Son Dakika: Dervişoğlu 'İmralı'ya giderim' diyen Bahçeli'yi topa tuttu: 'Unutma senin sadece adın Devlet, sen devlet değilsin!'
Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, 'Gerekirse İmralı'ya 3 arkadaşımla giderim' diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yüklendi. Dervişoğlu, "İsteyen Adalet Bakanı’ndan izin alıp istediği cezaevine ziyarete gidebilir. Ama ‘Bak işte ben devleti ayağına getiriyorum’ diyerek böyle bir suça Meclis’i alet edemezsin. Unutma senin sadece adın Devlet, sen devlet değilsin!" ifadelerini kullandı.
12punto
TBMM'de siyasi partilerin grup toplantıları devam ediyor. Dün MHP, DEM Parti ve CHP grup toplantılarını düzenledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Gerekirse İmralı'ya ben giderim" çıkışı siyasetin gündemine oturdu ve milliyetçi cepheden tepkilere neden oldu. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Bahçeli'nin İmralı çıkışına 2 kelimelik bir yanıt vererek "Salın gitsin" demişti.
Dervişoğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
Dervişoğlu İmralı'ya gitmek için partisinden izin isteyen Bahçeli'ye sert sözlerle yüklendi.
Dervişoğlu'nun konuşması şöyle:
"Bu zamana kadar ne yaptı da sizden izin istedi ki, bugün izin istiyor?
Anlaşılan o ki, cumhurbaşkanından izin alamadı salondakilerden izin istemeye kalkıştı. Vah ki vah!
Bunların hasreti görülüyor ki kucaklaşmadan bitmeyecek. O yüzden salın gitsin arkadaşlar!
Bu hesap mahşere kalmayacak, bu dünyada mutlaka ama mutlaka günü gelecek sorulacak. Bu millet gereğini de yapacaktır. Mustafa Kemal’den aldıkları örnek bir yere ayak basmaktan ibaret. O Samsun’a adımını atarken adımını iskeleye değil istiklale atmıştı. Bunlar İmralı’da izmihlale koşuyorlar!
Atatürk Mudanya’da bozguna uğrattığı düşmana ateşkes imzalattı, bunlar biçare hainle kucaklaşmaya Mudanya’dan gitmeye kalkışıyor. Bandırma vapuruna binen kahramanların adını dillerinden düşürmezken, İmralı feribotuna binmek için can atıyorlar. Bitmiş tükenmiş terör örgütüne ve onun elebaşına can simidi atmaktan utanmıyorlar.
Neymiş 3 arkadaşıyla gidecekmiş. Yine söyleyeceğim, tutmayın bu İmralı yolcularını. Salın gitsin.
İp ittik anlamadın, o ip aklının aklının iplerine daha fazla salma diyeydi. Anlamadın, dilsiz uşağına astın. Benim dilimin kemiği yok dedin. Bunu da fazlasıyla ispatladın. Ama artık vakit tamam. En erkeninden düş yola, ihanet bir ömür sürer kavuşmak bir dakika.
Madem aklının iplerini saldın, gemileri de yaktın bu yolun dönüşü olmasın demektesin, madem alayınız bu yolda bir nefer her biriniz artık Kandil her biriniz artık İmralı'sınız. Alayınıza uğurlar olsun.
İsteyen Adalet Bakanı’ndan izin alıp istediği cezaevine ziyarete gidebilir. Ama ‘Bak işte ben devleti ayağına getiriyorum’ diyerek böyle bir suça Meclis’i alet edemezsin.
Unutma senin sadece adın Devlet, sen devlet değilsin!
Kendi imkanlarımla İmralı’ya giderim demek, bir çürüme itirafıdır!
Öcalan’ı bebek katili imajından sıyırıp lider hatta önder figürü olarak gündeme taşınması hali hiç sebepsiz bir durum değildir, bu dönüşüm bireysel bir imaj rehabilitasyonu değil bir siyasal mühendislik projesinin parçasıdır.
Bahçeli’nin yeni bir kimlik inşa edeceği söylemi de bu bağlamda yalnızca retorik bir çıkış değil ideolojik bir yeni kurgunun ipuçlarını taşımaktadır.
Eğer bu süreç gerçekten planlı bir kimlik inşasının parçasıyla hedef yalnızca Öcalan’ın konumunu değiştirmek değil Türkiye’nin ulusal kimlik tanımını birlik anlayışını ve hatta devletin ideolojik omurgasını yeniden tanımlamaktır. Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir inşallah Türkiye değişmez sözü de Devlet Bahçeli’ye aittir.
Asla unutulmamalıdır ki, Türkiye’nin geleceği ne İmralı’nın kanlı düşüncelerinin narsizmine ne de bir siyasi taktiğin satır aralarına sığar. O gelecek Türk milletinin vicdanında ve Ankara’nın kalbinde yaşayacaktır.
Hükümet bu oyuna gelmemelidir. Komisyona dahil partiler bu tuzağa düşmemelidir. Bu orta oyunu mutlaka son bulmalıdır. Tam 1 yıldır anlatıyorum. Türkiye’nin her yerine gidip sahneye konulmak istenen senaryonun ipuçlarını veriyorum.
3 kuruşluk seçim galibiyetini temin etmek için bu ülkenin geleceğini ateşe atan her kim varsa bütün ömrüm boyunca siyaseten onlarla mücadele edeceğimin bilinmesini istiyorum.
Sayın Bahçeli nereye isterse oraya gitsin. İster İmralı’ya ister Kandil’e, dedim ya salın gitsin! Milletin gideceği istikamet bellidir ve hiç kimse bunu değiştiremeyecektir.
Vatan bölünmeyecek, millet parçalanmayacak Türkiye Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır."