Prof. Dr. Sevil Atasoy'dan dikkat çekici uyarı!
Türkiye'nin uyuşturucu konusunda transit bir ülke olmanın yanı sıra artık kullanıcı bir ülke haline geldiğinin altını çizen Prof. Dr. Sevil Atasoy, yükselen metanfetamin kullanıcısı sayısına dikkat çekti.
12punto
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de uyuşturucu kullanımı
artarken, 'klasik uyuşturucular'ın yerini sentetik uyuşturucular alıyor. Prof.
Dr. Sevil Atasoy da buna dikkat çekerken özellikle Türkiye'nin kullanıcı bir
ülke haline geldiğini vurguladı.
Gençlere seslenen Prof. Dr. Atasoy, son iki yıl içinde
metanfetamin yakalanma oranlarının dörde katlandığının altını çizerek,
"Türkiye eroin bağımlısı olmadı ama Türkiye şu anda metamfetamin bağımlısı
oluyor.” dedi.
Tedavi süreciyle de ilgili konuşan Prof. Dr. Atasoy,
"Ancak şu anki durumda, bağımlı bireylerin tedavi almak istemesi halinde
hastaneye kabulü hemen sağlanamıyor; genellikle üç ay ya da altı ay sonra
gelinmesi isteniyor" diye konuştu.
SON 10 YILDA YÜZDE 20 ARTTI
Üsküdar Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof.
Dr. Sevil Atasoy, 'Bağımlılıkla Mücadale' başlığı altında düzenlenen
konferansta tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekti.
Dünyada madde bağımlılığının giderek artan bir sorun haline
geldiğini dile getiren Prof. Dr. Sevil Atasoy, 2022 yılına ait istatistiklere
göre, dünya genelinde 292 milyon kişinin madde kullandığını, bu sayının, son 10
yılda yüzde 20 oranında artış gösterdiğini, madde kullanıcıları arasında en
yaygın olanının esrar olduğunu, esrarı, eroin, amfetamin, kokain ve ekstazinin
izlediğini ve bu durumun uyuşturucu ile mücadelenin insanlık için ne kadar
ciddi bir sorun olduğunu gözler önüne serdiğini kaydetti.
METANFETAMİN BAĞIMLISI OLUYORUZ
Dünyada geniş bir suç ağı bulunduğunu ve uyuşturucu
ticaretinin bu ağın önemli bir parçası olduğunu anlatan Prof. Dr. Sevil Atasoy,
şunları dile getirdi:
“Farklı uyuşturucu türleri farklı yollarla taşınıyor.
Örneğin, kokain için yeşil, eroin için kırmızı yollar kullanılıyor. Türkiye,
coğrafi konumu nedeniyle Balkan yolu üzerinde yer alıyor. Bu yol, tarih boyunca
İpek Yolu'nun Çin'den Avrupa'ya kadar uzanan kısmının bir parçası olarak
ticaret için kullanıldı. İşte bu yüzden biz eroin için hep bu trafiğin üstünde
olan bir ülkeydik. Afganistan'da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesiyle haşhaş
ekimi yasaklandı. Afgan köylüleri artık eroin üretiminden para kazanamadıkları
için metamfetamin sentezlemeye yöneldi. Bu durum Türkiye'yi, eroinin yerine
metamfetamin ticaretinin geçtiği bir transit ülke haline getirdi. Transit
ülkeler genellikle uyuşturucunun yerel kullanımından da etkilenirler. Türkiye
eroin bağımlısı olmadı ama Türkiye şu anda metamfetamin bağımlısı oluyor.”
SON İKİ YILDA DÖRDE KATLADI
Türkiye’de son yıllarda hızla artan bazı maddeler arasında
sentetik ecza ve sahte ilaçlar, özellikle de sentetik esrarın yer aldığını
kaydeden Prof. Dr. Sevil Atasoy, son iki yıl içinde metamfetamin yakalanma
oranları dörde katlandığını, bu durumun, piyasada yasadışı maddelerin artışını
ve çeşitlenmesini gösterdiğini söyledi.
