Kış geldi depremzedelerin travmaları tetiklendi: Uykusuzluk, kâbus, irkilme...
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından yurttaşların ağır travmaları tetiklendi. Depremin olduğu dönemdeki sert hava koşullarını hatırlayan afetzedeler; irkilme, uykusuzluk, kâbus görme şikâyetiyle hekimlere başvuruyor.
12punto
6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 10 ay geçti. Ancak depremin yurttaşlar üzerindeki etkileri devam ediyor.
BirGün'den İlayda Kaya'nın haberine göre; yağmur, fırtına ve gök gürültüsünün afetzedelere 6 Şubat gününü anımsattığını söyleyen psikiyatristler, “6 Şubat gecesi çok yağmurluydu. Bu hafta da çok yağmurlu. Bölgede uykusuzluk, irkilme, kâbus görme gibi şikâyetler fazla oluyor” dedi.
"6 ŞUBAT GECESİ ÇOK YAĞMURLUYDU"
Türkiye Psikiyatri Derneği üyesi Psikiyatrist Uzman Dr. Aslı Ceren Hınç, deprem travmalarına ilişkin olarak şunları anlattı:
“Afetzede yurttaşların bazıları büyük aileler şeklinde yaşıyorlar. Bu durum da psikolojilerini etkiliyor. Barınmayla ilgili küçük hanelerde çok fazla insan yaşıyor. Kişiler arası çatışmalar olabiliyor. Temel ihtiyaçlar gibi psikiyatrik desteğe de ihtiyaç duyuluyor. Hatay’ın Antakya ve Defne ilçelerinde grup psikoterapileri çalışmaları yapıyoruz. Sahada yurttaşlara destek olmaya devam ediyoruz. Bireysel görüşmeleri hastane şartlarında yapıyoruz. 10’uncu ayda psikiyatrik muayene olarak artık pek çok kişiye ilaçla destek olmamız gerekebiliyor. İlk aylara nazaran daha stabil kalan bazı semptomlar var, onlara müdahale ediyoruz. Bu semptomlar; uykusuzluk, kâbus, yağmur yağdığında irkilme gibi tepkimeler. 6 Şubat gecesi çok yağmurluydu. Bu hafta da bölge yağmurlu ve hafta boyunca uykusuzluk şikâyetiyle gelen çok kişi oldu. İrkilme tepkileri de çok fazla oluyor. Normalde umursamayacakları sese irkilebiliyorlar. Hızlıca sinirlenebiliyorlar, tahammülsüzlükleri var. Ruhsal yakınmalar ilk günlere göre daha fazla ortaya çıkmaya başladı.”
KADIN GRUP TOPLANTILARI YAPILIYOR
Bölgede geçim sorununun devam ettiğini söyleyen Hınç, kadınların yaşadıklarını sıkıntılara değinerek, şöyle devam etti:
“Travmadan bağımsız, maddi imkânsızlıklar dolayısıyla başvuran kişiler oluyor. Ayrıca kadınların yaşadıkları sorunlar da sürüyor. Kadınlarla ‘kadın grup toplantıları’ yapıyoruz. Temel problemlerden biri konteynerlerde barınmaya devam eden kadınların hijyen problemleri yaşıyor. Toplantılarda, kadınların birbirine kenetlenme örneğini görüyoruz. Ev içi problemleri, çocuklar, maddi olanaksızlıklar, depremle ilgili anılar, tecrübeler bu grup toplantılarında konuşuluyor.”
"ÇOCUKLAR DONAKALIYOR"
Okul yakınlarında, yurttaşların yaşadığı alanlarda yapılan enkaz çalışmalarına yurttaşların ve çocukların gözünün önünde yapılıyor. Bazı yıkımlara şahit olan çocuklar çığlık atarak alandan kaçmaya çalışırken, bazı çocukların ise donma tepkisi verdiği görülüyor.
Hınç, şunları söyledi: “Yıkım sırasında bazı çocuklar donakalıyorlar. Donma tepkisi travmalarda verilen tepkilerden biri. Okul gibi güvenli bir ortamda bu görsellere çocuklar şahit olmamalı. Bu konularla ilgili tabip odası görüşmeler yapıyor. Yıkımları yetkililere bildiriyoruz. Çocukları ikinci bir travmaya maruz bırakmamak en önemlisi.”
"ÇOCUĞUM BAZEN ALTINA KAÇIRIYORDU"
Afetzede yurttaşlar da bölgede yürütülen çalışmaların yetersizliğine dikkat çekti. Adıyaman’da çadırda kalan bir yurttaş, “Depremden sonra toparlanamadık. Çocuklarla beraber ebeveynlerin de desteğe ihtiyacı var. Bölge artık normal kabul ediliyor, edilmemeli” dedi. Hatay’da depreme yakalanan ve iki kardeşini kaybeden Samet S. ise “Çocuğum depremin ardından her şimşek çaktığında irkiliyordu, bazen altına kaçırıyordu. Üzerinden neredeyse bir sene geçti. Hava şartları o günü anımsatıyor. Geceleri yağmur yağdığında uyumadan bekliyor.” diye konuştu.