Son Dakika: Bahçeli'den gündeme oturacak Abdullah Öcalan açıklaması: Gelsin, TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun!

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrıya ilişkin "'Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz’ diyenlere de sesleniyorum. Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun!" ifadelerini kullandı.

12punto

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki toplantısında konuştu.

Bahçeli, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in ölümüyle ilgili "FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı. Allah'a hesap vermek üzere öldü gitti, dileğim ihanetini tek tek ödemesi, cehennemde ebediyen yanmasıdır. Bu teröristin Türkiye'de gömüleceği bir toprak yoktur" dedi.

GÜNDEME OTURAN ÖCALAN SÖZLERİ

Geçtiğimiz hafta düzenlediği grup toplantısında terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrıya ilgili konuşan Bahçeli'nin sözleri siyasetin gündemine oturdu.

"ÖCALAN TBMM'DE KONUŞSUN"

"'Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz' diyenlere de sesleniyorum" diyen Bahçeli, "Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın." ifadelerini kullandı.

 

 

 

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Bugün kitabın ortasından ve hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım. Mevcut gerçeklere dayanarak muazzez milletimizin ayak bağlarını kalıcı olarak çözmenin belki de ilk adımını atmış olacağım. 

Belki bugünden sonra tarihin akışı başka olacaktır. Belki bugünden sonra Türkiye’nin prangaları tamamıyla kırılacaktır. Türkiye’nin çözemeyeceği, altından kalkamayacağı hiçbir sorunu yoktur. Yeter ki isteyelim.

Özellikle değinmeyi yararlı görüyorum ki, Türk milliyetçiliğinin ve Türk milliyetçilerinin var olan her meseleye karşı söyleyecek sözü, verecek cevabı vardır. Bundan kuşku duymak ise beyhude çırpınıştır. Türkiye ekonomisi çok şükür şiddetli fırtınayı atlatmış. ‘Battık, bittik’ diyen felaket tellallarının yüzlerini kızartmış, hepsine mahcubiyet yaşatmıştır.

Milli gelirimiz 1,1 trilyon sınırını aşmıştır. Cari açıkla dış ticaret açığı inişe geçmiştir. Ekonomik büyüme her yıl ortalama yüzde 5'in üzerinde gerçekleşerek Türkiye'nin üretken yönünü teyit etmitşir.

İhracatımız 260 milyar doların üzerine çıkmıştır. Küresel ve bölgesel gerilimlere rağmen Türkiye ekonomisi eski teorik şemalara sığmayan ezbere dayanan şablonlara hapsolmaya bir özellikle sürekli ilerleme ve gelişme halindedir. 

Covid-19 salgını jeopolitik riskler Rusya-Ukrayna savaşı, ekonomik operasyonlar ticaret kamplaşmaları, yoğunlaşan siyasi mücadeleler diplomatik restleşmeler tek yanlı yaptırımlar, spekülatif ataklar ve 6 Şubat depremlerinin neden olduğu kabarık faturalar ortaya duruyorken Türkiye'nin ekonomide gösterdiği performans anlamlı ve değerlidir.

Bu yılın ilk 8 ayında işsizlik oranının yüzde 8,5'a gerilemesi umutları tazelemiş ekonomiye duyulan güveni tetiklemiştir. İstihdam sayısı 33 milyona, istihdam oranı da yüzde 50'ye yaklaşmıştır.

Dünyada sular durulmazken, Türkiye'nin akılcı politikalarıyla öne çıkması siyasi istikrarı perçinleyecek ekonomik istikrarın müjdesi olmuştur. Ancak enflasyon ve hayat pahalılığı her insanımızı haklı olarak rahatsız etmektedir.

Bu konudaki şikayetleri ortadan kaldırmak başlıca görevimizdir. Bunun yanı sıra gelir dağılımı adaletsizliği canımızı sıkan başka bir olumsuzluktur. Enflasyonla mücadele kesintisiz sürmektedir. Desteğimiz tamdır. Bu mücadelenin sonunda enflasyon rakamının tek hanelere gerileyeceğine inancım tartışmasızdır.

Bilinmelidir ki, Cumhurbaşkanlığı Kabine'mizin yanındayız. Ekonomi yönetimine güveniyoruz. Doğru yolda olduklarını ve doğru politikalarla Türkiye ekonomisinin önüne koyulan takozları teker teker kaldırdıklarını görüyoruz. Döviz kuru, faiz ve enflasyon kuşatmasını güç birliği yaparak kıracağız.