TEDAVİ OLMAK İSTEYENLERİN ALTI AY SONRA GELMESİ İSTENİYOR
Prof. Dr. Atasoy, yakalanma oranlarının arttığını
belirtirken sözlerini şöyle sürdürdü:
Ülkemizin, üzerinden geçen uyuşturucunun yüzde 35 ile yüzde
40'ını yakalayarak dünya genelinde yüksek bir başarı sergiledi. Ancak bu,
toplam miktarın sadece yarısı; gerisi kaçakçıların elinde kalıyor. Polisin
çabalarına rağmen yakalanamayan ciddi miktarda uyuşturucu, Pasifik, Batı
ülkeleri ve Arap Yarımadası'ndan kapıdan gönderilmeye devam ediyor.
Her gün sokaklarda uyuşturucu satan torbacılar da
yakalanıyor; ancak yoksulluk ve işsizlik nedeniyle onların yerini alacak yeni
kişilerin bulunması kolay oluyor. Bağımlıların tedavi edilmesi gerekmektedir.
Tüm hekimlerin bağımlılık tedavisi hakkında bilgi sahibi olması ve özel
hastanelerin sayısının artması şart. Ancak şu anki durumda, bağımlı bireylerin
tedavi almak istemesi halinde hastaneye kabulü hemen sağlanamıyor; genellikle
üç ay ya da altı ay sonra gelinmesi isteniyor. Biz transit bir ülkeydik. Ama artık
kullanıcısıyız.”
MADDE BAĞIMLILARININ CEZAEVLERİNE KONMASINA KARŞIYIZ
Madde bağımlılığının bir beyin hastalığı olduğunu ve tedavi
edilmesinin şart olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sevil Atasoy, “İşte bu nedenle
madde bağımlılarının cezaevlerine konmasına hararetle karşıyız. Mutlaka tedavi
edilmeleri gerekir. Ama çağdaş ve bilimsel yöntemlerle tedavi edilmesi
gerekir.” dedi.
GENÇLERE 'ÖNCELİKLE HAYIR DEMEYİ ÖĞRENİN' TAVSİYESİ
Gençlere seslenen Prof. Dr. Atasoy, 'kendinize uzatılan
herhangi bir ilacı veya içinde bir madde bulunan sigara ya da nargileyi elde
etmemeniz en zor olandı. Öncelikle olarak, ‘hayır’ demeyi öğrenmemiz gerekiyor'
diyerek uyardı. Atasoy sözlerini şöyle sürdürdü: “
“Sosyal medyanın tabii ki çok büyük tehlikesi var. Çünkü bu,
milyar dolarlık, birçok ülkenin kendi gelirinden de daha fazla gelir getiren
bir örgütlü suç. Bunlar sosyal medyaları da kullanıyorlar. Orada gördüğümüz her
madde ile ilgili ya da herhangi bir ilaçla ilgili paylaşım aslında sizin de bir
kullanıcı olmanız veya sizin bunu birilerine özendirmeniz için oluşturulmuş bir
tuzak. Bunun farkında olun. Sosyal medyada madde kullanımıyla ilgili övgü dolu
yorumlara sıkça rastlayabilirsiniz; bunun algoritmalar tarafından
desteklendiğini unutmayın. Sıkça karşılaştığınız bu içerikler, günün birinde
size uzatılan bir maddeyi kabul etmenize sebep olabilir.”
SENTETİK UYUŞTURUCU KULLANIMI GİDEREK ARTIYOR
Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele
Başkanlığı'nın tarafından hazırlanan "Türkiye Uyuşturucu Raporu: Eğilimler
ve Gelişmeler" başlıklı raporu da, 'klasik uyuşturucular' yerine son
yıllarda sentetik uyuşturucuların giderek yaygınlaştığını ve kullanımının
arttığını ortaya koyuyor. Raporda, "Bu yönde küresel boyutta yıllar içinde
artan bir sorun olmaya devam eden uyuşturucu bağlantılı suçlar dünya genelinde
olduğu gibi ülkemizde de artmaya devam etmektedir" denilirken, "Ülkemizin
coğrafi konumu sebebiyle metamfetamin ticaretinde transit ülke olarak görülmeye
başlandığının ilk işaretleri olabilir" bilgisi yer alıyor.