Kobani davasında gerekçeli karar 13 ay sonra açıklandı: Örgütsel maksatla hareket etti

Kobani davasında, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yanı sıra HDP MYK üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 36 kişi hakkında verilen hükme ilişkin 32 bin 630 sayfalık gerekçeli karar 13 ay sonra açıklandı.

12punto

Kobani davasının 13 ay sonra tamamlanan gerekçeli kararında, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında ''Kobani olayları sürecinde örgütün talep ve talimatlarına uyduğu, kendi iradesini örgütün iradesine teslim ettiği'' değerlendirilmesi yapıldı.

Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında da, ''Terör örgütünün talimatlarına uyma, örgüt direktiflerini yerine getirme, kendi iradesini örgütün iradesine terk etme eylemleri ve HDP MYK toplantısına sözcü katılması gibi spesifik örgüt içi konumunu gösteren tespitler itibariyle siyasal alan merkezi içinde faaliyet gösteren örgüt üyesi olduğu anlaşılmaktadır'' denildi.

Son yapılan infaz düzenlemesi ve yeni çözüm sürecinin ardından kulislere yansıyan bilgilere göre, 16 Mayıs 2024'te karara bağlanan davada, gerekçeli kararın açıklanmasıyla birlikte istinaf sürecinin başlaması bekleniyor. 

Kobani davası avukatları, üst mahkemeye başvurarak kararın bozulması ve tahliye talebinde bulunmak için bir yıldır bekliyordu.

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hükme ilişkin 32 bin 630 sayfalık kararında, Demirtaş’a verilen cezaların gerekçesi toplam 560 sayfada, Figen Yüksekdağ’a verilen cezaların gerekçesi ise toplam 298 sayfada açıklandı.

'ÖRGÜTE MOTİVASYON SAĞLADIĞI' YORUMU

Kararda, Demirtaş’ın bazı terör örgütü üyelerinin cenazelerine katılmasının ''örgüte motivasyon sağladığı, örgütsel maksatla hareket ettiği, şiddeti kınamak bir tarafa meşrulaştırma görüntüsü oluşturduğu'' ileri sürülerek, bu nedenle ''ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirelemeyeceği'' ifade edildi.

Yüksekdağ hakkında da ''Terör örgütünün talimatlarına uyma, örgüt direktiflerini yerine getirme, kendi iradesini örgütün iradesine terk etme eylemleri ve HDP MYK toplantısına sözcü katılması gibi spesifik örgüt içi konumunu gösteren tespitler itibariyle siyasal alan merkezi içinde faaliyet gösteren örgüt üyesi olduğu anlaşılmaktadır'' değerlendirmesi yapıldı.