TBMM Genel Kuruluna Ali Mahir Başarır ve Abdülhamit Gül arasındaki 'Cunta' tartışması damga vurdu: Partinizde vatan sevgisi eksik

AKP Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "'Cunta' dediğiniz silahı, tankı, tüfeği alır, millete savaş açar ama Recep Tayyip Erdoğan milletin oylarıyla millete savaş açanlarla mücadele etmiştir. Cuntayla mücadeleyi de sürdürmeye devam edeceğiz." dedi. CHP'li Başarır'dan yanıt geldi.

AA

Genel Kurulda, siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'daki görüşmesini "ibretle ve üzülerek" izlediğini dile getirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarının ardından düzenlenen gösterilere katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan öğrencilere değinen Başarır, "Rahip Brunson orada, benim çocuklarım niye cezaevinde?" sorusunu yöneltti.

Devletin "parti devleti" haline getirildiğini öne süren Başarır, "'Benden değilsen bir hiçsin'. Valiye, kaymakama, başsavcıya, YÖK'e, rektöre ulaşamazsın; o çocuklar sokakta kalır." diye konuştu.

Bu durumdan hoşnut olmadıklarını söyleyen Başarır, "Burada yasa yapmak, gündemi konuşmak, elektrik zamlarını konuşmak, halkın sorunlarını tartışmak istiyoruz ama demokrasi olmazsa hiçbir şey olmuyor. İnsanlar, çocuklar, siyasetçiler cezaevindeyse hiçbir şey olmuyor." ifadesini kullandı.

"BU FAŞİZAN BİR ANLAYIŞTIR"

CHP'nin son haftalarda "tek parti" anlayışına ve "eski CHP"ye dönüşünün izlerini, söylemini ibretle ve üzüntüyle izlediklerini dile getiren AKP Grup Başkanvekili Gül, ana muhalefetin, kullandığı dil, söylem, yaklaşım ve siyaset tarzının Türkiye için çok önemli olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'de kimin iktidara geleceğine milletin karar vereceğine işaret eden Gül, "Bu anlamda Türkiye'de iktidara talip olan bir partinin uygulamış olduğu siyaset tarzını milletimiz hayretle, ibretle izlemektedir. Türkiye'de milletin iradesiyle sandıktan seçilmiş bir kişiye, bir yönetime 'cunta' ifadesini kullanmak asla kabul edilebilir bir şey değil." diye konuştu.

Gül, milletin oylarıyla seçilmiş bir kişi ve yönetim için "cunta" ve "12 Eylül dönemi buradan daha iyiydi" demenin, asla kabul edilebilir olmadığını vurgulayarak şöyle devam etti:

"Daha muhalefetteyken milleti ötekileştiren, çikolata markalarını, gittiği bakkal dükkanlarını bile ötekileştiren, ayrıştıran, sosyal bölücülük yapan bu anlayış gerçekten ama gerçekten milletimize yakışmıyor. O yüzden milletimiz her seçimde Recep Tayyip Erdoğan'ı, AK Parti'yi destekliyor; CHP'ye de muhalefet görevi veriyor. Türkiye işine bakıyor; kendi gündeminde ve vakti geldiğinde yine milletimizin iradesiyle, milletimizin vermiş olduğu oylarla yönetilmeye devam edecektir. Bu ülkenin gelişmelerini, gündemini yabancı bir ülkeye şikayet eden, bu ülkede milletin kendi sermayesiyle, alın teriyle çalıştığı dükkanlardan 'alışveriş yapmayın' diyen bir anlayış, Türkiye'de gelişmelere karşı sessiz kalanları bile ötekileştiren bu anlayış, faşizan bir anlayıştır. Türkiye'ye bu dilin, bu siyaset tarzının hiçbir faydası yoktur."

Siyasi gündemlerin tartışılması ancak sosyolojik bir fay hattı olarak bunun bir bölünme, ayrımcılık ve ötekileştirme noktasına getirilmemesi gerektiğini söyleyen Gül, "CHP nedense ilk başta yumuşama siyasetleriyle bir hamle yaptı ama muhtemelen Sayın Özel kendi mahallesinin de baskısına dayanamayarak, tekrar dejavu ile CHP, eski anlayışına, ontolojik varoluşuna dönmeye çalışıyor. Bunun CHP'ye de Türk demokrasisine de faydası yoktur." ifadesini kullandı.

Abdulhamit Gül, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna işaret ederek, "'Cunta' dediğiniz silahı, tankı, tüfeği alır, millete savaş açar ama Recep Tayyip Erdoğan milletin oylarıyla millete savaş açanlarla mücadele etmiştir. Cuntayla mücadeleyi de sürdürmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

"PARTİNİZDE VATAN SEVGİSİ EKSİK"

CHP Grup Başkanvekili Başarır ise partisinin 9 Eylül 1923'te kurulduğunu ve liderinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu belirtti.

Başarır, "Biz hala o noktadayız ama siz hangi noktadasınız bilmiyoruz. Çünkü diyorsunuz ki 'Özal'a bunu dediler, Erbakan'a bunu dediler, Menderes'e bunu dediler.' Evet, dönem dönem eleştirildi, birbirlerini eleştirdiler, hata yaptılar.

Onlara haksızlık yapıldığını ben de kabul ediyorum.

Hata yapsalar da onlarda bir şey vardı, halk sevgisi, vatan sevgisi; partinizde, sizde eksik olan bu." dedi.