Narin Güran cinayeti: 'Zayıf bir iddianame'

Narin'in öldürülmesi ile ilgili 4 sanık hakkında hazırlanan iddianame tepkilere neden oldu. Avukat Abdurrahman Karabulut, iddianamenin detaylarını anlattı.

Hazal Güven

Hazal Güven - 12punto.com.tr 

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos tarihinde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin 4 sanık hakkındaki iddianame 60. günde tamamlandı. Avukat Abdurrahman Karabulut, eleştirilerin hedefi olan iddianamenin detaylarını 12Punto’ya anlattı. 

Tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu.

Haftalardır merakla takip edilen sürecin sonunda 4 sanık hakkında hazırlanan iddianame kamuoyunda tepkilere neden oldu. Savcılığın aileyi koruma içgüdüsüyle hareket ettiğini belirten Karabulut, “Cinayetin hangi gerekçeyle, niçin işlendiğine dair ‘tespit edilemeyen’ ifadesi kullanılmakta. Bu suç içerisinde suçu gizleme, yani bir cinayet suçu içerisinde başka bir suçu gizleme içgüdüsüyle hareket eden bir iddianame” ifadelerini kullandı. 

Karabulut, şu ifadeleri kullandı: 

“22 sanıklı dosya 12 sayfadan ibaret. Soruşturma evresinde ilk aşamasından itibaren yeteri kadar etkin bir soruşturma olmadığını görüyoruz biz. En azından soruşturmanın başından itibaren yani Narin kaybolduğu andan itibaren, ortam dinlemelerinin, telefon dinlemelerinin, iletişim tespiti tutanaklarının mutlak suretle yapılması gerekiyor. Bunun yapılmadığı ya da geç yapıldığı anlaşılıyor. Bununla beraber daraltılmış baz istasyonu kaydından ailenin bir araya geldiği gerekçesiyle. Bu çok mümkün değil teknik açıdan aslında daraltılmış baz istasyonu kaydından yola çıkarak ailenin bir araya geldiğini söylemek de iddiayı zayıf bir gerekçe ile ortaya koymaktadır.

Basına sızan iddianameye göre 4 sanık hakkında TCK 37. Maddesi kapsamında 82. Madde delaletiyle Narin’in amcası Salim, annesi Yüksel, Nevzat Bahtiyar ve ağabeyi Enes hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmektedir. Orada 37. Madde kapsamında fikir ve eylem birliği içerisinde suç üzerinde hakimiyet ilkesi gereğinden bahsetmektedir. İddianame bu gerekçe ile hazırlanmış ancak Nevzat Bahtiyar dışında kalanların yani anne, amca ve ağabeyinin suça iştirak ettiklerine dair somut bir gerekçe maalesef iddianamede belirtilmemiş. 

Burada baş şüpheli Salim Güran, ikinci baş şüpheli Enes Güran. Anne ise cinayeti izleyen bir pozisyonda görünüyor. Yine iddianamede annenin beyanları diğer tanıkların beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde anne Enes’i kurtarma derdinde. Buradan Enes ile amca Salim Güran’ın cinayeti ortak işlediklerini düşündürüyor. Anne için ise fikir birliği olabilir ama eylem birliği olmayabilir. Ancak bir şey söylemek yine de erken. Kovuşturma aşamasında birtakım delillerin toplanması ile annenin durumu daha çok netleşecek. 

“SAVCILIK AİLEYİ KORUMA İÇGÜDÜSÜ İLE HAREKET EDİYOR”

İddianameye göre; anne Yüksel Güran ve Nevzat Bahtiyar delilleri karartmaktan, Enes Güran ve Salim Güran cinayete fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak ettiklerinden dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alması gerekiyor. Önemli bir husus var. Aileyi koruma içgüdüsüyle hareket eden savcılığın durumu söz konusu. Cinayetin hangi gerekçeyle, niçin işlendiğine dair tespit edilemeyen ifadesi kullanılmakta. Bu suç içerisinde suçu gizleme, yani bir cinayet suçu içerisinde başka bir suçu gizleme içgüdüsüyle hareket eden bir iddianame ve ailenin fikir birliği söz konusu. Bu henüz tespit edilememiş. Umarım kovuşturma aşamasındaki ifadelerde bunlar birtakım itiraflar söz konusu olursa bu cinayetin sebebi de, niçin olduğu da ortaya çıkar. En az cinayeti işleyenler kadar, cinayetin sebebinin ne olduğu da çok önemlidir. 

Bana göre bir delili karartmak, bir suçun üstünü örtbas etmek amacıyla Narin katledildi. Sebebin ortaya çıkarılmaması konunun politik olması ya da olmaması ile doğrudan ilişkilidir.”