Özgür Özel'den Erdoğan'ın 'Türk,Kürt, Arap ittifakı' çıkışına dair değerlendirme: Ayrı yapı hayali

Özel, Büyük Taarruz'un 103'üncü yıl dönümü kapsamında Afyonkarahisar'da düzenlenen Zafer Yürüyüşü'ne katıldı. Yürüyüş öncesi konuşan Özel, Büyük Taarruz'un planlandığı ve karara bağlandığı gecenin tarihi önemine vurgu yaptı.

12punto

Büyük Taarruz'un 103'üncü yıl dönümünde zafer yürüyüşü başlangıcında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bu ülkede tartışılmayacak çatı, Cumhuriyet çatısıdır. Bu ülke Cumhuriyeti, tam bağımsızlık şiarıyla kazanmıştır. Bir tane çatı var, Cumhuriyet çatısıdır. Onun taşıyıcı kolonu da Türk’ün de Kürt’ün de Arap’ın da herkesin bu Cumhuriyet'e sadakatle ve eşit vatandaşlık bağıyla bağlı olmasıdır" dedi.

Yürüyüş öncesi konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Büyük Taarruz'un planlandığı ve karara bağlandığı gecenin tarihi önemine vurgu yaptı.

Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türk, Kürt, Arap ittifakı" vurgusuna ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı:

"Son günlerde ağzına geldiği gibi konuşulan birçok konu var. Ülkedeki Amerika Büyükelçisinden tutun da ülkeyi yöneten kişinin 'Cumartesi günü kampımızda çok büyük bir açıklama yapacağız' deyip 11 kez üst üste 'Türk, Kürt, Arap' demesinden, bugün de aynısını tekrar etmesinden kaynaklı bir 'çatı' tartışması var. Bu ülkede tartışılmayacak çatı, Cumhuriyet çatısıdır. Bu ülke Cumhuriyeti, tam bağımsızlık şiarıyla kazanmıştır. Bu ülke Cumhuriyeti kazanırken ilk başta Amerikan mandasını, İngiliz himayesini reddetmiştir. İngiltere’nin Amerika’yla birlikte vardığı uzlaşıyla, İsrail’le birlikte yaptıkları bir planlamada Türkiye kendisine biçilecek bir role razı gelemez.

Vaktiyle 'Büyük Ortadoğu Projesi'sinin eşbaşkanıyım' diye övünenlerin, daha sonra Türkiye’yi ve kendilerini ne hale getirdiklerini gördük. Şimdi benzer bir şekilde motive edilmeye çalışılıyor. Türkiye’nin Osmanlı’da da daha sonra başarısız olmuş, mezhebe dayalı, inanç gruplarının ayrı ayrı yapılarına dayalı, çok hukukluluğa dayalı, herkesin başka hukuka tabi olduğu bir sürece özenme ve öykünmeyi bu millet topyekun reddediyor. Zaten vatanını, milletini, bayrağını, Atatürk’ü seven ve bu gece yapacağımız yürüyüşten heyecan duyan, 103 yıl önceki bu yürüyüşten gurur duyan, onur duyan kimsenin dönüp de bugünlerde Amerikan Öüyükelçisinin söylediklerine, Tayyip Erdoğan’ın da peşinden takıldığı bu söylemlere prim vermesi mümkün değildir.

Bir tane çatı var, Cumhuriyet çatısıdır. Onun taşıyıcı kolonu da Türkiye’de Türk’ün de,Kürt’ün de Arap’ın da, Laz’ın da, Çerkes’in de, Pomak’ın da, göçmenlerin de herkesin ama herkesin bu Cumhuriyete sadakatle ve eşit vatandaşlık bağıyla bağlı olmasıdır. Bu ülkede Cumhuriyet, kimseyi geride bırakmamak, ayrımcılığı reddetmek ve ayrıcalıklı zümreleri reddetmek üzerine kurulmuş bir yönetim biçimidir. Ne sadece Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı sayarak diğerlerini yok sayabilirsiniz ne de bunun üzerinden ayrı ayrı yapılar üzerinden hayaller kurabilirsiniz."

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP'nin Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlediği 32. İstişare ve Değerlendirme kampının açılışında, AKP tarafından "tarihî bir konuşma" olarak açıklanan konuşmasında, PKK'nın silah bırakma töreninden bir gün sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Bizler, yani Türkler, Kürtler, Araplar ittifak yaptığımızda atlarımızın rüzgarı Çin Denizi'nden Adriyatik'e serin esintiler yaydı. Unutmayın, atlarımızın şahlanışından coğrafyaya huzur yayıldı. Kılıç şakırtıları bu bölgeye barış getirdi. 

Terörün nihai amacı Türkiye'yi bölmek değildi. Türkiye'yi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Ama bizi oyaladılar. Bize zaman kaybettirdiler. Bize ekonomik kayıp verdirdiler. Enerjimizi harcadılar. En çok da aramıza, Türk ile Kürt'ün arasına nifak sokmaya çalıştılar. Kim kazandı? 41 yılda kim kazandı? Terör baronları, terör sektörü kazandı. Kandan beslenenler kazandı. Türk, Kürt, Arap üzerine kirli hesapları olanlar kazandı. İşte bugün bu kirli oyunu, bu kirli tezgâhı, bu nifak hareketini bozuyor, alt üst ediyoruz. Tarih, tekerrür ediyor. Bugün Türk ile Kürt, aralarında engel olmaksızın tekrar muhabbetle kucaklaşıyor."