İsrail'in Hizbullah'a saldırısı sonrası Türkiye'de Siber Güvenlik Başkanlığı kuruluyor

İsrail'in Hizbullah üyeleriyle gizli haberleşme için kullandığı eski tip küçük çağrı cihazlarını patlatması, dünyada siber güvenlik konusunu yeniden gündeme taşırken, Türkiye’de de bu alanda önemli adımlar atılıyor.

Hürriyet yazarı Hande Fırat, köşesinde Siber Güvenlik Başkanlığı'nın kurulması yönündeki çalışmaları ele aldı.

Hande Fırat, "Türkiye Büyük Millet Meclisi açılır açılmaz gündeme gelmesi beklenen düzenleme ile Siber Güvenlik Başkanlığı'nın oluşturulması amaçlanıyor" ifadelerini kullanarak, aylardır bu konunun tartışıldığını ve artık somut adımlar atılacağını belirtti.

CUMHURBAŞKANLIĞINA BAĞLI BİR YAPI 

Fırat, yazısında kurulacak olan Siber Güvenlik Başkanlığı'nın Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) gibi bir yapı olacağını ve Cumhurbaşkanlığına bağlı çalışmasının planlandığını kaydetti.

Bu yeni yapılanmayla birlikte devletin tüm birimlerine ortak bir siber güvenlik standardı getirileceğini vurgulayan Fırat, yerli ve milli teknoloji kullanılarak tüm elektronik sistemlerin daha sıkı koruma altına alınacağını söyledi.

Fırat'ın açıklamasına göre, Siber Güvenlik Başkanlığı, Savunma Bakanlığı'ndan nüfus işlemlerine, Sağlık Bakanlığı'ndan e-devlet uygulamalarına kadar devletin her biriminin güvenliğini sağlayacak. Böylece Türkiye, siber tehditlere karşı daha kapsamlı bir koruma sistemi oluşturmayı hedefliyor.

YENİ DÖNEM BAŞLIYOR

Siber güvenlik alanında atılan bu adımların, Türkiye'nin dijital varlıklarını daha güvenli bir şekilde koruma altına alacağı ve ilerleyen dönemde siber tehditlere karşı daha hazırlıklı olunacağı ifade ediliyor.

NE OLMUŞTU?

ABD’nin İsrail’in saldırıları tırmandırmaması uyarılarına rağmen Lübnan 17 Eylül günü görülmemiş bir operasyona sahne oldu. İsrail, Hizbullah'ın üyeleriyle gizli haberleşme için kullandığı eski tip küçük çağrı cihazlarının binlercesini eş zamanlı olarak patlattı. Patlamalarda ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 323 kişi yaralandı.

Uzmanlar, cihazların teslim edilmeden önce sabote edilmesiyle düzenlenen "benzeri görülmemiş" bir saldırı olduğunu ifade ediyor.

Her bir cihazın içine küçük bir patlayıcı maddenin, cihazlar henüz teslim edilmeden yerleştirilmiş olabileceği düşünülüyor. Henüz 17 Eylül'deki saldırının etkileri sürerken yalnızca bir gün sonra, 18 Eylül'de bu kez de el telsizleri patlatıldı. Telsizlerin, ilk saldırıda patlatılan çağrı cihazlarıyla aynı zamanda alındığı belirtiliyor. Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, "savaşta yeni bir aşamaya" geçildiğini söyledi.

Ülkede 18 Eylül'de çok sayıda telsizin patlatılması sonucu da 25 kişi öldü, 608'den fazla kişi yaralandı.