Özgür Özel, Kılıçdaroğlu ile görüşmesini anlattı! 'Kemal beyi partiden atmak...'
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın görüleceği 15 Eylül'deki davaya sayılı günler kala, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü açıkladı.
12punto

Cumhuriyet Halk Partisi’nde gözler 15 Eylül’deki kurultay davasına çevrildi.

38. Olağan Kurultay’da Özgür Özel’e karşı kaybeden eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun süreçle ilgili sessizliğini koruması dikkat çekiyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sözcü TV’de Uğur Dündar’ın sorularını yanıtladı. 15 Eylül’deki kurultay davasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, 10 gün önce Kılıçdaroğlu ile bir görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı.

15 Eylül'deki kurultay davasında 'mutlak butlan' kararı alınması ve önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun görevlendirilmesi ihtimaline ilişkin konuşan Özel, "Öyle bir kararın alınmayacağını umuyorum. Alınırsa da Kemal Bey'in böyle bir şeye tenezzül etmeyeceğini düşünüyorum" yorumunu yaptı.

Özel, Kılıçdaroğlu'na yaptığı çağrının ardından kendisine bir dönüş olup olmadığı sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bir çağrı yapıyorum değil de Ruşen Bey'in (Medyascope Yayın Yönetmeni Ruşen Çakır) sorusuna verdiğim bir cevap. Ben önceki genel başkanlara ne açıklayacağını, toplum nezdinde çağrı yapmak, benim siyasi terbiyeme, parti terbiyeme uymaz. Bunu beklerim ama kamuoyuna çıkıp da böyle bir açıklama yapın demedim.

Nereye gitsek partililerin, insanların 'Pazartesi ne olacak' diye korkuları var. Açıkçası pazartesiden korkum yok, alınacak kararla ilgili endişem yok. Bu mesele CHP'yi karıştırmak, tartıştırmak, başka gündemler konuşulmasın diye ortaya atılan bir mesele olduğunu söyledim. İstanbul'da özel seçilmiş bazı aparatlar var. Öyle bir hakime denk gelmedikten sonra...

İstanbul il seçiminde çok kötü niyetli bir karar verdi. Kararını vermiş bütün Türkiye yanlış diyor. Bütün hukuk adamları, doçentler, profesörler, tecrübeli cezacılar 'olacak iş değil' diyor. Bunun itiraz mercii YSK da değil. Bunun itiraz mercii istinaf. Biz de onun verdiği karara itiraz etmek durumundayız ki reddedilince istinaf edelim. Gidiyoruz ve verdiği karara itiraz dilekçesi veriyoruz. Aynı gün veya ertesi sabah bize diyor ki '26 Eylül'de duruşmamız var ya o günü bekleyin, kararı o zaman vereceğim' diyor. Kendi kararının arkasında durma kararını niye o gün veriyorsun? Sen ya kararı kaldır, hatalıysan kaldır. O zaman bekleyelim o günü.

Yok kararın doğruysa itirazımı reddet ki gideyim istinafa, doğru mu yanlış mı üst mahkeme karar versin. Bizim üst mahkemeye gitme hakkımızı başsavcılıktan aldığı talimatla ki böyle bir talimat veremez, kötülüğü planladığı için parti üzerindeki bütün operasyonu tek elden yönettiği için yetkisini aştığı için ve meslekteki etik kuralları ayaklar altına aldıkları için bu oluyor.

Reddetmiyor, 24 gün bekleyin diyor. O 24 günde ne kötülükler olacaksa olacak. Tabii beklemedikleri bazı hamlelerimiz oldu. Biz de gittik Yüksek Seçim Kurulundan kongre takvimlerimizi işlettik. Eninde sonunda ne yaparlarsa yapsınlar İstanbul seçilmiş bir il başkanına teslim edilecek ama atadıkları kayyum eliyle kötülük yapmaya ve başka bir mahkemeden de başka bir kötülük beklemeye niyetlenmiş adamlar. İstanbul'daki gibi bir seçilmişe denk gelmezsek, özel atanmışa denk gelmezsek zaten ne butlan kararı olur, ne kayyum kararı, ne tedbir kararı olur. Benim bir endişem yok. Kötüsü gelirse de dünden hazırım."

CHP lideri, Kılıçdaroğlu ile bir görüşmesi olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine ise şunları söyledi:
"Sayın Kılıçdaroğlu ile 10 gün önce görüştüm. 4-9 Eylül kuruluş haftamız geçen sene tüzüğe koyduk. Çok da güzel bir programımız vardı. Partinin gelecekte Türkiye'ye nasıl yöneteceğine karar verdiğimiz programımıza ilişkin 4 ana sütunda 16 ana başlıkta yapılan çalışmalarımız var.

Bu haftaya davet için aradım kendisini. Güzel de bir sohbet oldu. Bana Sayın Genel Başkan'a bu konuda 'Şöyle söyleyin' demek düşmez. Bana bir iması yok ama Kemal Bey ile genel diyaloğumuzdan böyle bir gerginlik, bir husumet, bir tartışma görmedim.

Kayyım atanırsa atandığında biz İstanbul İl Başkanlığının üzerinde bir yapıyız ve görevdeyiz. Görevden alabiliriz. Partiye kayyım veya mutlak butlandan sonra gelen kişi bizim görevlerimizi devralmaya gelecek.

"KEMAL BEY'İN KAYYIMLIĞA TENEZZÜL ETMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Kemal Beyin partiden atılması meselesi provokatif bir soru. Biz partiden atmak değil baş tacı yapmak isteriz. Ben böyle bir karar çıkmayacağını ve Kemal Bey'in böyle bir şeye tenezzül etmeyeceğini düşünüyorum. Altı gün sonra kurultay var."