Saadet Partisi, sokaklarda yaşayan köpeklerin uyutulmasına yönelik tartışmalara ne diyor?

12punto, ''Toplatılan sahipsiz köpekler, bakımevlerinde 1 ay içerisinde sahiplendirilemezse ötenazi uygulanacak'' teklifinin meclise geleceği haberlerinin basına yansımasından sonra siyasi partilerin konuya bakış açılarını masaya yatırmaya devam ediyor. Konuya ilişkin sorularımızı Saadet Partisi Genel Sekreteri Mesut Doğan'a yönelttik.

Ayhan Taşpınarlıoğlu

Ayhan TAŞPINARLIOĞLU - 12punto.com.tr

''Toplatılan sahipsiz köpekler, bakımevlerinde 1 ay içerisinde sahiplendirilemezse ötenazi uygulanacak'' teklifinin meclise geleceği yönündeki haberler gündemden düşmüyor.

Bu teklifin meclise geleceğine yönelik haberler, bir kesimin tepkisin çekerken başka bir kesimin desteğini alıyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sokaklarda yaşayan köpeklerin uyutulmasına yönelik tartışmalara şu ifadeleri kullanmıştı:

''Bir tedbir alınması gerektiği kuduz vakalarının artışından da belli. Peki tedbir ötenazi mi olmalı? Açıkçası insani olarak gönlüm ötenaziden taraf değil.''

Koca'nın bu açıklamayı yapması ''iktidar, uyutma işlemi düşüncesinden geri adım mı atıyor?'' sorusunun sorulmasına neden oldu.

12punto.com.tr, siyasi partilerin konuya bakış açılarını masaya yatırmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde konuya ilişkin sorularımızı İYİ Parti Milletvekili Nimet Özdemir ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Altınöz'e yöneltmiştik.

Özdemir ve Altınöz'ün ardından konuya ilişkin sorularımızı Saadet Partisi Genel Sekreteri Mesut Doğan'a yönelttik.

''ÇOK GENİŞ BİR ÇALIŞMA YÜRÜTTÜK''

Saadet Partisi'nin sokaklarda yaşayan köpeklere bakış acısı nedir?

''Ülkemizde sokaklarımız güvensiz. Aileler son derece tedirgin. Bu konu sürekli gündemimizde. Biz, yaklaşık bir yıl önce çok geniş bir çalışma yürüttük. Çalışmamız basına çok yansımadı. Bu konunun çözümüyle ilgili olarak 28 Şubat'ta 9 milletvekilimizin imzasıyla kanun teklifi verdik ve bunun çözümüyle ilgili düşüncelerimizi de kanun teklifinin içerisine nakşetmiş olduk. Henüz gündeme girmedi ama gündeme girdiği zaman onun kabulü noktasında bütün siyasi partilerin destek vermesi için çalışmalarımızı yürütmüş olacağız.

''MAALSEF ÜZÜLEREK SÖYLÜYORUM...''

Aslında 2004 yılında çıkartılmış olan 5119 sayılı kanun, ciddi manada uygulanmış olsaydı bugün bu sorunu yaşamayacaktık. Maalesef bugün hem merkezi hükümet hem de yerel yönetimler üzerlerine düşen görevi yerine getirme noktasında eksik davrandılar. Denetleme yapılmadığından dolayı bugün çok daha büyümüş olayı konuşuyoruz.

Maalesef üzülerek söylüyorum, ülkemizde bir konu gündem olduğu zaman kutuplaşma hemen ciddi manada uç noktalara taşınabiliyor. Öyle bir noktaya geldik ki bu sorunu çözmenin tek yolu tabiri caizse köpekleri katletmek olduğunu savunanlar var. Tam tersi de ne olursa olsun, köpeklere dokunulmamasını isteyenler var.

''BÖYLE BİR SORUNU KABUL EDİYORUZ''

Saadet Partisi olarak böyle bir sorunu kabul ediyoruz. Sahipsiz sokak hayvanları sorunu var. Bu gerçeği görmemiz lazım. Bu sorunun, köpekleri katletmeden çözülebileceğine inanıyoruz.

Eğer milyonda bir bile bu konunun çözüm ihtimali varsa bu canlıları öldürelim, uyutalım gibi konuşmaları doğru bulmuyoruz. Buna mümkün değil, olmuyor gözüyle bakanlar var ama biz yaptığımız çalışmayla bu sorunun çözümünün mümkün olduğunu düşünüyoruz.

SUNDUKLARI KANUN TEKLİFİNDE NELER VAR?

Sokak köpekleri, kısırlaştırıldıktan sonra tekrar sokağa asla bırakılmayacak. Yani kısırlaştırma ile kontrol altında tutulan sokak köpeklerinin, yaşamına uygun ortamlarda ömür boyu hayatta kalmaları temin edilecek.

