Numan Kurtulmuş, Meclis'te atılan Abdullah Öcalan sloganlarını değerlendirdi: Açık söylüyorum

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle İstanbul'da bir araya geldi. Kurtulmuş burada yaptığı konuşmanın ardından soruları yanıtladı.

12punto

Terörsüz Türkiye sürecinin Türkiye için önemli bir kazanç olduğunu söyleyen TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Şunu söyleyeyim. Demirden korkan trene binmesin. Tabi ki burada herkesin söylediği söz sadece kendisinin bugününü değil, bütün geleceğini de şekillendirecek" diye konuştu. Kurtulmuş, komisyonun İmralı'yı ziyareti için "Sürecin tamamlanması bakımından böyle bir adım atılabilir” ifadelerini kullandı.

Meclis'te 16. toplantısını yapan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun Türkiye'de önemli ve tarihi bir misyon üstlendiğini söyleyen Kurtulmuş, “Bugün itibarıyla da 16 toplantısını geride bırakarak önemli bir fonksiyonu icra etti. Bundan sonra da artık nihai noktaya doğru geliyor” dedi. Kurtulmuş şunları kaydetti: “Şunu çok rahat söyleyebilirim. Çok farklı fikirleri olmakla birlikte buraya gelip katılan, komisyonda fikir beyan edenlerden hiçbirisi biz bu süreci istemiyoruz, bu süreç olmasın diye bir beyanda bulunmadı. Herkes coşkuyla bu meselenin bir an evvel bitirilebilmesi için önemli fikirler ortaya koydular.”

"BÖYLE BİR ADIM ATILABİLİR"

Meclis Başkanı Kurtulmuş, son günlerde tartışılan komisyonun İmralı'yı ziyareti konusunda “Sürecin tamamlanması bakımından böyle bir adım atılabilir” dedi. Kararı verecek olanın komisyon olduğunu belirten Kurtulmuş, "Benim şahsi görüşüm burada önemli değildir. Çeşitli siyasi partiler bu konuda olumlu kanaatlerini ifade ettiler, ediyorlar. Kamuoyu önünde de ediyorlar. Eğer komisyon böyle bir karar alırsa ona göre hareket edilir” dedi.

“Tamamen teknik sebeplerle bu hafta perşembe yapacağımız toplantıyı erteledik. Bir bakan arkadaşımız yurt dışında olacağı için toplantıyı yapmadık. Önümüzdeki hafta İçişleri Bakanımızı, Milli Savunma Bakanımızı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımızı dinleyeceğiz. Öyle görüyorum ki son dinleme faslıdır bu. Eğer ilave yeni bilgileri olursa sonra yine komisyon bilgilendirilir. Dolayısıyla tamamen teknik bir sebepten dolayı bu erteleme yapılmıştır”

FİDAN VE KALIN'DAN BİLGİLENDİRME

“İnşallah bu hafta Perşembe günü İçişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımız gelip en başta yaptıkları sunumla bugün arasında neler oldu, hangi adımlar atıldı bunları anlatacaklar”

“BİR BARIŞ SÜRECİ DEĞİLDİR"

Sürecin terör örgütünün silah bırakması ile ilgili olduğunu belirten Kurtulmuş, “Türkiye’de bu süreç, aslında Türkler ile Kürtler arasında bir barış süreci değil, aslında devlete karşı mücadele eden terör örgütünün silahlarını bırakmasını ilan etmesiyle birlikte başlayan bir sürecin parlamento tarafından dikkatle izlenmesi sürecidir. Dolayısıyla, burada hemen herkesin Türk-Kürt kardeşliği vurgusu yaptığının, bu ülkede yaşayan insanların arasındaki birlik ve beraberlik vurgusunu yaptığının altını çizmek isterim, bu fevkalade önemli bir meseleydi” dedi.

“HERHANGİ BİR PAZARLIK YOK"

Süreçte herhangi bir pazarlığın söz konusu olmadığını kaydeden Numan Kurtulmuş, “Herhangi bir şekilde örgütle devlet arasında bir pazarlık söz konusu değildir, bugüne kadar da olmamıştır. Örgütün de maksimalist taleplerle gündeme gelmediğini zaten kamuoyuna yapılan açıklamalarla da biliyoruz. Örneğin, federasyon gibi, birtakım ayrıcalıkların tesis edilmesi gibi, başka bir dilin Türkçenin yanında resmi dil olmasının talep edilmesi gibi bazı taleplerin gündeme gelmediğini biliyoruz. Henüz adımların tamamlandığını ifade edecek noktada değiliz, ama özellikle 26 Ekim açıklamasıyla birlikte, yani artık Türkiye sınırları içerisinde hiçbir şekilde terör faaliyeti yapılmayacağına ilişkin açıklamayla birlikte konu yeni bir safhaya, yeni bir merhaleye gelmiştir” diye konuştu.

“DEMİRDEN KORKAN TRENE BİNMESİN”

Terörsüz Türkiye sürecinin Türkiye için önemli bir kazanç olduğunu kaydeden Kurtulmuş, bazı uyarılarda da bulundu: "Şunu söyleyeyim. Demirden korkan trene binmesin. Bu, Türkiye'nin en zor konusu. Tabi ki burada herkesin söylediği söz sadece kendisinin bugününü değil, bütün geleceğini de şekillendirecek. Siyaset ilk sefer bir konu etrafında, çözüme ilişkin kanatları farklı olabilir, ama bu sorun çözülsün diye siyaset ilk sefer ortak noktada duruyor, bu fevkalade değerlidir. O geçmiş çözüm denemeleri sırasında siyasetin daha işin başından itibaren bu işi bir siyasi manevra alanına döndürdüğünü çok çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla, bunları görmek lazım”

YASAL DÜZENLEMELER

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, sürece ilişkin yasal düzenlemelerin çeşitli kriterler karşılandıktan sonra gerçekleştirilebileceğini söyledi. Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi örgütün gerçekten silahları bıraktığının ve kendisini tasfiye ettiğinin tespit ve tescili bundan sonraki aşamanın en kritik noktasıdır. Yani bunu biz Türkiye Büyük Millet Meclisi olacak yapacak durumda değiliz. Milli güvenlikle ilgili kurumlarımızın, başta Milli İstihbarat Teşkilatı ve Milli Savunma Bakanlığı unsurlarının, evet örgüt kendisini feshetmiştir, sahada ciddi bir silahsızlanma sağlanmıştır diyerek bu tespiti yapmasından sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin konunun gerektirdiği birtakım yasal düzenlemeleri gerçekleştirmesi mümkün olabilecektir. ”

“MGK İLAN EDERSE ÖNEMLİ BİR MESAFE AŞILIR”

PKK’nın silah bırakması konusunda MGK'nın tespitlerinin önemli olduğunu belirten Kurtulmuş, "Türkiye'nin en üst güvenlik kurulu olarak Milli Güvenlik Kurulu'nda bu konu ele alınır ve Milli Güvenlik Kurulu eğer bu tespitleri yapar ve bunu da ilan ederse burada çok önemli bir mesafe aşılmış olur” dedi.

“O SLOGANLAR PROVAKASYONDUR”

Numan Kurtulmuş, Meclis'te atılan Abdullah Öcalan sloganlarına ilişkin "Meclis’te o sloganların atılması, Diyarbakır’da başka yerlerde, gerçekten milletin kahir ekseriyetinin rahatsızlık duyduğu eylemlerin ortaya konulması, açık söylüyorum provokasyondur” ifadelerini kullandı.

"FETÖCÜLERİN ETKİSİ ALTINDAYDI"

“Çözüm süreci” ve “Terörüz Türkiye” süreci arasındaki fark sorulan Kurtulmuş, "Geçen süreci de aşağı yukarı neredeyse her gününü hatırlayan, bilen birisi olarak söyleyeyim. Çok büyük farklılıklar var. Her şeyden evvel üzülerek ifade ediyorum, o dönem içerisinde devlet adına bu süreci yürüten kurumların neredeyse tamamı FETÖ’cülerin yönetimindeydi, onların etkisi altındaydı” cevabını verdi..