MHP'li Yıldız'dan Covid-19 düzenlemesi için 'hatadan dönüyoruz' yorumu: Eksiltme yapmamamız lazım

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, TBMM Genel Kurulu'nda Covid-19 düzenlemesine ilişkin, "Daha önceki düzenlemelerde suç tarihinin esas alınmasında ısrar edilmişti ama o zaman kesinleşme tarihi dikkate alınmış, yasa öyle çıkmıştı. Şimdi bu hatadan dönüyoruz, neresinden de dönersek kârdır. Ancak önceki yasa ile düzelttiğimiz yasa arasında da fark olmaması yani bir düzeltme yaparken eksiltme yapmamamız lazım. Bütün cezaevleri, sanıklar, tanıklar, akrabaları bunu beklemektedir" dedi.

12punto

TBMM Genel Kurulu'nda kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak bilinen, Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri tamamlandı.

Teklifin ikinci bölümü üzerine söz alan İyi Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, teklifin içeriğine tepki göstererek, şunları söyledi:

"Her beş yılda bir vergi affı, SGK affı, imar affı derken, her üç yılda bir de infaz indirimi derken artık o kadar abarttınız ki terörist başı için umut hakkına, teröristlere de denetimli serbestlik imkânına kadar işi vardırdınız. Çeyrek asırlık iktidarınızda yerli ve millî suç baronlarınız elde ettikleri suç gelirleriyle krallar gibi yaşarken polislerimiz, hâkimlerimiz, savcılarımız her ay eriyen maaşlarıyla barınmaya, çocuk okutmaya, karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. Hele ki büyük şehirlerde görev yapanlar hepten hapı yutmuş haldeler. Kadınlar öldürülürken, çocuklar aç uyurken, gençler işsiz gezerken, eğitimde, sağlıkta, gelirde eşitlik yokken, sosyal devlet anlayışı iktidarınızda sadaka mekanizması hâline gelmişken, kısacası, toplumun refahı da mutluluğu da güvenliği de artık bir lüks hâline gelmişken Anayasa'mızın eşitlik ilkesine dair tüm hassasiyetleri getirip getirip infaz indirimine sıkıştırmış olmanız gerçek bir duyarsızlık ve özensizlik örneğidir.

Gerçekten memleketin bütün derdi bu mudur ya da sizin tek derdiniz bu mudur? Siyasi temsil göreviniz bireye ve topluma karşı suç işleyenler dışında kimseyi kapsamamakta mıdır? İnfaz indirimi başka türlü bir düzende, ekonomik çöküntüsü ahlaki çöküntüye dönüşmemiş, adaletin akmasa da damlayabildiği bir ülkede 'Şu cezaevlerine de bir el atalım' denilebilen, devleti yönetenlerin toplumsal talepleri arada sırada karşılayabildiği bir memlekette farklı bir anlama gelebilir, olumlu bir çıktı bile üretilebilirdi ama Türkiye'de infaz indirimi, milletin zihninde beliren hâliyle af, rüşvet, irtikap, hırsızlık, dolandırıcılık, yolsuzluk, adam kaldırma, adam yaralama gibi suçu meslek hâline getirmiş olanların her birkaç senede bir kullandığı joker hakkına dönüşmüştür. Sizin sürekli olarak verdiğiniz bu jokerlerin de etkisiyle Türkiye'de suç, amatör ve arızi bir olaydan profesyonel bir mesleğe dönüşmüştür; onlarca alt sektörüyle bayilik ağı kurarak yurt dışındaki namzetleriyle iş yapacak hâle gelmiştir."

Yıldız: Hatadan dönüyoruz, neresinden de dönersek kârdır

MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız da Covid düzenlemesinde yapılan değişikliklere ilişkin bilgi verdi. Yıldız ayrıca Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin de konuştu. Yıldız'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"27'nci maddede İnfaz Kanunu'nun geçici 10'uncu maddesinde bir düzenleme yapılmaktadır yani bu meşhur Covid düzenlemesi. Bu düzenleme daha önce de 2 kere geldi yani 3artı5 olarak geldi, sonra 3artı3 olarak geldi yani denetimli serbestlik olarak geldi. Şimdi, yine, bazı tazyiklerle yeni bariyerler koyduk yani maddenin 6'ncı fıkrasında yapılan değişiklikle 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin yararlanabileceği daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılma veya denetimli serbestliğe ayrılma düzenlemesinden 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlü olanların yararlanabilmesi sağlanmaktadır bu düzenlemeyle. Daha önceki düzenlemelerde suç tarihinin esas alınmasında ısrar edilmişti ama o zaman kesinleşme tarihi dikkate alınmış, yasa öyle çıkmıştı. Şimdi bu hatadan dönüyoruz, neresinden de dönersek kârdır. Ancak önceki yasa ile düzelttiğimiz yasa arasında da fark olmaması yani bir düzeltme yaparken eksiltme yapmamamız lazım. Bütün cezaevleri, sanıklar, tanıklar, akrabaları bunu beklemektedir.

