İstanbul Kent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ozan Örmeci 12punto'ya konuştu: İkinci Trump döneminde bizleri neler bekliyor?
İstanbul Kent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ozan Örmeci, Donald Trump’un ikici kez ABD Başkanı seçilmesini 12punto yazarı Dr. Şenol Çarık’a değerlendirdi.
12punto
İstanbul Kent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ozan Örmeci, 12punto yazarı Şenol Çarık'a açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Ozan Sürmeci, ABD seçimlerini kazanan ve bir kez daha ABD'nin Başkanı seçilen Donald Trump'ı ve yeni dönemde bölgedeki olası gelişmeleri değerlendirdi.
İlk olarak ‘Sonucu nasıl değerlendiriyorsunuz, sizin için sürpriz oldu mu?’ sorusuna yanıt veren Örmeci, “Seçim öncesinde yaşanan suikast girişimi Joe Biden’ın ileri yaşı ve sergilediği çok olumsuz performans ve sonra Kamala Harris’in hem 4 yıllık başkan yardımcılığı dönemi hem de sonrasında kampanya döneminde beklenen parlamayı yapamaması nedeniyle açıkça sürpriz olmadı” dedi.
‘Trump’ın kazanacağını açıkçası ben düşünüyordum, ama anketler o kadar yakın gösteriyordu ki özellikle salınacak eyaletlerde, belki de biraz medya ve araştırma kuruluşları yakın geçsin, rekabet olsun diye de yapıyorlar bunu’ diyen Prof. Dr. Örmeci, “Demokrat Parti iyi bir performans gösteremedi 4 yılda. Belki Covid-19 dönemini ayrı tutabiliriz, orada iyi bir çalışma gösterdiler, sosyal devlet özelliğini geliştirdiler. Sonrasında Biden yönetimi Trump’ın antitezi olamadı” ifadelerini kullandı.
Türkiye-Amerikan ilişkileri açısından ikinci Trump dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Örmeci, “Yeni yönetim her zaman bir şanstır. ABD’nin Türkiye’ye yönelik CAATSA yaptırımları kaldırılabilir. F-16 krizi çözülüp Türkiye uçaklarını alabilir. F-35 Türkiye’nin kalan parası var, ABD de onu F-16 yerine sayabilir ya da F-35 programına Türkiye’yi döndürüp hem Türk savunma sanayi ve üreticilerini mutlu edecek bir gelişmeye aracılık edebilir Trump yönetimi. Bunun dışında Suriye’deki PYD/YPG yapılanması konusunda tarafları uzlaştırmak, PYD/YPG kaynaklı saldırıların önlenmesi konusunda Türkiye ile işbirliği içerisinde hareket edebilir Trump yönetimi. Tabii kırılan bir vazoyu birden birleştirmek de çok kolay değil. Burada Esad savaşı kazandı ve yenilmedi. Suriye'nin resmi devlet başkanı Sayın Beşar Esad’dır ki Türkiye'de ilişkilerini normalleştirmek istediğini defalarca belirtti. Bence de doğru olur, ama Suriye’nin önemli bir bölümünü halâ Kürt örgütlenmeleri, milis ya da işte terör diyebiliriz grupları, yine önemli bir bölümünü Sünni muhalif gruplar ve bir bölümünü de TSK kontrol ediyor. Yani bu yapıyı birleştirip yeni bir anayasa ve yeni bir düzen oluşturmak çok kolay değil. Belirsizlik hakim ve gerçekten kimsenin sihirli formülü yok. Suriye’de de Irak’ta olduğu gibi zamanla taşlar yerine oturabilir ve bu da Türkiye’yi rahatlatır” dedi.
Prof. Dr. Ozan Örmeci, şöyle devam etti:
ORTADOĞU'NUN EN KİLİT ÜLKESİ İRAN
Bir diğer önemli husus da Trump yönetiminin İran politikası. Ortadoğu’nun şu an en kilit ülkesi İran. Trump’un ilk döneminde İranlı General Kasım Süleymani ve İran karşıtlığı söylemleriyle biliyoruz. İran şahini dediğimiz gruplar ABD’yi yine İsrail’in de aşırı sağ kanadıyla birlikte İran’a yönelik “vuralım, çıkalım, savaşalım” bence bu yönde Amerika’yı itekleyen Trump da gerçekten aklı başında bir insan. İran da çok büyük bir devlet. Kendine özgü teknolojisi var, sistemi oturmuş bir devlet. Eksikleri olabilir. Her devletin eksiği var. Son Cumhurbaşkanı seçimlerine katılım da iyi bir seviyede gerçekleşti. Toplumsal tabanı zayıf bir rejimden söz ettiğimizi düşünmüyorum. İran’da iki kanat arasında iktidar mücadelesi olacaktır. Ben aklı başında kanadın ağır basacağını ve bir büyük bölgesel savaşa izin verilmeyeceğini düşünüyorum.
Peki, İran'la çok mu dostane gidecek Trump. Hayır! Yine Çin ve İran’a söylemsel olarak ve eylemsel olarak da karşıt politika izleyecektir, normalleşmeyi pek istemeyecektir. Bu da İran’ı zaten giderek Rusya-Çin eksenine, BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü eksenine itecektir. Yakın zamanda da İran ile Rusya arasında büyük bir savunma anlaşması bekleniyor.
İran zaten BRICS üyesi oldu ve kendini kabul ettirdi. Çin ile iyi ilişkileri vardı. Rusya'yla da çok iyi ilişkileri var. İran konusunda kontrollü, bu son süreçlere benzer süreçler olabilir. ABD’nin doğrudan İran’ı değil daha çok vekil güçlerini hedef alacağını düşünüyorum.
Lübnan’da Hizbullah, Yemen’de ve Irak’ta İran’a yakın grupları tasfiye edip, zayıflatma yoluna gidebilir, İran’ın daha fazla içe kapanmasını isteyebilirler.
ABD büyük bir cephe savaşı çıkarmak yerine İran karşıtı söylem ve eylemleri devam ettirecektir, İsrail’i destekleyecektir. Burada kritik unsur eğer ABD Filistin’in devletleşmesi konusunda bir yeşil ışık yakarsa İran da buna ilkesel olarak karşı çıkmaz. Belki biraz ılımlı bir hava oluşabilir diye düşünüyorum.