Hamile olduğu için istifaya zorlanmıştı: Demirören protesto edildi
Hamile kalması nedeniyle istifaya zorlanan Demirören Medya'da çalışan bir işçi, işten çıkartıldı. PE ve KDK, Demirören Medya önünde ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
12punto
Geçtiğimiz günlerde, Demirören Medya’nın finans departmanında çalışan kadın emekçi Betül Altundal, hamile kalmasının üzerine yöneticilerinin baskı ve mobbingine maruz kaldı.
Şirket yöneticileri, Altundal’ın hamile kalmasını gerekçe göstererek istifa etmesi yönünde baskı oluşturdu. İstifa baskısına direnen Altundal, yöneticileri tarafından işten çıkarıldı.
Sol'da yer alan habere göre; Demirören Medya’nın önünde yaşananlara tepki göstermek adına Patronların Ensesindeyiz (PE) ve Kadın Dayanışma Komiteleri (KDK), kadın işçiyle birlikte bir basın açıklaması düzenledi.
"ÇOCUK HABERİNE KADAR ÜSTLERİMİN ÖVGÜ İLE BAHSETTİĞİ BİR İNSANDIM"
Basın açıklamasında söz alan Betül Altundal, konuşmasında “Çocuk haberine kadar üstlerimin övgü ile bahsettiği bir insandım. Hamile kalmamın ardından istifam istenerek karşılığında iki maaş teklifinde bulunuldu" dedi.
Mücadeleye ve kadınların işyerlerinde yaşadıkları sorunlara dikkat çeken Altundal, “Buradayım, çünkü kadınların anne olmak için kariyerinden vazgeçmek zorunda bırakılmasına karşıyım. Kadınların her alanda var olabileceklerini inanıyorum. Ve istiyorum ki bu iş yerinde bir kadın daha benim yaşadığım durumu yaşamasın. Umudum başka kadınlara da ulaşmak ve haklı mücadelelerinde yalnız olmadıklarını göstermek” ifadelerini kullandı.
"GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIRIP BÜTÇE DÖNEMİNİ BİTİRENE KADAR BEKLEDİ"
Altundal'ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"15 Ocak günü direktörüm tarafından arandım ve hamileliğimin onun için bir problem olduğunu öğrendim. İstifamı isteyerek karşılığında bana iki maaş teklifte bulundu. Bunun haklı fesih sebebi olmadığını söylediğimde bana ‘korunmasız seks yapmayacaktın’ dedi.
Başta çocuk için çok sevindiğini söyleyen direktörüm, çocuğumun planlı olduğunu düşündüğü ve bu durumun ona atılmış bir gol olduğuna inandığı için beni gece gündüz çalıştırıp bütçe dönemini bitirene kadar bekledi. Yerime gelecek çalışanı bile ayarlayan sevgili direktörüm bu süreç içerisinde bana hiçbir şey söylemedi.
Plan nedir biliyor musunuz? Hamile olan birini dava açamasın diye 6 ayının dolmasına 1 gün kala işten atmaya çalışmaktır. Plan, tahmini 9 ay boyunca iş bulamayacak birine ‘al iki maaş ve git’ demektir. İnsanların aile hayatı ile ilgili hadsiz açıklamalar yapıp tüm bunlar olmamış gibi son gün gelince yılsonu performansı demektir.
Buradan Meltem Demirören’e sesleniyorum; Daha öncesinde de yıllarca Demirören Grubu için çalışmış biri olarak bunu mu hak ediyorum?
"BİR KADIN DAHA BENİM YAŞADIĞIM DURUMU YAŞAMASIN"
Buradayım çünkü kadınların anne olmak için kariyerinden vazgeçmek zorunda bırakılmasına karşıyım. Kadınların her alanda var olabileceklerini inanıyorum. Ve istiyorum ki bu iş yerinde bir kadın daha benim yaşadığım durumu yaşamasın.
