Mustafa Böğürcü'den tarihi hatırlatma: Hani ayakkabı numaralarına kadar biliyorlardı?
Ankara'da gerçekleşen terör saldırısını Güvenlik Uzmanı Mustafa Böğürcü ile konuştuk. Böğürcü, 12Punto'ya çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Hazal Güven
Hazal Güven - 12punto.com.tr
Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde yer alan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) yerleşkesine terör saldırısı düzenlendi. Saldırı tam da MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 'Öcalan' çıkışının hemen ardından gerçekleşti ve Türkiye'nin gündemine oturdu. 4 kişinin hayatını kaybettiği olayda 14 kişi de yaralandı.
Yaşanan terör saldırısı, akıllarda çok sayıda soru işaretine neden oldu. Saldırının gerçekleşeceğine ilişkin bir istihbarat var mıydı? Varsa neden önlem alınmadı? Herhangi bir güvenlik zafiyeti söz konusu mu? Güvenlik Uzmanı Mustafa Böğürcü'ye göre; kesinlikle bir güvenlik zafiyeti söz konusu. Daha da önemlisi Böğürcü, Türkiye'nin çok daha kötü günlere gebe olduğunun da altını çiziyor.
12Punto'nun sorularını yanıtlayan Böğürcü, "Türkiye’nin en önemli savunma güvenlik şirketinin Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde bulunan tesislerine sırt çantasında mühimmat bulunan teröristler geldi ve kendi anlamlarında başarıya ulaştılar. Sansasyonel bir eylem yaptılar. Burada bir güvenlik zafiyeti olduğunu, önleyici istihbarat anlamında da zafiyetler olduğunu düşünüyorum. Eğer önleyici istihbarat faaliyetlerimiz olsaydı bu olay başımıza gelmeden engellenirdi. Demek ki önleyici ve caydırıcı güvenlik tedbirlerinde Türkiye sınıfta kalmış gözüküyor" yorumunda bulundu.
Böğürcü, şunları söyledi:
"DAHA ÖNCE BURADA KEŞİF YAPMIŞLAR GİBİ DURUYOR"
"Benim yapmış olduğum analize göre saldırı planlı bir şekilde 8.00-15.00 vardiyasının bitiminde gerçekleşiyor. Sosyal medyadaki görüntüleri izlediğimde TUSAŞ’ın nizamiyesindeki CCTV kameralarının paylaşımında üst kısımda gördüm. Muhtemelen bu terör örgütü daha önceden burada keşif yapmış. Çünkü yaklaşık olarak 4 milyon metrekare alana sahip olan bir tesis burası. Dünyada dördüncü en büyük tesis olduğu şeklinde bir bilgimiz var. 8’e yakın nizamiyesi var. Bu nizamiyeden çıkışa göre uzun namlulu silahlar, sırtlarındaki çantalarla ve mühimmatla olay yerine gelerek öncelikle nizamiyeye bir bomba atmak suretiyle düzenliyorlar.
Nizamiyedeki görevlilerin yaşadığı şok ve panikle bir anda içeriye giriyorlar. Hedef gözetmeksizin nizamiyede ateş ediyorlar. O sırada personel çıkış kapılarının olduğu bölgede teröristlerden ikisinin de fiziki olarak eşgalleri gözüküyor. Birinde kısa dipçikli uzun namlulu silah, diğerinde ise uzun dipçikli uzun namlulu silah var. İçeri girdikleri ve girerken de muhtemelen önce güvenlik personeli daha sonra da çalışanları hedef gözetmeksizin ateş etmek suretiyle şehit ettiler ve yaraladılar. Yani sonuçta baktığınız zaman evet bu bir terör saldırısı. Din motifli terör eylemlerinde bir artış var. Bölücü terör örgütünün eylemlerinde bir kısıtlılık söz konusu ama. En son Ankara’da İçişleri Bakanlığı nizamiyesine bir eylemleri olmuştu. Bir de sol menşeli bir terör örgütünün Çağlayan Adliyesi girişindeki bir terör eylemi vardı o kadar.
"AYAKKABI NUMARALARINA KADAR BİLİYOR OLSALAR BU SALDIRI OLMAZDI"
Şimdi İçişleri Bakanı Yerlikaya bir açıklama yapamadı. “Tespit etme aşamasındayız” dedi. Yerlikaya’nın geçmişte sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlardan 23-25 ile yayılmış din motifli terör örgütü bulunduğu ve bu terör örgütünün uyuyan hücrelerinin olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Ancak şahısların fiziki yapısını ve görünüşlerini incelediğimde bölücü terör örgütü çıkma ihtimali de söz konusu ama bu şimdi polis ve jandarmanın kimlik tespiti, parmak izi çalışması ve aranan şahıslardan olup olmadığının tespit edilmesinden sonra açığa çıkacaktır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken geçmiş dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bölücü terör örgütünün Türkiye içerisinde etkisinin kalmadığını, sadece yurt dışında 70’e yakın teröristin kaldığını ve bunların da ayakkabı numaralarına kadar bildiklerini söylemişti. Bunu söylediği için topluma, devlette devamlılığı düşündüğümüz zaman bu eylemi bölücü terör örgütünün yapmış olmaması gerekiyor. Bakalım şimdi açıklama ne yönde gelecek? Çünkü devlet bize bundan yaklaşık 1 buçuk yıl önce İçişleri Bakanı tarafından bölücü terör örgütünün içeride artık faaliyet ve eylem yapma kapasitesinin olmadığını beyan etti.
"TÜRKİYE İÇİN YARIN DAHA DA KÖTÜ OLACAK"
Günün sonunda baktığınızda Türkiye’nin en önemli savunma güvenlik şirketinin Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde bulunan tesislerine sırt çantasında mühimmat bulunan teröristler geldi ve kendi anlamlarında başarıya ulaştılar. Sansasyonel bir eylem yaptılar. Burada bir güvenlik zafiyeti olduğunu, önleyici istihbarat anlamında da zafiyetler olduğunu düşünüyorum. Eğer önleyici istihbarat faaliyetlerimiz olsaydı bu olay başımıza gelmeden engellenirdi. Demek ki önleyici ve caydırıcı güvenlik tedbirlerinde Türkiye sınıfta kalmış gözüküyor. Siyasetin sorumsuz dili, Devlet Bahçeli’nin açıklamaları, bu esnada güvenlik bürokrasisinin de içeride ve dışarıda görev yapan üst düzey yöneticileri bile tahminime göre televizyonlardan öğrendi ve risk analizini yapamadı. Oluşabilecek tehlikeyi tahmin edemedi. Sonuçta bu saldırı maalesef yaşandı. Türkiye için bugün kötü. Yarın daha kötü olacak. Diğer gün daha daha daha kötü olacak diye düşünüyorum. Çünkü Türkiye’de liyakatli, tecrübeli güvenlik bürokrasisi ve güvenlik personeli bulunmuyor. Bunun sonuçlarını da toplum üzülerek, yaşayarak görüyor."