Ferdi Zeyrek davasında tutuklu sanıklar için tahliye kararı: Bilirkişi raporu yenilenecek
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davada, 2’si tutuklu 10 sanık, “taksirle bir kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla Manisa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanık elektrik mühendisi M.Ç., olay yerine ilişkin beyanında, “Havuz olduğunu bile fark etmedim” dedi. Mahkeme verdiği ara kararda yeniden bilirkişi raporu alınmasına, duruşmaya gelmeyen tanıkların da zorla getirilmesine hükmetti. Tutuklu sanıklar N.B. ile H.İ.‘nin yurt dışı çıkış yasağı ile tahliyesine karar verildi.
12punto
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in ölümüne ilişkin açılan davada 2'si tutuklu 10 sanık 'taksirle bir kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına neden olma' suçundan Manisa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Davaya Feri Zeyrek'in eşi Nurcan Zeyrek ve kızı Nehir Zeyrek’in yanı sıra tutuklu sanıklar N.B. ve H.İ., tutuksuz sanıklar ile CHP Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ve Bekir Başevirgen, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu ile izleyiciler katıldı.
Duruşmada ilk savunma hakkı havuz motoru bozulduğunda tamirini gerçekleştiren tutuklu sanık H.İ.’ye verildi. Zeyrek’in evinde hiçbir tamir ve tadilat yapmadığını söyleyen İşli, "6 aydan beri tutukluyum. Eve hiçbir şekilde girmedim. Çivi bile çakmadım. Güçlü bobinajda çalıştığımı ve 4 sene önce bıraktığımı söyledim. Vicdanım çok rahat. Bir delil göstersinler, her şeye razıyım. O sitede sadece Ozan Özer’in evine girdim. Ferdi Bey’in evinde bir cıvata dahi sıkmadım. Olayı sosyal medyadan öğrendim. Oraya gittiğin kanıtlanırsa herkesin cezasını üstleneceğim. Ferdi Bey’le göz göze gelmişliğimiz yok. Havuz motorunu herkes takabilir. Herkes söküp takabiliyor. Tamiri iş yerinde oluyor" dedi.
Duruşmada savunma yapan havuzun elektrik ve motor tesisatını ile montajlama işlemlerini gerçekleştiren tutuklu N.B., olayda hiçbir sorumluluğu bulunmadığını söyledi. Kendisinden sonra motorun ve kabloların çok fazla işlem gördüğünü belirten N.B., “Havuzu 5 sene önce yaptım. 2019’da havuz işi için aralarında Ferdi Bey’in de bulunduğu 6 kişiyle sözleşme imzalayıp malzemeleri seçip anlaştık. 2020’nin haziran ayında Ferdi Başkanın havuzunu dolu şekilde teslim ettim. Biz elektrik akımları, pompa, filtre ve elektronik kısmını yaparız. Yapı denetim firmaları her şey bittikten sonra raporlarını sunar, eksik veya hata var ise bizi arayıp bildirirler. Bu havuzun elektrik ve mekanik tesisatı onaylanmıştır. Yaptığım tesisatta motorlar suyun altında kalmasın diye sehpanın üstüne aldım. Kabloları başka kanaldan geçirdim. Ancak benden sonra birçok işlem yapılmış. Pano panoluktan çıkmış, ekler yapılmış, kablolar çekilmiş. Bir veya iki kere teslim ettikten birkaç hafta sonra temel bilgileri Ferdi Bey’e verdim. Sonra da hiç uğramadım. Taktığım motor belgeleri tam bir motor. Motorun birkaç kez tamir gördüğü söyleniyor. Garantimiz 2 senedir. Bu süre zarfında bize hiçbir şikayet gelmedi" ifadelerini kullandı.
"MONTAJI FERDİ BEY YAPMIŞ"
Tutuksuz sanıklardan bobinaj firması sahibi H.A., "Havuz motorunu herkes takabilir. 2022 Nisan ayında motoru tamir etmişiz. Yanlış bağlanan motor bu kadar çalışır mı? Hatalı sarılsa iş yerimizden çıkamaz. Çünkü iş yerimizde gerekli testleri yapıyoruz. Montajı biz yapmadık. Ferdi Bey kendisi yapmış. İş takip formu o şekilde açılmış. Yanımda çalışan elemanlar müşterilerle ilişkilerimi bilemezler. 2024 yılımda elemanlarım, benim evime yaptıkları motor tamirine bile iş takip formu açmışlar. Ayrıca H.İ. de montaj elemanım değildir" dedi.
