İliç Altın Madeni ‘ÇED olumlu’ raporu iptal edildi: Mahkeme kararına 12punto ulaştı
Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen altın madeni hakkında verilen 07.10.2021 tarihli ÇED raporuna yöre halkı itiraz etmişti. İdari Mahkeme ÇED raporunu hukuka aykırı bularak, madencilik faaliyetlerini durdurma kararı aldı. İdare Mahkemesinin söz konusu kararına 12punto ulaştı.
12punto
Hikmet Eren ÇELENK/ 12PUNTO ÖZEL
Anagold Maden'in Erzincan İliç'te işlettiği Çöpler Altın Madeni'nde 13 Şubat 2024'te heyelan meydana gelmiş, dokuz işçi hayatını kaybetmişti. Olayın ardından sosyal medyada madene ilişkin birçok iddia paylaşılmıştı. Madenden siyanür sızıntısı olduğu iddialarına ilişkin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı açıklama yapmış, açıklamada boru hattından kaynaklanan sızıntının tesis sınırlarının dışına taşarak eğimli arazide aktığını ve dere yatağında mevsim sebebiyle bir su akışı bulunmadığı için akıntının kuru dere yatağına ulaşmadığını söylemişti. Bakanlık alanda solüsyonun bulaştığı yerleri kimyasal ile müdahale ederek ya da taşıma yolu ile temizlediklerini belirtmişti.
İddialardan bir diğeri Murat Kurum'un, yerel seçim öncesinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olduğu dönemde Çöpler Altın Madeni'nde kapasite artırımına yönelik çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporunu onaylamasıydı. Murat Kurum, 2018-2023 yılları arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak görev yapmıştı.
Erzincan İdare Mahkemesi, Anagold Madencilik’in işlettiği, İliç ilçesi Çöpler mevkisindeki altın madeninin çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) ve ruhsatlarına karşı açılan iptal davasını karara bağladı. Mahkeme; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un altın madenine verdiği ÇED raporu ve ruhsatları iptal etti.
İşte 12punto'nun ulaştığı İdare Mahkemesi'nin kararı ve yaşanan süreç:
‘ÇED RAPORU YÖREMİZİ YOK EDECEK’
2021 yılında onaylanan ÇED raporuna karşı dava açan, devam eden madencilik faaliyetleri ve siyanür kullanımının yörelerini yok edeceğini belirten yöre halkı, “Tarımı ve hayvancılığı bitireceği, yaşam hakkını kasten sona erdirmeye yönelik teşebbüs olduğu, iklim krizi nedeniyle artık hiçbir kara parçasının güvenli olmadığı, asit maden drenajının topraktaki bir kısım minerali yok edeceği, iklimdeki son değişmelerin toprakları daha önemli hale getirdiği, davaya konu hususun ulusal güvenlik seviyesinde ele alınması gerektiği, kapasite artırımının kabul edilemeyeceği, raporun bilimsel verilere dayanmadığı, madencilik faaliyetlerinin hemen sona erdirilmesi gerektiği…” gibi iddialarını iptal talebi olarak mahkemeye bildirdi.
‘YAPILAN TÜM ÇALIŞMALAR BİLİMSEL VE GÜVENİLİR’
ÇED raporu iptaline ilişkin Angora Madencilik vekilleri tüm iş ve işlemlerin mevzuata uygun olarak yürütüldüğünü ileri sürerek “proje alanlarının orman ve meralardan oluştuğu, bu alanlar için ilgili kurumlardan olumlu görüş alındığı, sahanın Fırat Nehrine yaklaşık uzaklığının 2 km olduğu, yapılan tüm çalışmalarının bilimsel ve güvenilir olduğu, proje sahasının bulunduğu alanlara havzadan kaynaklı yüzey suyu akışının girişinin önlenmesi amacıyla kuşaklama kanallarının inşa edileceği, madencilik faaliyetlerinin sona ermesinden sonra rehabilite çalışmalarının yapılacağı…” şeklinde bir savunmanın özetini dava dosyasına ekledi.
‘MAHKEME YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU İSTEMİŞ’
Davacı yöre halkının yaptığı ilk dava başvurusu, davacılardan İ.H.A.’nın Ulusal Yargı Ağı portalı (UYAP) kayıtlarına göre, davanın açıldığı tarih itibarıyla dava konusu proje alanı veya proje etki alanında ikamet etmediği için ehliyet yönünden geçersiz görülmesi ve ÇED raporu göz önünde bulundurularak mahkemece reddedilmiş, daha sonra Erzincan İdare Mahkemesi hazırlanan bilirkişi raporlarının hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlilikte olmadığı kanaatine varılmış ve yeni bir bilirkişi raporu hazırlanmasına dair, “Çevre Mühendisi, Jeoloji Mühendisi, Ziraat Mühendisi, Kimya Mühendisi, Maden Mühendisi, İnşaat Mühendisi, Orman Mühendisi, Meteoroloji Mühendisi, Hidrojeolog, Biyolog (Flora-Fauna uzmanı) olmak üzere, gerekirse başka dallardan da öğretim üyeleri seçilerek oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetiyle mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve projenin çevresel etkilerinin değerlendirilmesi suretiyle düzenlenecek rapor dikkate alınarak, işin esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Dairemizin 05/04/2023 tarih ve E:2023/360, K:2023/3465 sayılı kararıyla bozulduğu görülmektedir” ifadelerine mahkeme kararında yer verilmiş ve hemen ardından yeni rapor düzenlenmesi için gerekli hazırlıkların yapılmasına dair karar tebliğ edilmişti.
‘ADALET DUYGUSUNU TATMİN EDECEK’
Mahkeme kararında yer alan ve davanın yeniden görülmesine ilişkin yer alan kısımda, “Mahkemece anılan dosyalara ilişkin olarak birlikte ve aynı bilirkişi heyetiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, hazırlanan bilirkişi raporlarında birbirleriyle çelişen tespit ve kanaatlere yer verilmesinin önüne geçileceği ve bu şekilde hazırlanan bilirkişi raporları hükme esas alınmak suretiyle verilecek Mahkeme kararının hem tarafların adalet duygusunu tatmin edeceği hem de tereddüte yer vermeyecek şekilde sonuca ulaşılmasını sağlayacağı açıktır.
Bu itibarla, davanın reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında yukarıda belirtilen gerekçelerle usul ve esas yönlerinden hukuki isabet bulunmamaktadır." gerekçeleriyle bozulduğu görülmektedir” ifadelerine yer verildiği görülüyor.
‘ÇED RAPORU HUKUKA AYKIRI’
Kararda yer alan bilirkişi raporlarının ardından beyan edilen ÇED raporu için hukuki geçerliliği olmadığı kanaatine varan mahkeme heyeti açıklamasında şunlara değinmiş:
“Dava konusu Çöpler Köyü Mevkiinde (müdahil) Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan 847, 49729 ve 20067313 ruhsat sayılı "Çöpler Kompleks Madeni 2. Kapasite Artışı ve Flatasyon Tesisi Projesi" için Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından verilen 07.10.2021 tarihli "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararında, hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”