KREDİ KARTI VERGİSİ

Her vatandaşımızdan bir bahaneyle 750 TL almak yerine, tüm vatandaşlarımıza artan zenginlikten hakkaniyetli pay veren bir Türkiye'ye ulaşmak hayal değil, ulaşılacak hedeftir.

Yapacağız, başaracağız, Cumhur İttifakı olarak hayat pahalılığını bitireceğiz. Kayıt dışılığa neşter vuracağız. Enflasyon canavarının boğazına urganı geçireceğiz. 

Dik baş, tok karın ve mutlu yarın amacından asla geri dönmeyeceğiz. Yapacağız, başaracağız, muhalefetin çizdiği asılsız ve karamsar tabloları başlarına külah diye geçireceğiz.

Zengin, gelişmiş, güçlü, güvenli, huzurlu, umutlu, kişi başına düşen milli geliri 25 bin dolara çıkmış Türkiye'ye hep birlikte ulaşacağız.

Çılgın Türkler'in neler yapacağını dünyaya göstereceğiz.

KADIN VE ÇOCUK CİNAYETLERİ

Diyarbakır'da Narin, Tekirdağ'da Sıla, İstanbul Fatih ve Eyüpsultan'da İkbal ve Ayşenur evlatlarımız en ağır saldırılara maruz kalmış ve hepimizin yüreklerini kavurarak hayata veda etmişlerdir.

Doğru sözlü, düzgün fikirli, temiz vicdanlı, yumuşak huylu milletimizden barbarların çıkması çelişki gibi algılansa da böylesi defolar ve sapıklar maalesef her toplumun ortak sancısı ve şikayetidir.

YENİDOĞAN ÇETESİ AÇIKLAMASI

Siyasal ve toplumsal tarih insan doğasını esas alan iki düşüncenin cepheleşmesini, uzlaşmaz karşıtlığını deşifre etmiştir.

Bunlardan birisi, insanın doğuştan kötü olduğunu iddia etmekle birlikte, diğeri insanın iyi veya kötü olmasını içinde bulunduğu şartlara bağlayan düşüncedir.

Bizim inancımıza göre insan eşrefi mahlukattır. Buradan anlaşılacağı gibi, insan varlıkların ve yaratılmışların en şereflisidir. 

Bir de esfeli safilin vardır ki, bu kategoriye girenler cehennemin en aşağı tabakasında olanların sıfatıdır. Bebeklere, çocuklara, kadınlara, masum ve mazlum insanlara kast edenler esfeli safilindir.

Yeni doğan bebekleri SGK'dan 8 bin TL alabilmek için ölümlerine neden olan, insanın aklına getiremeyeceği, kalbinin kaldıramayacağı yöntemleri kullanarak cinayet işleyen yaratıklar emin olunuz sadece sağlık çalışanlarımızın değil, insanlığın yüz karasıdır.

SAĞLIK BAKANI'NA SAHİP ÇIKTI

Sağlık Bakanlığı vaziyete zamanında müdahil olmuştur. Görevi kötüye kullanma söz konusu değildir. Teftiş mekanizması gecikmeksizin çalıştırılmıştır. Adli süreç zamanında işletilmiş, polis ve jandarmamız eşgüdüm halinde suçluların peşine düşmüştür.

Peki, Sağlık Bakanı'mızın istifasını istemek hangi akla hizmettir? Sağlık alanındaki parlak gelişmeleri karalamak neyin hazırlığı, kimlerin talimat veya tembihidir? 

Yargıya taşınmış ağır ve vahim bir olayı anında istismar etmek, siyasete pervasızca malzeme yapmak, önüne gelene çamur sıçratmak art niyetlilik hatta ahlaksızlık değil midir?

BAHÇELİ'DEN SAVCI YAVUZ ENGİN'E: TERTEMİZ ALNINDAN ÖPÜYORUM

Sağlık Bakanı'mızın istifasını isteyenlerin bebeklerin hakkını savunmak ya da insan hayatına sahip çıkmak gibi dertleri yoktur. İşleri güçleri yalandır. 

Sağlık Bakanı'mızı, İstanbul İl Müdürlüğü görevinden itibaren konuyla ilgili göstermiş olduğu dürüst, ilkeli, tavizsiz ve sağlam duruşundan dolayı tebrik ediyorum.

