen daha ayaklanma stratejilerinin peşinden koşanların gerçek niyetlerinin demokrasi ve seçmen iradesiyle ilgili olmadığı, Türkiye’nin bütünlüğüne yönelik saldırı planlarının bir parçası olduğu ayan beyan ortaya çıkmıştır. Bu aldatmaya kananların, bu oyunu görmeyenlerin ve kendilerini demokrasi havarisi sayanların hali ise ibretliktir.

İşin hukukuna gelince Terör Örgütü propagandası suçundan Yargıtayca onanan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası nedeniyle yasaklı hakların iadesinin söz konusu olamayacağını ama bunun nasıl olduğunun da değerlendirileceği de not edilmelidir.

Son söz: İyi niyetli ve hakiki demokrat olan hiç kimse Türkiye’nin 2024 yerel seçimlerinin dünyaya demokrasi dersi verdiğini asla inkar edemez. Van seçiminde YSK kararı bu dersin etkili örneklerinden biridir."