Özgür Özel, 'gizli anlaşma' ve 'anayasa pazarlığı' iddialarını Sırrı Süreyya Önder'e sormuş
Terör örgütü PKK'nın fesih açıklamasına ilişkin konuşan CHP lideri Özgür Özel, Meclis'te bir komisyon kurulması gerektiğini belirterek TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a çağrıda bulundu. Komisyonda şehit ailelerinin de bulunması gerektiğini kaydeden Özel, yeni açılım sürecine ilişkin 'gizli anlaşma' ve 'anayasa pazarlığı' iddialarıyla ilgili hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder'le yaptığı görüşmeyi anlattı. Sürecin mimarı MHP lideri Devlet Bahçeli'ye "Ben kimsenin düğmeye basmasıyla 180 derece yön değiştirecek bir siyasetçi değilim. Biz kumanda edilen, bir düğmeye basmakla 180 derece dönen siyasetçilerden değiliz. Bugün Devlet Bahçeli öyle bir siyasetçidir" diyen Özel, terör örgütünün Lozan Barış Anlaşması'nı hedef alan açıklamasına ilişkin "Millet o açıklamayı Abdullah Öcalan’ın kurduğu ve kongresini yapan o açıklamayı devletin satır satır bildiğini, o bilmeden ilan edilmeyeceğini bu millet biliyor. O açıklamanın altında Abdullah Öcalan’ın parafı varsa Devlet Bahçeli ve Erdoğan’ın imzası var." yorumunu yaptı.
12punto
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, NOW TV'deki İlker Karagöz ile Çalar Saat programında konuştu.
Özel, terör örgütü PKK'nın silah bırakma ve fesih kararıyla devam eden yeni açılım sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Meclis'i işaret eden Özel, "Bizim bugün söylediğimiz şu; hiç kimse dışlanmadan bu işin yürütülmesi lazım, bunun için yer Meclistir. Komisyon kurulmalı, bu komisyon yasal düzenlemeleri yapmalı. Toplumsal mutabakat aranacaksa o Meclis’te kurulacak masaya komisyonlara mutlaka başka şehit aileleri bu süreçten zarar görmüşlerin katılıp bu insanların olurunun alınması lazım" dedi.
Özel şöyle devam etti:
"Demiştim ki ‘şehit ailelerinin gözünün içine bakamayacağımız bir işin içinde olmamamız lazım.’ Sırrı Süreyya Önder de ‘Bazen şehidin anasının gözüne bugün bakamazsın ama yarın öbür gün diğer çocuğu yaşadığı zaman o senin gözünün içine bakar gelir sarılır’ demişti.
"Bugün bu iş toplumsal mutabakatla çözülsün, bundan bütün Türkiye karlı çıkar. Burada yanlış hesap şu; iktidar medyasında kendince bir bayram havası var, meseleyi kendilerince meselenin kahramanları var. Yav kardeşim bu mesele başarıya ulaştıktan sonra millet kimi takdir edecekse eder ama algı operasyonlarıyla yanlış yapılmasın. Elbette ki bundan önce müzakereler yapılmıştır bundan daha normal bir şey yok ama bugün silahların bırakılacağı ilan edildiği ilk günden ilk düğmeyi yanlış iliklemenin peşindeyiz. Bunlar yanlış!
"Bizim çizdiğimiz çerçeve u meclis başkanının inisiyatif alması doğru olur mutlaka bir hazırlık komisyonu davet edilerek, herkesin sandalyesi olsun görüşleri alınmalı. Bizim 10 kişilik bir komisyonumuz var."
"GİZLİ ANLAŞMA, ANAYASA PAZARLIĞI" İDDİALARI
Kamuoyunda yeni açılım sürecine ilişkin şeffaflık tartışmaları devam ederken, terör örgütüyle gizli anlaşma ve DEM Parti ile anayasa pazarlığı iddiaları da gündemdeki yerini koruyor. Konuyla ilgili konuşan CHP lideri Özel, "Ben Sırrı Bey sorduğumda 'Gizli bir anlaşma bir anayasa pazarlığı bize soracağınıza küfredin' demişti. Rahmetlinin net bir kefaretinin olduğu yerde bir şey söyleyemem ama olursa yarın biz orada olmayız" dedi.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz millete karşı samimi duygular besliyoruz organik siyaset yapıyoruz. Siyasette ufak tefek tutum değişiklikleri olur. Ak dediğinize kara demek başka bir şeydir. Bu tutarsızlıklar geleceğe dair de güvencesiz durumu ortaya koyar. Bir bakıyorsunuz Türkiye’nin dış politikası dış güvenliği kimin elinde? Bugün bu yaptıklarını bir başka düğmeye basıp da savruluş yaşatmayacaklarını nereden bileceksiniz? Türkiye böyle bir şey yaşayabilir. Onun için biz kendimize bakıyoruz."