31 Temmuz 2023 tarihi öncesinde işledikleri suçlar nedeniyle kasten öldürme suçları yani Türk Ceza Kanunu'nun 82'nci maddesindeki nitelikli adam öldürme; alt, üst soy, çocuk ve kadına karşı işlenen, bu, 82/1'in (d) ve (e) fıkralarında düzenlenmiştir. Yine, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve son olarak da deprem suçları istisna tutulmuştur. Kapalı ceza ve infaz kurumunda bulunan ve fıkrada yer alan koşulları sağlayan hükümlüler bu imkândan yararlanabilecek ve daha önce infaz kurumunda bulunma koşulu aranmayacaktır. Böylece, hükümlüden kaynaklanmayan nedenlerle meydana gelen gecikmelerin sonucunda hükümlünün olumsuz etkilenmemesi ve infaz adaletinin sağlanması amaçlanmıştır ve bu yasayla da bu sağlanacaktır. Belirtmek gerekir ki altıncı fıkrada yer alan düzenlemenin hükümlünün aleyhine sonuç doğurması hâlinde bu fıkra düzenlemesi uyarınca işlem yapılmayacaktır. Yine, altıncı fıkra eğer meseleyi görmezse öngörülen değişiklikle uyum sağlamak amacıyla yedinci, sekizinci fıkralar da yürürlükten kaldırıl

"Terörün kurbanları, sadece doğrudan hedef alınanlar değildir, bunun korkuya kapılan ruhsal kurbanları da vardır"

Terörsüz Türkiye idealini ülke ve bölgenin terörden arındırılmasını sadece güvenlik politikası anlayışıyla göremeyiz. Modern Türk devletinin varlık zeminini güçlendirme iradesini temsil etmektedir. Terörsüz Türkiye süreci Türkiye Cumhuriyeti'nin birikimlerine, cumhuriyetimizin esaslarına, millî birliğimize yönelik olarak yıkıcı ve tahrip edici politikalar üretilmesine zemin hazırlayamaz, olamaz da. Son günlerde bazı odakların bu sürecin büyük bir sorumluluk içinde ilerlediğini görerek paniklediğini görüyoruz, paniğe kapılmışlardır. Bu odaklar ne yaparlarsa yapsınlar bu hedef gerçekleşecek. Yapmak istedikleri fiilî, fikrî sabotajlar da sonuçsuz kalacaktır. Siyasi, ideolojik, dinî, etnik sebeplere dayalı olarak şiddet sistematik olarak tatbik edilirse bunun adı 'terör' olur. Terörün kurbanları, sadece doğrudan hedef alınanlar değildir, bunun korkuya kapılan ruhsal kurbanları da vardır. İnsanlık tarihiyle de bu terör meselesi eşit yaştadır aşağı yukarı ve bu kavramlar da önümüzdeki yıllarda yani gerek teknoloji

Koordinatör arkadaşlar bir araya geldik Meclis Başkanı'mızın başkanlığında, önümüzdeki günlerde bir müşterek rapor çıkaracağız. Bu raporda, elbette birleştiğimiz yerleri öne çıkaracağız. Yani bu ülke hepimizin, bu ülke bizim; demokrasimizi yaşatacağız, kardeşçe yaşayacağız ve Türk milletinin önündeki engelleri de bir bir temizleyeceğiz. Yani, terör bitince ekonomik refah, demokratik katılım, toplumsal dayanışma, illa artacaktır bunların hepsi. Yani, bu başarı, yalnızca iç güvenliğin sağlanmasıyla kalmayacak, Türkiye'nin bölgesel barışın da mimarisi içindeki konumu çok daha kıymetli hâle gelecektir. Amacımız, Türk demokrasisini güçlendirmek, insan haklarına saygı duymak, kardeş kavgasını bitirmek, ülkemizin önündeki, elindeki ayağındaki prangaları sökmek, muasır medeniyet seviyesine ulaşmak ve yaşanır bir ülke hâline getirmek için de her türlü gayreti vermektir."