Müyesser Yıldız: Ankara Güvenpark'ta yaşatılan acılar ve giden canlar unutuldu'
Mart 2016'da Ankara'da Güvenpark'ta gerçekleşen saldırının üzerinden tam 9 yıl geçti. Gazeteci ve 12punto yazarı Müyesser Yıldız, 38 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırının 9'uncu yıldönümünde gerçekleşen anma törenine katıldı ve izlenimlerini kaleme aldı. Yıldız, "Tüm yaşanan, yaşatılan acılar gibi bu saldırı ve giden canlar da unutuldu. Oraya bir anıt dikmek kimsenin aklına gelmedi" dedi.
12punto
Gazeteci ve 12punto yazarı Müyesser Yıldız, 'Yine Unutuldular' başlıklı yazısında PKK'nın 13 Mart 2016'da bomba yüklü araçla Ankara Güvenpark otobüs duraklarına düzenlediği saldırıda yaşamını yitiren yurttaşlara yer verdi.
Müyesser Yıldız'ın o yazısı:
"8 yıl önce bir Pazar akşamıydı.
Cemreler düşmüş, baharın kokusu gelmişti.
Ankara’nın kalbi Kızılay’da öğrencisi, öğretmeni, çaycısı, emeklisi; hepsi bizden ya gezip alışveriş yapıyor ya da evlerine dönmek için otobüs bekliyordu.
Saat tam 18.45’ti. O Kızılay bir anda cehenneme döndü.
Çünkü bölücü terör örgütü PKK bu defa en kalleş saldırılarından birisini tam burada gerçekleştirmişti.
13’ü lise ve üniversite öğrencisi olmak üzere tam 36 can kaybettik. Yüzlerce insanımız yaralandı.
Hatırlayın o günü ve sonraki günleri.
En başta iktidar mensupları olmak üzere tüm siyasiler, sivil toplum örgütleri patlamanın gerçekleştiği Güvenpark’ı ziyaretgâha çevirdi… Karanfiller bırakılıp dualar edildi... Protestolar düzenlendi...
Dünyanın dört bir yanından kınama mesajları yağdı... Yerli yabancı ünlü isimler onca hashtag açtı...
Medyamız haftalarca teröre kurban verdiğimiz 36 canın hikâyelerini yazdı.
Sonra?
Tüm yaşanan, yaşatılan acılar gibi bu saldırı ve giden canlar da unutuldu. Kızılay’da hayat normale döndü. Oraya bir anıt dikmek veya plaket çakmak bile kimsenin aklına gelmedi.
Evet, bugün bu büyük acının 8’inci yıldönümüydü. Evlatlarını, ana babalarını, yakınlarını kaybedenler yine bir başınaydı. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Güvenpark’taki ağaçları 13 Mart şehitlerinin resimleriyle donatmış, gelenler için çadır ve helva hazırlatmıştı; ama Devletin yegâne temsilcisi, güvenlik tedbiri alan polislerdi.
Siyasiler ve sivil toplum örgütleri de ortada yoktu. Vazgeçtik ailelerle dayanışmayı; şunun şurasında seçime 18 gün kalmışken, kendi propagandaları için bile olsa hiçbir siyasi parti mi burnunun ucunu göstermezdi. Göstermediler.
Demek ki unuttular veya umurlarında değil.
İstenen ve beklenen, giden canlar adına hazırlanan küçük kartondaki şu dileklerden öte bir şey değil ki:
'ÖLÜMDE BİLE AYRIŞTIRMAYIN'
Bu yılki anma töreninde de yine o katliamda 20 yaşındaki yeğeni Elvin Buğra Aslan’ı kaybeden emekli Albay Faruk Dinç ile aileler adına davayı takip eden Av. Tülay Bekar konuşmaya çalıştı. Çünkü aslında 8 yılın ardından sözün bittiği yere gelmişlerdi.
Sözlerine, “Hep birlikte yalan söyledik. ‘Bu acı azalacak.’ dedik, ama azalmadı.” diye başlayan Faruk Dinç şunları söyleyebildi:
“Tek tesellimiz, senede bir defa da olsa onları hatırlamak, anmak ve kafa kafaya verip ağlamak. İnşallah biz de bir gün onların gittiği güzel yere gideriz. Onları hatırlamak ve sevmekten başka yapacağımız bir şey yok. Bir yerlere, ‘Bizi unutmayın, unutmak isteyenlere unutturmayın.’ dedik; ama yanımızda olmayanlar, hiç umursamayanlar oldu.
Bu da bir savaş. Onların unutulmaması için verdiğimiz bir savaş. Çünkü o kadar kolay unutuyoruz ki... Biz bu kadar mı duyarsız bir halk olduk? 8 yıl önce belki olayın tanığı olmasına rağmen unutuyor mu unutturuluyor mu yoksa unutmak mı istiyor? Birbirimizi yalnız bırakmayalım.”
Güvenpark Ailesi, bu konuşmalardan sonra giden canları için Fatiha okudu. Belediyenin hazırlattığı helvalar da -üzerine 13 Mart şehitleri yazısı konularak...
Kızılay’dan gelip geçenlere dağıtıldı.
Mekânları cennet, acılı ailelerin başı sağ olsun...