'Feminist Gece Yürüyüşü'nden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gönderme: 'Bana itaat etmezsen dayağı hak edersin' diyen erkeklerden biliyoruz

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle İstanbul’da 22. Feminist Gece Yürüyüşü için Taksim'e çağrı yapıldı. Cihangir Otoparkı'nın önünde yürüyüşlerine sonlandıran kadınların okuduğu basın açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gönderme yapıldı.

12punto

İstanbul’da 22. Feminist Gece Yürüyüşü için Taksim'e çağrı yapılmasının ardından İstanbul Valiliği, 8 Mart nedeniyle M2 Yenikapı-Hacıosman metro hattındaki Taksim ve Şişhane istasyonlarının kapatılmasına karar verdi. 

Metro İstanbul, kararı sosyal medya hesabından duyurdu. 

Metrolar kapatılırken  polisler ise caddelere barikatlar kurarak  Taksim meydanını ve meydana çıkan sokakları kapattı.

Kadınlar, metroların kapatılmasına karşın Taksim Sıraselviler’de toplandı. 

Burada toplanan kadınlar, "Her yer Taksim her yer direniş", "Kadın yaşam özgürlük" ve "Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz" sloganları atarak yürüyüşe başladı. 

Cihangir Otoparkı'nın önünde yürüyüşlerine sonlandıran kadınlar burada bir basın açıklaması okudu.

"DİRENMENİN GÜCÜNÜ FEMİNİST DAYANIŞMADA BULDUK"

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Bugün 8 Mart 2024. 22. Feminist Gece Yürüyüşü’ndeyiz. Sadece 22 yıldır değil, kendimizi bildiğimizden beri, yüzyıllardır mücadele vermiş, erkeklere direnmiş kadınlardan aldığımız güçle mücadele ediyoruz. Bu sene de başta patriyarkayla ve gücünü yine patriyarkadan alan siyasi baskılarla mücadele etmenin yolunu feminizmde, direnmenin gücünü feminist dayanışmada bulduk. Feminist mücadele bize sadece kadın ve LGBTİ+ düşmanlığıyla başa çıkma azmini değil, aynı zamanda her gün, her yerde dünyayı değiştirebileceğimize dair inancımızı verdi" denildi.

"BİZ KADINLAR BU TEHDİDİ ERKEK MEDYADAN İYİ BİLİYORUZ"

"6 Şubat depremleri sonrasında bu düzenin nasıl işlediğini en ağır biçimde gördük. Evler yıkıldı, binalar yıkıldı, sokaklar, meydanlar yok oldu ama kadınların yaşamı yeniden kurma yükü ortadan kalkmadı. Ev yokken bile ev içi emek sömürüsü vardı. Günler, aylar boyunca kadınlardan yoklukta düzen yaratmaları, çocuklarına, kocalarına, hastalara, yaşlılara, engellilere bakmaları, su olmadan çamaşır, bulaşık yıkamaları beklendi. Şiddet uygulayan kocalarıyla, akrabalarıyla çadır ve konteyner paylaşmaya zorlandılar. Sağlığa, beslenmeye, güvenliğe, haklarına erişimleri olmadan bir seneyi doldurdular. “Bize oy vermezseniz işte böyle olur” lafını işittiler siyasetin en tepesinden. Biz kadınlar bu tehdidi, 'Bana itaat etmezsen dayağı hak edersin' diyen erkeklerden, 'O saatte sokaktaysan, öyle giyindiysen, içki içtiysen tecavüzü hak edersin' diyen erkek medyadan, yargıdan, toplumdan iyi biliyoruz"

"HAYATIMIZ FEMİNİST MÜCADELE"

"Resmi olmayan verilere göre 2023’te de 300’ün üzerinde kadın erkekler tarafından öldürüldü" denilen açıklamada, "Sadece iki gün içinde 9 kadın ya evlilik içinde ya boşanmaya çalışırken ya boşandıktan sonra uzaklaştırma kararına rağmen katledildi. Biz erkek şiddetini, şiddetin engellenmeyişini, erkek egemenliğini bir toplumsal sistem olarak ele alıyoruz. Kolluğun görevini yapmadığını, 6284’ün etkin uygulanmadığını, hakimlerin cinsiyetçi yargılamalarını, devlet sığınaklarının yetersizliğini gündeme getiriyoruz. Savaşın, patriyarkanın, transfobinin, homofobinin, kapitalist emek sömürüsünün, ırkçılığın olmadığı bir dünyayı hayal etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bunun için, umudumuz feminist mücadele. Gücümüz feminist mücadele. Hayatımız feminist mücadele"