Bebek katillerinin en ağır şekilde cezalandırılmasını bekliyor, MHP'yi karalayan ülkücüleri kötüleyen şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını sabır ve cesaretle koruyan Cumhuriyet Savcımız Yavuz Engin'i gönülden kutluyor, tertemiz alnından öpüyor, Allah sayılarını artırsın diyorum.

"BİTMİŞ MAÇIN YORUMCUSU DEĞİLİZ"

Bugün doğru sayılan yarın yanlış ilan ediliyor. Bugün güzel diye övülen yarın çirkin diye sövülüyor. Beşeriyet sonsuz dalgalanmalarla sallanıyor. Bizim yapmamız gereken bağımsız bir zihniyete sahip olarak aklımızı ve inancımızı devamlı alarmda tutmak. Kesintisiz ve kontrolsüz esen değişim rüzgarlarını, değişmez değerlerimize sarılarak engellemektir. Değerlerimizden ödün vermeden hiçbir pazarlığın konusu haline getirmeden tarihi yolculuğumuzu sürdürmeliyiz. Bitmiş maçın yorumcusu değiliz.

Arkeolojik kazıların insafına terk edilmiş bir milli varlığın varisleri değiliz. Binlerce yıllık tarihimizin engin tecrübesine dayanarak, ecdadımız kadar diriyiz. Varoluşumuzun derin sırrı karşısında hayret duyarak geleceği akıl, vicdan, emniyet ve kardeşlikle okumanın arzusuyla dolup taşıyoruz. 

YENİ GÖÇ DALGASI İDDİASI

İsrail, Yahya Sinvar'ı da katletti. Lübnan havadan ve karadan abluka altında can çekişirken yine bedel ödeyen masum sivil halktan başkası değildir. Cumhurbaşkanımızın Lübnan'daki Türkmen kardeşlerimize kapılarımızın açık olduğunu açıklaması soydaşlık hukukunun takdir edilecek tezahürüdür. "Yeni göç dalgası geliyor" diyerek yaygara koparanların, Türk'ün Türk'ten başka dostu olmayacağını bilmemelerini elbette biliyoruz. Ancak empati yapmalarını, vicdanlı davranmalarını beklemenin de en doğal hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Türk, Türk'e yurttur, yuvadır, sonuna kadar emanettir. 

"SEÇİMLER ZAMANINDA YAPILACAKTIR"

Güneyimiz yanarken, kuzeyimiz toz duman içindedir. Batımızda karanlık oyunlar planlanmaktadır. İç ve dış işgal cephesi gemi azıya almıştır. Objektif yorumları kendisinden duymak istediğimiz bir siyaset bilimci, güven bunalımının kök saldığını, tek çözümün erken seçim olduğunu zırvalayarak bunca sorun ortasında iç işgal cephesine hizmetkarlık yapmaktan utanmamıştır. Türkiye'de güven bunalımı yoktur. Bunayan bulaşık tipler vardır. Seçimler zamanında yapılacaktır, herkes siyasi hesabını buna göre yapmalı. 

KABOĞLU'NUN İLK 4 MADDE AÇIKLAMASI

Cahile meydanı boş bırakırsan ayaklar, kendini baş oldum sanır. Baş olan ayaklar tek dursun, akıllı olsun, ayranımızı kabartmasın, asabımızı bozmasın, milletin sabrını yanlışa yormasın, bayramlık ağzını da daha fazla açtırmasın. Yapılan hiçbir kötülük, kimsenin yanına kalmaz. 

GÜLEN'İN ÖLÜMÜ: DİLEĞİM CEHENNEMDE EBEDİYEN YANMASIDIR

FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı. Allah'a hesap vermek üzere öldü gitti, dileğim ihanetini tek tek ödemesi, cehennemde ebediyen yanmasıdır. Bu teröristin Türkiye'de gömüleceği bir toprak yoktur. Nerede Türkiye düşmanlığı yapmışsa orada çürüyüp gitmelidir. Kulun hesabı varsa Allah'ın da hesabı vardır.

BAHÇELİ: TERÖRİSTBAŞI TBMM'DE KONUŞSUN

Bu çağrımın iç yüzünü henüz anlayamayan anlasa bile işine gelmediğinden saptırmaya çalışanlar çok sayıdadır.

Türk ve Türkiye yüzyılında terörü sıfırlamak, milli birlik ve beraberliği çelikleştirmek, amacına matuf ikinci hüküm cümlem şöyledir.

Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum;

Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun.

Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.

Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, “Umut Hakkı”nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın.

Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın.

Hodri meydan, buna varız; vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız.

Ayrıntılar gelecek...