MEB: 'Tasvip edilemeyecek bir hata'

MEB, Diyarbakır Cezaevi’nin işkencecisi Esat Oktay Yıldıran'ın isminin bir okula verilmesi için "Bakanlığımızca tasvip edilemeyecek bir hata olduğu kolaylıkla anlaşılabilir" dedi.

12punto

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 12 Eylül darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevi’nin işkencecisi Esat Oktay Yıldıran’ın isminin İzmir'de bir ilkokula verilmesiyle ilgili gerekli incelemenin yapıldığını ve bunu tasvip etmediklerini açıkladı.

MEB'DEN AÇIKLAMA

MEB'in açıklamasında Yıldıran'ın isminin bir okula verilmesi için "Bakanlığımızca tasvip edilemeyecek bir hata olduğu kolaylıkla anlaşılabilir" denildi.

Açıklamada, isim verme yetkisinin valiliklere ait olduğu da hatırlatılırken İzmir Valiliği'ne gerekli bilgilendirmenin yapıldığı ifade edildi.

"BU KARARI TASVİP ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR"

MEB'in açıklaması şu şekilde:

"İzmir’de bir okula Esat Oktay Yıldıran isminin verildiğine ilişkin haberler üzerine Bakanlığımızca gerekli inceleme yapılmıştır.

Öteden beri toplumun adalet duygusunu inciten ve vicdanını yaralayan hadiselerle birlikte anılan isimlerin caddelerden, okullardan kaldırılması şeklindeki uygulamalar göz önüne alındığında, böyle bir uygulamanın Bakanlığımızca tasvip edilemeyecek bir hata olduğu kolaylıkla anlaşılabilir.

Hangi dönemde alınmış olursa olsun hafızalarımızdaki derin izlerini koruyan bir dönemin yanlışlarını bugüne taşıma anlamına gelen bu kararı tasvip etmemiz mümkün değildir.

Adil bir hafızayı tesis etmek ve geçmişteki acıların ürünü olan yaraları sarmak için çaba sarf etmeye devam edeceğimizin bilinmesini isteriz.

Bu bağlamda 'Millî Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği'ne göre ad verme yetkisi olan valiliğe (İzmir Valiliği) gerekli bilgi verilmiştir."

ESAT OKTAY YILDIRAN KİMDİR?

Esat Oktay Yıldıran, 12 Eylül darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi’nde İç Güvenlik Komutanı olarak görev almış subaylardan biri.  

Yıldıran’ın yaptığı işkenceler arasında köpeğine saldırtmak, dayak, kadınlara cinsel işkenceler, çıplak şekilde spor yaptırmak, gezdirmek ve tecavüz, erkeğin cinsel organına ip bağlatarak koşturmak, İstiklal Marşı dinleterek dayak, dışkı yedirmek, makata cop sokmak gibi şiddet uygulamaları vardı. Kürt siyasetçilerden Ahmet Türk, Celal Paydaş, Mustafa Çakmak, Orhan Miroğlu, Selim Çürükkaya, Şükrü Gülmüş, Nurettin Yılmaz ve Gültan Kışanak gibi isimler de Yıldıran’ın işkencelerine maruz kalan isimler arasında yer alıyor.


Yıldıran, 22 Ekim 1988’de İstanbul, Ümraniye’de, eşi ve 2 çocuğu ile birlikte bindiği halk otobüsünde öldürüldü.