T-Soft’un CEO’su gözaltına alınıp nezarette tutulmuş: Kötü muameleye gerek yoktu
T-Soft CEO’su Ömer Arıkan, LinkedIn paylaşımında ofisinde polis tarafından “Hakkınızda arama kararı var” denilerek gözaltına alındığını, Çağlayan Adliyesi'nde nezarethaneye konulduğunu ve kötü muamele gördüğünü iddia etti.
12punto
Türkiye’nin önde gelen e-ticaret altyapı sağlayıcılarından T-Soft’un CEO’su Ömer Arıkan, sosyal medya hesabı LinkedIn üzerinden dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Arıkan, dün şirket ofisine gelen polislerin kendisine “Hakkınızda arama kararı var” diyerek gözaltına aldığını duyurdu.
Çağlayan Adliyesi’ne götürüldüğünü belirten Arıkan, -7’nci katta bulunan nezarethaneye konulduğunu ifade etti. CEO, burada bulunduğu süre boyunca kötü muamele gördüğünü de öne sürdü.
"Bugün noterde işim vardı, hallettim ve arka sokaktaki ofisimize geldim. Hemen ardından 2 polis ofise geldi ve arandığımı onlarla gelmem gerektiğini söylediler. Şirketten arkadaşların beni bırakmasına izin vermediler.
Polis arabası ile beni hastaneye götürdüler, sağlık kontrolü sonrasında Çağlayan Adliyesine geldik. -7.katta üzerimdeki eşyaları ve telefonumu aldılar, suçumu söylemediler ve beni bir odaya parmaklıkların ardına koydular. İçeride 10 kişiydik.
1 saat kadar orada kaldım. İçeride saat yoktu. Odadaki diğer kişilerden orasının 'Allah’ın unuttuğu yer' olduğu, '5 gün orada kalabileceğimi' vb. duyuyordum. Çağırınca kimse gelmiyor, avukatımla iletişim kurmama izin vermiyorlardı.
Sonra beni aldılar ve adliyeye çıkarttılar. İfademi aldıklarında; 2024 yılında araç muayene randevusu için internette bir numarayı arayan E.E’nin, 749 TL ödeme yaptığını ve gerçekte dolandırıldığını, bunun üzerine şikayette bulunduğunu öğrendim. Ben de bu numaranın sahibi olarak aranıyormuşum.
Araştırınca bu numaranın şirketimiz adına 2021 yılında açtırıp 2023 yılında tekrar kapattırdığımız bir telefon hattı olduğunu öğrendim. Suç tarihinde hat bizim üzerimizde bile değilmiş. Bu bilgileri paylaşarak ifademi verdim ve serbest bırakıldım.
Ancak;
1-Kötü muameleye gerek yoktu.
2-Beni parmakların ardına koymalarına gerek yoktu.
3-Bu olay için 2 polis, doktor, polis arabası meşgul edilmesine gerek yoktu.
4-İlgili hattın suç tarihinde şirketim üzerinde olmadığını devletin bilmesi gerekirdi.
5-Beni davet edebilirler, ofisimde ifade alabilirler, veya randevu verebilirlerdi.
6-İletişim özgürlüğünden beni mahrum etmemeleri gerekirdi.
7-Nezarethanelere saat koymaları gerekirdi
Bu arada Meta ile bir online görüşmem vardı. Hapiste olduğum için katılamadığımı belirttim, özür dileyerek yeni tarih belirledim.
Ben yarın sabahtan ofisimde işimin başında olacağım ve ölene kadar da ülkemde yaşayacağım ama bunları yaşamak istemeyen niceleri maalesef ülkeyi terk edip gidiyor."
"HERKESTEN ÖZÜR DİLİYORUM"
Bir sonraki paylaşımında destek mesajlarına teşekkür eden Arıkan şunları kaydetti:
"Sadece Linkedln üzerinde milyona yaklaşan etkileşimin yanında, paylaşımımı Twitter ve başka mecralarda ekran görüntüleriyle yeniden paylaşanlarla durum kontrolden çıktı. Devletimizi küçük düşürmeye, kurumlarımızı zayıf göstermeye sebep olmak istemem. Benim endişelerime sizi de ortak ettim ve gününüzün keyfini kaçırdım. Bunun için herkesten özür diliyorum"