Savcılığın TÜSİAD yöneticileri hakkındaki sevk yazısı ortaya çıktı: 'İçeriğini bilmedikleri konular'
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras'ın Dernek genel kurulundaki konuşmalarında kullandıkları ifadelere ilişkin başlatılan soruşturmada savcılığın sevk yazısına ulaşıldı.
AA
Savcılığın nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderdiği sevk yazısında, şüpheliler Turan ve Aras'ın, 13 Şubat'ta TÜSİAD Genel Kurulunda yaptıkları konuşmalarda, yalnızca basın aracılığıyla bilgi sahibi oldukları ve içeriğini bilmedikleri olaylara ilişkin yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe aykırı dezenformasyon içerikli beyanlarda bulundukları belirtildi.
Şüphelilerin, sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla, Türkiye'nin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bilgileri kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yaydıkları ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu işledikleri ifade edildi.
Yazıda, şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlediklerine ilişkin kuvvetli suç şüphesini oluşturan deliller ve somut olgular bulunduğu belirtilerek, Turan ve Aras hakkında yurt dışına çıkış yasağını içeren adli kontrol tedbiri uygulanması talep edildi.
SORUŞTURMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Turan'ın 13 Şubat'taki dernek genel kurulunda yaptığı konuşmada, bazı soruşturma ve kovuşturmalar hakkında yargıyı telkin ve yönlendirme içerikli ifadeler kullandığı tespit edilmişti.
Başsavcılık, Turan'ın ifadelerinin gerçeğe aykırı ve kamu barışını bozmaya elverişli nitelikte olduğunu değerlendirerek, hakkında "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlarından resen soruşturma başlatmıştı.
Geçen günlerde aynı suçlardan hakkında soruşturma başlatılan TÜSİAD YİK Başkanı Aras ile Turan'ın savcılıkta ifadelerinin alınması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesine talimat verilmişti.
Bunun üzerine Turan ile Aras, ifadelerinin alınması için İstanbul Adliyesine götürülmüştü.