BAHÇELİ'YE '180 DERECE' GÖNDERMESİ
Biz diyoruz ki mevcut anayasaya uymayanla anayasa yapılmaz. İkincisi efendim bir yerlerde karar verilmiş derin devlet varmış düğmeye basmışlar, devlet bey ne derse devlet onu yaparmış falan. ben bu kadar inorganik bir siyasetçinin parçası değilim. Ben kimsenin düğmeye basmasıyla 180 derece yön değiştirecek bir siyasetçi değilim. Onu yapmak yerine siyaseti bırakırım, onu yapmak yerine her şeyden vazgeçerim ama doğru bildiğimden vazgeçmem. Biz kumanda edilen, bir düğmeye basmakla 180 derece dönen siyasetçilerden değiliz. Bugün Devlet Bahçeli öyle bir siyasetçidir.
'LOZAN' VE 'SOYKIRIM' SÖZLERİNE SERT TEPKİ
Dünkü açıklamamızda da Lozan’a nasıl bir önem atfettiğimizi hatırlattık. Ancak benden kimse 45 yıl boyunca terör yapmış biz tapu senedimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisinin 45 yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin karşısında terör eylemleri yapmış olan askerini hedef almış olan bir terör örgütünün bildirisine muhatap olacak ben kendimi kılacak değilim. Bu bildirinin iki muhatabı var; Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan. O bildiri Milli İstihbarat Teşkilatı’nın onayı olmaksızın açıklanabilecek bir bildiri değil, kelimeleri müzakere ediyorlar. O kongrenin bittiği günden itibaren…
Kelime kelime müzakere edilen süreçte Türkiye Cumhuriyeti ile soykırım yan yana getirilebiliyorsa Lozan’a laf edilebiliyorsa bunu muhataplık içinde olanlar yanıtlayacak. Biz o tabu senedini Lozan’dan söke söke almış partiyiz. Şimdi o tapu senedini kendilerine emanet hükümet ellerindeyken terör örgütüyle yaptıkları görüşme sonunda metne bunun girmesine ses çıkarmayanlara sorulsun.
"AÇIKLAMANIN ALTINDA ÖCALAN'IN PARAFI VARSA ERDOĞAN VE BAHÇELİ'NİN İMZASI VAR"
Millet o açıklamayı Abdullah Öcalan’ın kurduğu ve kongresini yapan o açıklamayı devletin satır satır bildiğini, o bilmeden ilan edilmeyeceğini bu millet biliyor. O açıklamanın altında Abdullah Öcalan’ın parafı varsa Devlet Bahçeli ve Erdoğan’ın imzası var.
"BİZE RAĞMEN ANAYASA SÜRECİ İŞLETEMEZLER"
Bundan sonra yeni bir anayasa süreci işletemezler. Cumhuriyet Halk Partisi tutumunu çok net olarak ortaya koyuyor. Bize rağmen burada bir anayasa süreci işletemezler. Biz buradayız hem barışın güvencesiyiz hem Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün güvencesiyiz.
Öyle geçtiğimizde de kendi kendilerine bir sabah kalkıp bir darbe planladılar. O darbeyi ne kadar püskürttüysek yarın CHP’ye rağmen bu ülkeye kafa tutan bir iş yapmaya kalktıklarında, o gün darbeye kalktıklarında kendinden çok emin olanlar, böyle bir şey yapmaya kalktıklarında Cumhuriyet Halk Partisi ve bu milletin gücünü bambaşka bir yerden tadarlar. O ayrı bir şey. Akıllarını başlarına toplasınlar. Terörü sonlandıracaksak hep birlikte Meclis zemininde oturup tartışarak yasal düzenlemelerle, bir kişinin değil Türkiye’de herkes için demokrasi, özgürlük, adil yargılanma hakkını savunarak şeffaflık içinde bu işi götüreceksek götürürüz. Biz bu ülkenin bölünmez bütünlüğünün teminatıyız. Bizim olmadığımız yerde, gizli pazarlıkların alverlerin sağlıklı bir süreç işlemez. Herkes aklını başına alacak!"