Evet, cinsiyet eşitsizliği yaşıyorum ve tüm kadınlar yaşıyor bunu. Ama cinsiyetten bağımsız kadın erkek herkesin sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Bu insan olmakla olmamak arasında bir mücadele. Ben bu mücadelede yalnız değilim. Kadın Dayanışma Komiteleri ve Patronların Ensesindeyiz Ağı ile birlikte mücadele ediyorum. Umudum başka kadınlara da ulaşmak ve haklı mücadelelerinde yalnız olmadıklarını göstermek.”
KDK: KADINLARIN YAKASINDAN DÜŞÜN ARTIK
Kadın Dayanışma Komiteleri (KDK) adına söz alan Serap Emir, “Bugün Kadın Dayanışma Komiteleri ve Patronların Ensesindeyiz Ağı olarak Demirören Holding’in hamile kaldığı için işten çıkardığı arkadaşımızın mücadelesine destek olmak için buradayız” dedi.
“Erdoğan, 3 çocuk sipariş ediyor, hamile kalıyoruz patronlar işten çıkarıyor. İstiyorlar ki evde oturalım, çocuk bakalım, sonra geçinemeyince de patronların bize reva gördüğü güvencesizliğe, yoksulluğa, payımıza düşen şiddete razı olalım. Ama razı olmuyoruz. İşte buradayız!” diyen Emir, sözlerine şöyle devam etti:
“Buradayız çünkü onun mücadelesi kadın erkek hepimizin mücadelesi… Buradayız çünkü milyonlarca kadın emekçi her gün farklı farklı işyerlerinde benzer zorbalıklara, hak gasplarına uğruyor, mobbing’e şiddete maruz kalıyor. Daha iş görüşmelerinden başlıyorlar biz kadınların üzerinde baskı kurmaya… Çocuk yapmayı düşünüyor musunuz? Evlilik planınız var mı? Evleniriz evlenmeyiz, çocuk yaparız yapmayız, buna ancak biz karar veririz. Ama yok, ellerinden gelse her anımızı onlar planlayacak… Neden? Çünkü istiyorlar ki iş dışında başka bir meşguliyetimiz olmasın, günde 12 saat çalışalım yetmesin üzerine fazla mesai yapalım! Yeter ki patronların kârları düşmesin… Biz de diyoruz ki kârlarınız da servetiniz de yerin dibine batsın!”
Bizi konuşmadıkları bir günleri bile geçmiyor… Cumhurbaşkanından Diyanet İşleri Başkanına, patronundan holdingine, tarikatına… Artık yeter! Bizim üzerimizden kirli projelerinizi hayata geçirmeye çalışmaktan vazgeçin artık! Kadınların yakasından bir düşün artık!
Ama düşerler mi… Bizi güçsüz düşürmek, patronlara ucuza çalıştırmak için yapıyorlar. Her gün siyasetçileri çıkıp kürsülerden kadınlar hakkında ahkâm kesecek ki patronlar bizi üç kuruşa, güvencesiz, sigortasız çalıştırabilsin… Tarikat şeyhleri, din tüccarları kadınların yaşamını karartacak ki patronlar ilk sıkıştıklarında kadınları işten çıkarabilsin…
"İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ"
Kurmuşlar bir düzen dönüyor, altında da en çok biz emekçi kadınlar eziliyoruz. Kreş açmak yok, eşit işe eşit ücret yok, fazla mesai, hafta tatili yok… Ne var? Hamile kalınca işten çıkarmak var, ödenmeyen ücretler var, zorbalık var, mobbing var. Bir de 25 Kasımlarda, 8 Martlar her birimize bir adet kırmızı karanfilleri var. Biz karanfillerinizi istemiyoruz biz ekmek istiyoruz. Biz karnımızı doyurmak, çocuklarımızın geleceğinden, kendi geleceğimizden emin olmak istiyoruz. Biz insanca yaşamak istiyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz.