Barınak ve bakım evlerinin yanı sıra yaşam alanlarının da kurulma mecburiyeti var. Ciddi miktarda sokak hayvanımız var ve bu sokak hayvanlarını kısırlaştırdıktan sonra onların yaşamını devam ettirebilmesi, bu sorunun kısa sürede çözülebilmesi için var olan barınak ve bakım evlerinin yanına yaşam alanlarının da kurulması gerekiyor. Hayvanların kendi yaşamlarını rahat bir şekilde sürdürebilecekleri şartlara uygun olacak.

Barınak ve bakım evlerinde şartlar iyileştirilecek ve bu mekanlar 7/24 saat canlı izlenebilecek. Hayvanseverlerde 'bakım evleri, barınaklar var ama orada hayvanlara şevkatle davranılmıyor hatta öldürülebiliyor' düşüncesi var. Tüm barınak, bakım evleri ve yaşam alanları canlı bir şekilde izlenecek.

Bağış toplayan hayvanseverler ve kuruluşlar, barınak ve bakım evi kurmakla yükümlü olacaklar. Bütün bu sorunu ortadan kaldırmayı belediyelere yüklemek tek başına bu dönemde çözüm olmayacaktır.

Barınak, bakım evleri ve yaşam alanlarında çalışan personellere eğitim zorunluluğu getirilecek.

Gönüllülerin barınak ve bakım evlerini ziyaret etmesi ve aktif görev alması kolaylaşacak.

Evcil hayvan satışı konrol altında olacak. Hayvan sahiplendirme esas alınacak.

Tüm evcil hayvanlar çiple kayıt altına alınacak.

Tehlikeli yasak ırklara izin verilmeyecek. En büyük sorunlardan birisi bu. Belli bir süre heyecanlarını, zevklerini tatmin etmek için yasak ırk hayvanlar sahipleniliyor. Belli süre bakıldıktan sonra sokağa bırakılıyor. Sokağa bırakıldıktan sonra sürü halinde dolaşan hayvanlar içerisinde özellikle yasak ırk diye adlandırdığımız köpeklerin saldırganlığı diğerlerine göre daha üst boyutta ve onun ciddi manada sıkıntısını yaşıyoruz

Sahipli köpekler, saldırıya alet olursa sahipleri sorumlu tutulacak ve bu sorunu çözmek için var olan cezalar daha caydırıcı hale getirilecek.

Bu saymış olduğum maddeleri içeren bir kanun teklifini meclise sunduk. Gündeme alındığında bütün partilerin desteğini almak için Saadet Partisi olarak çalışma yürütmüş olacağız.

''TÜRKİYE GENELİNDE AYNI ANDA MÜCADELE EDİLDİĞİ TAKDİRDE...''

Maaliyet çalışması yaptınız mı?

Bu sorunun çözümü bütün belediyelerin ve merkezi hükümetin aynı anda adım atmasıyla mümkündür. Türkiye genelinde aynı anda mücadele edildiği takdirde her yıl sayıları azalacak. Örneğin A ili bu işi sahiplenirken B ili gevşek davrandığında veya hükümet ciddi aldığı zaman belediyeler gevşek davrandığında bu sorunun çözülme imkanı yok. Herkes bu işi ciddiye alırsa bu sorun çözülür.

Maaliyet olarak milimetrik hesap ortaya koyamıyorum. Koyamama gerekçem sokak köpekleri ile ilgili çok yüksek - çok düşük rakamlar ifade ediliyor olmasıdır.

Bizim bu konuda görüştüğümüz veterinerler, toplum örgütleri var. Ayrıca diğer ülkelerin, bu sorunu hangi metotlarla çözdüklerine dair okuduğumuz çalışmalar var.

Uyutma işlemi olmadan bu sorun çözülebilir. Bu sorun biraz daha gevşek tutulur ve üzerine gidilmezse 1 yıl sonra çok farklı şeyler konuşmak durumunda kalabiliriz.

O zaman şunu anlıyorum. Partiniz uyutma işleminin meclise gelmesi halinde hayır oyu kullanacak. Doğru mu?

Kesinlikle uyutma işlemine evet dememiz mümkün değil. Yaptığımız çalışmada, uyutma işlemi olmadan çözülebileceğine inanıyoruz.

AKP'li Milletvekileri uyutma işlemine nasıl bakıyorlar?

AK Parti içerisinde uyutma işlemine karşı olanlar ve taraf olanlar var. Henüz meclisin gündemine tam gelmediği için herkesin fikrini net olarak görebileceğimiz bir ortam oluşmadı.

Benim birebir gördüğüm, görüştüğüm herkeste, 'uyutmadan çözüm az da olsa mümkün ise uyutmayı düşünmek vicdani değildir' kanaati var. Biz de böyle düşüyoruz şimdilik.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bu konu artık ülkemizde sürekli konuşulan ama çözüm için hiçbir adım atılmayan bir vaka olmaktan çıkartılması lazım. Bu konuşuldukça ama hiçbir adım atılmadıkça sürekli büyüyen bir sorun haline geliyor.

Saadet Partisi olarak hedefimiz sokaklarımızın, çocuklarımızın ve sokak hayvanlarının güvende olduğu bir çözümü üretmektir.''