Şimdi de Sinan Ateş’e yakın ismi tehdit etti!..

Müyesser YILDIZ | 12punto.com.tr

Ankara’nın ortasında katledilen Ülke Ocakları eski Başkanı Doç. Dr. Sinan Ateş suikastı sanıklarından olan, ancak telefon şifrelerini vermedikleri için dosyaları ayrılan Av. Serdar Öktem ile eski Ankara Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal’ın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya Av. Serdar Öktem lehine tanıklık yapmak üzere kaldığı cezaevinden SEGBİS’le bağlanan, Ateş suikastının azmettiricisi olmaktan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Doğukan Çep, bu defa da Sinan Ateş’e yakınlığı ile bilinen ve Mersin’deki olaylarda adı geçen Çağrı Ünel’i tehdit etti. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, Doğukan Çep’in bir yerlere mesaj gönderdiğini belirtip oyun oynamasını bırakıp itirafçı olmasını isterken, “Sinan’ı öldürten kravatlı katiller onu da öldürtecek.” dedi.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü ikinci celsesine Ateş Ailesi ve avukatları ile tutuksuz sanıklardan sadece Mustafa Ensar Aykal katıldı.

Duruşma başlangıcında dosyaya gelen evrakları okuyan, Mahkeme Başkanlığına vekalet eden kıdemli üye, telefonlar için ABD’ye yazılan yazıya cevap gelmediğini, Sinan Ateş suikastı sanıklarından Aşken Mert Gelenbey’in duruşmaya katılım talebinde bulunduğunu, ayrıca dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç dahil 8 şüphelinin “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve suçluyu kayırma” suçlamalarıyla Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bu davayla birleştirilmesinin istendiğini söyledi.

6 Şubat’taki ilk celsede tanık olarak dinlenmesi kabul edilen ve Sinan Ateş suikastının azmettiricisi olma suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Doğukan Çep, duruşmaya cezaevinden SEGBİS’le bağlanarak, Av. Serdar Öktem’in annesi ve eşinin, “Serdar’ı sen yaktın, mesleği gitti.” diye başının etini yediklerini anlatıp şöyle konuştu:

“Ben ne yaptım? Devlet aldı götürdü. Serdar Öktem sadece benim avukatlığımı yaptı. Son görevimi yapıyorum; oğlunuzun, kocanızın başını yakmadım.”

Bu sözlerinin ardından Çep, Sinan Ateş’e yakınlığıyla bilinen, Mersin’deki olaylarda adı geçen ve halen cezaevinde olan eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’i, “Anasının bir yerine girse, bulup çıkartacağım.” diyerek tehdit etti.

Bunun üzerine Mahkeme Başkan vekili, Çep’in SEGBİS bağlantısını sonlandırıp sanık Mustafa Ensar Aykal’ın, katılanların ve taraf avukatlarının beyanlarını aldı.

Mustafa Ensar Aykal, daha önceki beyanlarını tekrar ettiğini bildirirken, Serdar Öktem’in avukatı Oğuzhan Bilgin, ABD’nin müvekkili yönünden gerekli cevabı verdiğini ve dosyanın tekamül ettiğini belirterek Öktem’in beraatına karar verilmesini istedi.

“TORBACININ ELİNDE OYUNCAK OLMUŞLAR”

Merhum Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, Doğukan Çep’in beyanları hakkında, “Torbacının elinde oyuncak olmuşlar” ifadelerini kullanıp şunları söyledi:

“Sözde Serdar Öktem üzerinden bir yerlere mesaj gönderiyor. Biz bu davayı takip etmeseydik, içeride öldürülürdü. Bu oyunu ne kadar sürdürecek? Hayatta kalmak istiyorsa itirafçı olsun. Meydan boş değil, davamızın arkasındayız. Sinan’ı öldürten kravatlı katiller onu da öldürtecek.”

Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş de, “Ayağımıza taş değse bunlar sorumludur.” diyerek Ulvi İzzet Yönter, Semih Yalçın, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım, Ömer Şanlı ve Burak Kılıç’ın adlarını sıraladı.

Anne Saniye Ateş ise kızının saydığı isimlerden şikâyetçi olduğunu bildirerek, “Benim oğlum devleti mi yıktı, birisinin namusuna mı tecavüz etti?” diye sordu.

Ateş Ailesi’nin avukatlarından Şeyma Şahin, üçe bölünen bu davada birleştirme talebinin kabul edilmesini isteyerek böylece dosyaların bir araya geleceğini kaydetti. Tahliye edilen Serdar Öktem’in ailesinin Doğukan Çep’le görüşmesindeki tuhaflığa da dikkat çeken Av. Şahin, Çep’in cezaevindeki görüş kayıtlarının getirtilmesi talebinde bulunduktan sonra mahkeme kararına uymamaları ve adli kontrol hükümlerini ihlal etmeleri sebebiyle Öktem’in ve Aykal’ın tutuklanması gerektiğini söyledi.

Av. Fatih Güneş, “Doğukan Çep’in Çağrı Ünel’le ne işi olur?” diye sorarken, Ayşe Ateş’in avukatı Hüseyin Kaya şöyle konuştu:

“Doğukan Çep’in hakkında beyanda bulunduğu Serdar Öktem duruşmada yok. Mahkeme, Çep’in dilekçesi ile konuşmasını biraraya getirip Doğukan Çep’in ne söylemek, Serdar Öktem’in de ne duymak istediğini öngörsün. Önümüzdeki celse bugün meramı anlaşılamayan ikisi karşılaştırılsın, sorularımızı cevaplandırsınlar.”

Av. Süleyman Kavak da 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nin birleştirme talebinin kabul edilmesini ve vareste tutulması talebi reddedildiği halde duruşmaya katılmayan Serdar Öktem hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılmasını isterken, cezaevindeki Doğukan Çep’in birinci derece yakınları dışında Öktem’in eşi ve annesi ile nasıl görüştüğünü sordu.

Sanıklardan Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl, müvekkilinin defalarca adli kontrol hükümlerini ihlal etmediğini, sadece bir kez Kurban Bayramı’nda imzaya gidemediğini, bu durum bildirildiğinde de Mahkemenin adli kontrolün devamına karar verdiğini söyledi.

Serdar Öktem’in avukatı Oğuzhan Bilgin de müvekkilinin ikamet adresinin İstanbul olduğunu, daha önce duruşmaya SEGBİS’le katılma talebinde bulunduklarını, ancak mahkemenin bu konuda herhangi bir karar almadığını, bugünkü duruşmaya ise sağlık sebepleriyle katılamadığını, buna ilişkin evrakın sunulduğunu belirtti.

Beyanların tamamlanmasının ardından Savcı, ABD’ye yazılan yazıların cevabının beklenmesi, birleştirme talebinin reddedilmesi ve sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamı yönünde mütalaa verdi.

Verilen aranın ardından Mahkeme, ABD’ye yazılan yazıların cevabının beklenmesine, sanıklar hakkındaki adli kontrol hükümlerinin devamına, birleştirme talebi ile Aşkın Mert Gelenbey’in duruşmada dinlenmesi talebinin reddine ve Serdar Öktem’in bir sonraki celsede SEGBİS’le hazır edilmesine karar vererek duruşmayı 8 Ocak’a erteledi.

Bugünkü duruşmayı İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu da izledi.