Son olarak buradan ilan ediyoruz: Demirören’in yandaşlığını cümle alem biliyor, ama emekçi kadın düşmanlıklarını da cümle aleme biz duyuracağız! Bu ilk vakaları da değil. 2020’de güvenlik görevlisi Zeynep Tüzer ayakkabılarıyla halıyı kirlettiği için işten atıldı. 2022’de gazeteci Zeynep Irmak Öcal çocuğu olduğu için işten atıldı. Şimdi de arkadaşımız Betül hamile kaldığı için işten atıldı. Demirören Holding patronu Meltem Demirören gözlerinin yaşına baktı mı bu kadınları işten atarken? Evet Meltem Demirören bir kadın… Ama bir patron ve sınıfının safında… Biz de Kadın Dayanışma Komiteleri olarak sınıfımızın safındayız… Emekçi kadınlar olarak işçi sınıfının safındayız. Bugün Demirören’in önündeyiz, yarın hangi emekçi kadın arkadaşımız nerede bir hak gaspına uğrarsa oradayız.
Demirören’de çalışan emekçilere seslenen Emir, sözlerini şöyle bitirdi:
"Biliyoruz Demirören’de bugün zam artış günü… Yine biliyoruz ki Demirören’in vereceği zammın çalışanların talebinin altında kalması ihtimali yüksek. Demirören Medya çalışan iletişim emekçilerine de çağrımızdır: Ziraat’ten çektiği kredi borcunu ödemeyen Demirören’in, sizi kredi kartlarına mahkûm etmesine izin vermeyin. Cebinizden çalacağı her bir kuruşa karşı sizin yanınızdayız, Demirören’in ensesindeyiz.
Kadın Dayanışma Komiteleri ve Patronların Ensesindeyiz olarak diyoruz ki, “Sıranın sana gelmesini bekleme, örgütlen!” Laiklik için, eşitlik için, işyerlerinde hakkını savunmak için örgütlen! Sana dayatılan kaderi değiştirmek için örgütlen. Biz örgütleniyoruz! Yalnızlığımıza son vermek için örgütleniyoruz! Bu ülkede emekçi kadınlara yaşatılan şiddetin, sömürünün, yoksulluğun hesabını sormak için örgütleniyoruz!"
PE: DEMİRÖREN SİCİLİ EPEY KABARIK BİR MEDYA PATRON ŞİRKETİ
Patronların Ensesindeyiz adına basın açıklamasında konuşan Merve Güzey, “Betül arkadaşımızın mücadelesinin sonuna kadar yanında olacağız. Yaşanan bu ayrımcılığın ve haksızlığın hesabını hep birlikte soracağız. Bu sadece onun hikâyesi değil, aynı zamanda tüm emekçi kadınların mücadelesi” ifadelerini kullandı.
Güzey'in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"Demirören, geçmişte de işçilere yönelik hak gaspları, emek sömürüsü ve patron şiddeti ile tanınan sicili epey kabarık bir medya patron şirketidir.
Betül arkadaşımızın yaşadığını, hiçbir işçi arkadaşımızın yaşamaması için mücadele edeceğiz. Bu sadece onun hikayesi değil, aynı zamanda tüm emekçi kadınların mücadelesi. Bugün burada yaşananlara dur dememek, Demirören’e tepkimizi göstermemek, yarın çok sayıda emekçi arkadaşımızın patronlar tarafından fütursuzca haklarının gasp edilmesi anlamına gelmekte.
Bugün Kadın Dayanışma Komiteleri ve Patronların Ensesindeyiz olarak bir araya geldik. Buradan bir kez daha söylüyoruz. Demirören Medya patronu korkmalıdır çünkü bizim için mücadele yeni başlıyor. Betül ve diğer tüm emekçi arkadaşlarımızın hesabını sormak için emek Hırsızı Demirören Medya'nın ensesinde olmaya devam edeceğiz.”