İmamoğlu'ndan 'Kobani Davası' yorumu: Siyasi bir davanın sonucu

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kobani Davası'nda verilen cezalara ilişkin konuştu. İmamoğlu, "Türkiye’de, üzülerek söylüyorum ki birçok siyasi dava var. Siyasi davalar üzerinden insanlar boşu boşuna hapiste yatabiliyor" dedi.

12punto

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2027 Avrupa Oyunlar İmza Töreni için gittiği İtalya’nın başkenti Roma'da gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.

İmamoğlu, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu Kobani Davası sanıklarına verilen cezalara ilişkin soruya yanıt verdi.

Gazeteci İsmail Saymaz'a konuşan İmamoğlu'nun Kobani Davası'nda verilen cezalara ilişkin değerlendirmesi şöyle:

"SİYASİ DAVALAR ÜZERİNDEN İNSANLAR BOŞUNA HAPİSTE YATABİLİYOR"

Siyasi bir davanın sonucu. Türkiye’de, üzülerek söylüyorum ki birçok siyasi dava var. Siyasi davalar üzerinden insanlar boşu boşuna hapiste yatabiliyor. 

Normalleşmeyi konuşuyoruz. Normalleşmenin ilk kuralı adalettir, adalete uygun hareket etmektir. Siyaseti adalete alet etmemek gerekir. Bazen adaleti bize unutturan kararların siyasi biçimde verildiği bir ülkede yaşıyoruz. 

Şiddeti siyasetin gündeminden çıkarmamız, legal siyasetin önünü açmamız lazım. Şiddete başvurmadıkça hiç kimsenin cezalandırılmasını doğru bulmayız. Teröre de terör örgütlerine de karşıyız ama verilen kararlar siyasi temele oturduğu sürece kimsenin vicdanı rahat edemez. 

Bu ülkede geçmişte çokça siyasi cezalandırmalar yapıldı. Bugün, siyasi cezalandırma kararlarının arkasında olduğunu bildiğimiz insanların bile yargılanıp cezalandırıldığı günleri yaşadık yakın zamanda. O gün ne kadar yanlışsa bugün onlardan daha fazla yanlış. Çünkü o günlerden bugüne 20 yıl geçti. İlerlememiz gerekirken geri gitmiş durumdayız. 

"ADI İSTER DEMİRTAŞ İSTER AHMET TÜRK OLSUN"

Bunun adı ister Selahattin Demirtaş, ister Ahmet Türk olsun. Bu insanları mahkum etmek bu ülkeye hiçbir şey kazandırmaz. Kazandırmayacak da. 

Legal siyaseti yok ettiğimiz takdirde makul ve mantıklı ortamı, insanların huzur, güven içerisinde kendini hissedeceği bir ülkeyi oluşturma şansımız yok. 

Ben de siyasi bir davanın aktörüyüm. Benim de içeride davam var. Siyasi yasakla muhatap olan bir kişiyim. Kim bilebilir ki üst mahkemede cezanın arttırılmayacağını? Arttırılabilir. Pekala böyle bir gündemle muhatap olabiliriz. Bu bir şaka mı? Değil. Kaygı oluşturmalı mı? Kesinlikle oluşturmalı. Kaygı duyuyor muyum? Vallahi duymuyorum. Ama bu kaygıyı duyup bana soran ve “Ya ne olacak senin davan” diyen binlerce insan var. 

Türkiye'nin sağlam zemine oturması noktasında bugün verilen kararların ülkeye faydası yok, zararı vardır.