'Tarihe not düşmek için geldim' demişti: Yandaş yazar Kılıçdaroğlu'nun 'savunması'nı hedef aldı
İktidara yakınlığıyla bilinen Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, hapis ve siyasi yasağı istenen davada 25 sayfalık savunma yapan Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı.
12punto
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şikayeti üzerine açılan hakaret davasında 25 sayfalık savunma yaptı.
17-25 Aralık sürecinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ifadeleri nedeniyle 11 yıl 8 aya kadar varan hapis ve siyasi yasağı istenen Kılıçdaroğlu duruşmada "Kendimi savunmak için değil, tarihe not düşmek için geldim" dedi.
İktidara yakınlığıyla bilinen Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Kılıçdaroğlu'nu mahkemedeki savunması üzerinden hedef aldı.
“Kılıçdaroğlu’nun savunmasında Sartre, Nobel’i ret ediyormuş gibi bir hava vardı. Emile Zola, Dreyfus’u savunuyormuş gibi bir eda vardı” diyen Ahmet Hakan, “Peki Kemal Kılıçdaroğlu ilk kez mi böyle destansı, böyle epik, böyle afili, böyle havalı bir nutuk atıyor? Tabii ki hayır. 13 yıllık CHP Genel Başkanlığı süresince Kemal Kılıçdaroğlu mok Sartre gibi oldu, çok Zola gibi oldu, çok destansı nutuklar attı, çok epik çıkışlar yaptı. Sonuçta ne oldu? Şu oldu: Kemal Kılıçdaroğlu, muhalefet seçmenlerinin büyük çoğunluğunun adını bile hatırlamak istemediği noktaya savruldu” değerlendirmesinde bulundu.
Hakan, “Siz bakmayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun safında umutsuzca dövüşmeyi seçmiş müritlerin ‘Ne savunmaydı ama! Nasıl da özlemişiz Kemal Kılıçdaroğlu’nu’ türü gazlamalarına. Kemal Kılıçdaroğlu’nun mahkemede attığı o nutuk T24’teki Attila Dorsay dışında kimseyi heyecanlandırmadığına yemin edebilirim ama bahse girmem” diyerek yazısını noktaladı.
Ahmet Hakan’ın ‘Sanki Zola Dreyfus’u savunuyor gibi’ başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a hakaretten yargılandığı davanın duruşmasında epik ve destansı bir savunma yaptı.
Kılıçdaroğlu’nun savunmasında...
- Sartre, Nobel’i ret ediyormuş gibi bir hava vardı.
- Emile Zola, Dreyfus’u savunuyormuş gibi bir eda vardı.
Bu öyle bir savunmaydı ki...
“Ben Kemal Kılıçdaroğlu. Denizlere, Mahirlere, Hüseyinlere yoldaş oldum” türü afili cümleler bile savunmada kendine yer bulabilmişti.
Peki Kemal Kılıçdaroğlu ilk kez mi böyle destansı, böyle epik, böyle afili, böyle havalı bir nutuk atıyor?
Tabii ki hayır.
13 yıllık CHP Genel Başkanlığı süresince Kemal Kılıçdaroğlu...
- Çok Sartre gibi oldu.
- Çok Zola gibi oldu.
- Çok destansı nutuklar attı.
- Çok epik çıkışlar yaptı.
Sonuçta ne oldu?
Şu oldu:
Kemal Kılıçdaroğlu, muhalefet seçmenlerinin büyük çoğunluğunun adını bile hatırlamak istemediği noktaya savruldu.
Yani demem o ki...
Siz bakmayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun safında umutsuzca dövüşmeyi seçmiş müritlerin “Ne savunmaydı ama! Nasıl da özlemişiz Kemal Kılıçdaroğlu’nu” türü gazlamalarına.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun mahkemede attığı o nutuk...
T24’teki Attila Dorsay dışında kimseyi heyecanlandırmadığına yemin edebilirim ama bahse girmem."