"GERÇEK SORUMLULAR BULUNSUN"
Mahkeme başkanının havuzun ruhsatta yer alıp almadığına yönelik sorusunu da yanıtlayan N.B., “Elime bir proje veriliyor ve yapıyorum. Havuzun ruhsata dahil olup olmadığını bilemem. Benim sorgulamam gereken bir şey değil. Havuz ruhsatta süs havuzu olarak görünüyormuş. Ruhsat takibini ben yapamam. Kaza benden sonra tamiri yapılan motordan kaynaklanıyor. Kaçak akımlar olsaydı bu kaza yaşanmazdı. Bunu takan veya çıkaran ben değilim. 6 aydır buradayım. Motoru tamir eden, kaçak akımı söken ortada yok. Asıl bulunması gereken kişiler bunlarken ben cezaevindeyim. Gerçek sorumluların bulunması istiyorum" diye konuştu.
Manisa Meydan Gazetesi'nin aktardığına göre, sanıklardan H.G., motorun kendilerine yıllar önce ulaştığını belirterek bağlama işleminin hatalı olması halinde sistemin uzun süre çalışamayacağını savundu. H.G., ifadesinde şunları söyledi:
"Bizim yanımızda 75 kişi çalışıyor. Söz konusu motor 2022 yılında bize geliyor. Ferdi Bey bizzat getiriyor. Bizim çalışanlardan biri ilgilenmiş ve teslim etmiş. 2022 yılında biz bağlamışız. 2025 yılında yanlış bağlandıysa 3 yıl boyunca çalışır mı?"
"SÜS HAVUZU OLARAK ONAY ALDI"
Yapı denetim görevlisi H.Ş. ise havuzun süs havuzu olarak belediyeden onay aldığını, kendi sorumluluk alanının dışında olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Bizde yapı denetim olarak projeler yapılır, bize gelir. Biz de onaylarız. Bu projeler belediyeye gider, belediyeler onay verir. İnşaat başlar. Bu havuz süs havuzu olarak onay alınıyor sayın hakim. Biz onaylanan projelerin denetimini yapıyoruz. Belediyeden süs havuzu ruhsatı alındı. Ben neden ruhsata bağlanmadığını bilemem. Yapı denetim mevzuatında, onaylanan projelerde olmayan bir projelendirmeyi yapı denetimden isteyemez. Benim denetim yapacağım bir şey ortada yok. Süs havuzunun bitirme raporu olmadığı için imzalamadım."
Elektrik mühendisi M.Ç. ise havuzun inşa edildiğini dahi fark etmediğini öne sürerek şunları söyledi:
"Elektrik mühendisiyim. Süs havuzu yapılırken toprak birikintisi gördüm. Onun dışında yapılıp yapılmadığını bile bilmiyorum. Havuz olduğunu bile fark etmedim. İlk gördüğümde sadece toprak yığını vardı."
"HAVUZLA İLGİLİ GÖREVİM YOKTU"
İnşaat mühendisi S.K. ise görevinin kaba inşaatla sınırlı olduğunu, havuzla ilgili herhangi bir sorumluluk taşımadığını vurgulayarak şunları söyledi:
"Denetçi demek kontrol demek. Mal sahipleri projeleri getirir, biz kontrol eder, onaylarız veya reddederiz. Ben inşaatın temel, kalıp ve beton kısmından sorumluyum. Süs havuzuna gelince… Savcılıktan arandığımda haberim oldu. 6 villanın önünde 4’e 8 havuzlar çizildiğini söylediler. Elektrik tesisatını etkilemediğine dair raporlar var. Tam olarak ne ile yapıldığını bilmiyorum. Biz ruhsatlandırılmamış hiçbir yapıdan sorumlu olamayız. Denetime gittiğimde havuz görmedim. Sadece süs havuzu için izin alındığını biliyorduk. Bizi şantiye şefiyle karıştırmayın."
Olayla ilgili yargılanan bir diğer isim M.G. ise merhum başkan Zeyrek ile çocukluk arkadaşı olduklarını, projeyi ticari kazanç amacı olmadan birlikte üstlendiklerini söyledi. M.G. ifadesinde şunları aktardı:
"Merhum başkan ile ortaokul ve lise hayatımız boyunca arkadaştık. 2016’nın sonunda bir telefon geldi, Ferdi Zeyrek’in ofisinde konuştuk. 2 milyon lira arsa bedeli çıktı. Şirketim üzerinden 2 milyon kredi çektik. 2018’in başında projeler şekillendi. Merhum mimar olduğu için her şeyi soruyorduk. İnşaat başladıktan sonra herkes kendi kısmını belirledi. Suçlandığım tek nokta şirketimin kullanılması. Taşın altına elimi ben koydum. 35–40 yıllık arkadaşlarımdı, hiç şüphe etmedim. Evler üst taraftaydı. Bir proje olmadığı için A4 kâğıdına taslak çizilmişti. Kim çizdi bilmiyorum ama o taslağı gördüm. Ben burada bir müteahhit olarak suçlanıyorum. Biz bunu 6 arkadaş yaptık. Arsayı 2 milyona aldık, 5 milyonluk teklif geldi, kabul etmedim. Cebime bir lira koymadım. Eğer hatalı bir malzeme konduysa bu benim yaptığım bir şey değildir."
"ÖLÇÜMLERİNİN TAM OLMASINI SAĞLIYORDUM"
Havuz operatörü Y.Ö., yalnızca havuzun temizliği ve ölçümlerinden sorumlu olduğunu, tesisatla bir ilgisinin bulunmadığını belirterek kazada herhangi bir kusurunun olmadığını savundu. Y.Ö., şu ifadeleri kullandı:
"Havuz temizliği ve bakımından sorumluyuz. Başkan olduktan sonra kendisiyle hiç telefonda görüşmüyorduk. Havuz operatörüyüm. Ben sadece havuzun temizliği ve ölçümlerinin tam olmasını sağlıyordum. Orada bulunan tesisatla bir işim olmaz. İşimi bitirdikten sonra kendilerine bildirirdim. Ferdi Başkan ile 33 yıllık abi kardeş hukukumuz var. Çok üzgündüm. Olay akşam üstü gerçekleştiği için makine dairesi ile bulunduğumuz alan arasında mesafe vardı. Sular dışarıya kadar akıyordu.
Ben havuzu temizledim. ‘Motor çalışıyor mu?’ diye sordu. Ben de ‘Şalteri kaldırdığımda atıyor’ dedim. Bu saatte bir şey yapamayacağımızı söyledim. Bayram olduğu için özellikle belirttim. Ben temizlik yaparken motorda sorun yoktu. Bildiğim hiçbir elektrik arızası yoktu. Biz bu işleri 20 yıldan beri yapıyoruz. Şalter atıyorsa motor yanmıştır. Kaçak akım rölesinin atmaması için yüksek miktara getirilerek çoğaltıldı. Ferdi Başkan çocukluk arkadaşımdır.
Şalterin attığını kendisi söyledi. Ben de sakın dokunmaması gerektiğini, bayram sırasında geleceğimizi belirttim. Yaşanan olayda benim bir suçum yoktur. Makine dairesine girerek temizliğini yaptım. Bahse konu alana o zaman ilk kez girdim. O anda bir sorun yoktu. Olaydan bir gün önce havuzu temizledim. Ben sadece havuz temizliği için gidiyordum. Bana aksettirilen hiçbir durum olmadı. İkametinde kaçak akım var mı yok mu bilgim yoktur. Mevcut hatta bir oynama söz konusu değildir."
Sanıklardan A.S. de bayram sabahı site içindeki su kaçağı nedeniyle çağrıldığını, arızanın kendisini aştığını söyleyerek havuz makine odası ve yapılan işlemlerle bir bağlantısının olmadığını söyledi:
"Bayram sabahı A.A. aradı beni. Namazdan sonra döndüm. İçeride su kaçağı varmış, gelmemi istedi. Siteden sorumlu olduğu için gittim. Manuel çalışan bir su pompası var, ona da baktık. Şalteri kaldırdığımızda atıyordu, çalışmıyordu. ‘Bu iş beni aşar’ dedim. Bahçe boruları patlama yapıyordu. Benim baktığım sürede arıza görünmedi. Ferdi Başkan ile bu zamana kadar hiç konuşmadım. Havuz makine odasıyla bir ilgim yoktur. Yalçın Bey’in öğleden sonra geleceğini söylemedim."
"ŞALTER KAPALIYSA FERDİ NASIL ELEKTRİĞE KAPILDI"
Sanığa soru soran Nurcan Zeyrek, "Ferdi merdivenlerden inerken elektriğe kapılıyor. Eğer şalter kapalıysa Ferdi nasıl elektriğe kapıldı? Şalteri kim kaldırdı? Şalter kapalıyken eşimin elektriğe tutulmaması lazımdı" dedi. Sanık ise şalterin kapalı olduğuna emin olduğunu savundu.
YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU TALEP EDİLDİ
Elektrik dağıtım şirketi sorumlusu tutuksuz sanık M.E. olayda kendisinin ve şirketinin sorumluluğu olmadığını söyleyip, "Başkanımıza Allah’tan rahmet dilerim. Yeni bilirkişi raporu alınmasını talep ediyorum" dedi.