İntihar eden mülakat mağduru Doğuş Can Kavaklı'nın ailesi: 'Bütün gece ağladı'

Samsun’da kaldığı yurdun 6’ncı katından atlayarak yaşamına son veren 22 yaşındaki Doğuş Can Kavaklı’nın olaydan üç gün önce birinci sıradan girdiği mülakattan elendiği ortaya çıktı. Mülakat mağduru gencin ailesi 12punto’ya konuştu. Kavaklı’nın yakınları, “Mülakat sonucunu öğrendiği gün bütün gece ağladı, bize ‘Ben şimdi ne yapacağım? Hakkımı yediler’ demişti” ifadelerini kullandı.

Hazal Güven

Hazal Güven - 12punto.com.tr 

Liyakatsizliğin deyim yerindeyse kol gezdiği mülakat elemelerinin son mağduru 22 yaşındaki Doğuş Can Kavaklı oldu. 

Doğuş Can Kavaklı, geçtiğimiz yaz Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden başarılı bir ortalamayla mezu oldu. Girdiği KPSS’de 82 puan alarak başarısını sürdürdü. Aldığı yüksek KPSS puanıyla iş arayışına giren Kavaklı, Asarcık Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın ‘Sosyal Yardım ve İnceleme Görevlisi Personeli Alımı’ için başvuruda bulundu. Başvuran 5 aday içinde açık ara en yüksek KPSS puanına sahip olan Kavaklı’ya en yakın adayların puanları 76 ve 72 idi. Ancak Kavaklı 28 Eylül’de açıklanan mülakat sonucunda birinci sırada girdiği mülakattan elendiğini ve yerine de 10 puan altındaki kişinin alındığını öğrendi. 

22 yaşındaki genç, sonucu aldıktan 3 gün sonra eşyalarını toplamak için gittiği yurdun 6'ncı atlayarak yaşamına son verdi. 

Kavaklı’nın ailesi, Doğuş Can’ın nasıl bir genç olduğunu, intihar etmeden önceki 3 günde yaşadıklarını 12punto’ya anlattı. 

‘DIŞA DÖNÜK, CANA YAKIN, HOŞSOHBET, SPORU SEVEN BİRİYDİ’ 

Ailesi “Doğuş Can Kavaklı nasıl biriydi” diye sorduğumuzda şöyle anlatıyor: 

“Duygusal bir çocuk değildi. Biz bir olaya duygusal yaklaşsak bize ‘Ya biraz realist olun’ derdi. Dışa dönük, cana yakın, hoşsohbet bir çocuktu. Spor yapmayı çok severdi. Ama tabii bunlar bu mağduriyeti yaşamadan önceydi. Sonucu öğrendikten sonra büyük bir duygusal yıkım yaşadı.”

'BENİM HAKKIMI YEDİLER, ALLAH ONLARDAN SORSUN'

Size mülakat sürecine ilişkin neler söyledi? 

“Mülakattan döndüğünde heyecanlıydı. Neleri sorduklarını, nasıl yanıtlar verdiğini anlattı. Mülakatın çok uzun sürdüğünden, yalnızca 2 soruyu bilemediğinden bahsetti. Ancak daha sonra sonucu aldı. Büyük bir duygusal yıkıma uğradı. Çok üzüldüğünü gördük. Sonucu aldığı gün geceye kadar ağladı. Abisine, ‘Benim hakkımı yediler. Allah onlardan sorsun. Ben şimdi ne yapacağım?’ dedi. İkinci sıradaki kişi kazanabilirdi. Üçüncü nasıl kazandı? Kendisinin de cevap veremediğini biliyoruz. Ayrıca Doğuş, şoförlük sınavı için de mülakata girmişti. Arabayı kaç defa stop ettiren aday alındı ama Doğuş alınmadı. İki elemede de haksızlığa uğradı.”

Sonucu öğrendikten sonraki 3 gün içinde böyle bir şey yapacağını düşündüren bir şey yaşadınız mı? Böyle bir söylemi oldu mu? 

“Bu olay olmasaydı böyle bir şey yapacak bir çocuk değildi. Yaşadığı mağduriyeti çok içselleştirdi. Derin bir duygusal yıkım yaşadı. Spor yapmayı çok severdi. Yaşamı severdi. O üç gün içinde ne kadar üzüldüğünü görsek bile böyle bir şey yapacağını hiç düşünmedik.”

Bundan sonrası için ne söylemek istersiniz? 

“Herkes her şeyi biliyor. Burası küçük bir yer. Burada herkes her şeyin farkında. Elbette olan oldu nasılsa diyerek vazgeçmeyeceğiz. Bu mülakatın iptal edilmesi içimizi biraz olsun soğutacaktır.”