Turhan Çömez, ‘ulak’ kavgasının nasıl başladığını anlattı: Komisyonla ilgili çarpıcı 'ittifak' iddiası

DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan'la Genel Kurul'da sert bir tartışma yaşayan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, 'ulak' kavgasının nasıl başladığını anlattı.

12punto

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin mimarı olduğu, iktidarın Terörsüz Türkiye adını verdiği DEM Parti ve teröristbaşı Abdullah Öcalan ile yürütülen yeni açılım süreci kapsamında TBMM’de kurulan komisyon çalışmalarına devam ediyor.

DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamasında terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın medyanın genelinde kullanılan dilden çok rahatsız olduğunu söylemiş ve teröristbaşının ciddi eleştirileri olduğunu belirterek "Bunları kaldırmak iktidarın elinde" diyerek üstü kapalı şekilde iktidara müdahale çağrısı yapmıştı.

Skandal sözlerinde geri adım atan Buldan, bu kez de TBMM Genel Kurulu'nda İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez'le sert bir tartışma yaşadı. Çömez, Buldan'ın teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın 'ulaklığını' yaptığını vurguladı. İkili arasında yaşanan tartışma gündeme oturdu.

Turhan Çömez, yaşanan tartışmaya ilişkin sessizliğin bozdu. Cumhuriyet'e konuşan Çömez, Meclis'in millet adına görüşlerin dile getirildiği bir alan olduğunu vurgulayarak “Bu millet adına yapılır. Ben de o sorumluluk ve esaret duygusuyla Meclis’te o gün görüşlerimi paylaştım” ifadelerini kullandı.

“BULDAN, ÖCALAN’IN DEĞERLENDİRMELERİNİ KAMUOYUNA TAŞIDI”

Buldan’ın bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalara değinen Çömez, “Buldan, İmralı’ya gittiğini, teröristbaşı Abdullah Öcalan’la görüştüğünü ve onun bazı değerlendirmelerini kamuoyuna aktardığını söyledi. Bana göre onun ulaklığını yaparak 50 bin kişinin katilini Türkiye gündemine taşıdı” dedi.

Buldan’ın “Öcalan medyanın dilinden çok rahatsız” ifadesine tepki gösteren Çömez, “50 bin kişinin katili, bebek katili, askerimizi, polisimizi, öğretmenimizi şehit etmiş alçak bir terör örgütünün elebaşı İmralı’dan parmak sallıyor ve talimatlar yağdırıyor. Meğer kendisi birkaç gün önce televizyonları izlemeye başlamış, yapılan eleştirilerden rahatsız olmuş ve bunu da Pervin Buldan aracılığıyla kamuoyuna iletmiş” diye konuştu.

"GAZETECİLERİ SORUN OLARAK GÖREMEZSİNİZ"

Buldan’ın açıklamalarında medyayı hedef aldığını dile getiren Çömez, şunları kaydetti:

“Buldan, medyadaki bazı yorumcuların ve habercilerin sürecin aleyhine yorumlar yapmasının bir sorun olduğunu söyledi. Demokrasiyle yönetilen bir ülkede bir süreçle ilgili aleyhte yorum yapan gazetecileri sorun olarak hiç kimse göremez. Meclis Başkanvekili olan bir şahsın, medyadaki farklı yorum yapan kişileri sorun olarak görmesi çok önemli bir değerlendirmedir. Üstelik bu sorunun çözülmesi gerektiğini de söylüyor.”

"BU KABUL EDİLEMEZ AKIL ALIR GİBİ DEĞİL"

Çömez, “Bu değerlendirmeleri yapan terörist başı sadece 50 bin kişinin katili değilmiş, aynı zamanda bir faşistmiş, bir despotmuş, bir diktatörmüş. Cezaevinden parmak sallayarak farklı görüş ifade eden gazetecileri sorun olarak görüyor. Pervin Buldan da bu sorunun çözülmesi gerektiğini söylüyor ve sonra da iktidara bir sorumluluk yüklüyor. ‘Buna bizim gücümüz yetmiyor, bunu koalisyon ortağımız AKP çözsün’ diyor. ‘Medya ellerinde, yargı ellerinde çözsün’ diyor. Bu kabul edilemez, akıl alır gibi değil” ifadelerini kullandı.

TBMM'DEKİ 'ULAK' KAVGASININ PERDE ARKASI

Meclis’te yaşanan tartışmanın ayrıntılarını da anlatan Çömez, şunları söyledi:

“Buldan demecinde sürecin gecikmesinden şikâyet etti ve ‘İYİ Parti bu süreci engelliyor’ dedi. Ben de İYİ Parti Grup Başkanvekili olarak özgür medyayı yok sayanlara, faşizan bir tutumla muhalifleri susturun diyenlere sessiz kalamazdım. Meclis’te dedim ki: ‘Siz Atatürk’ün koltuğunda oturuyorsunuz. Bu yüce Meclis savaş meydanlarında kurulmuştur. Siz terörist başına ulaklık yaptınız.’ Buraya kadar sorun yoktu. Ancak hemen ardından Pervin Buldan gerildi ve benim ‘PKK alçak bir örgüttür, onun elebaşı da alçaktır’ demem üzerine ayağa kalktı, sözümü kesti. Çünkü terörist başına alçak denmesine tahammül edemedi.”

Oturuma 15 dakikalık ara verildiğini belirten Çömez, “Aranın ardından grup başkanvekilleriyle bir toplantı yapıldı. Ben de ‘Millet adına konuşmak için buradayım. Terör örgütüne övgü düzen konuşacak, ama terör örgütüne alçak diyenlerin sesi kesilecek. Buna katlanamam’ dedim” ifadelerini kullandı.

ÇÖMEZ'DEN 'KOMİSYONDA İTTİFAK' İDDİASI

Meclis’teki tavrın dikkat çekici olduğunu dile getiren Çömez, “O gün gördüm ki, süreç komisyonu kendi içinde bir ittifak oluşturmuş. Benim PKK’ya ve bölücü unsurlara karşı duruşum bütün grupları bir araya getirdi. Bazıları yüksek, bazıları düşük tonla rahatsızlıklarını dile getirdi. Sonrasında Meclis yeniden açıldığında konuşmama devam ettim” dedi.

Çömez, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

“Hep söyledik, yine söylüyorum: ‘Siz hepiniz, biz tek.’ Biz millet adına siyaset yapıyoruz, millet adına mücadele veriyoruz. Hiç kimse bizim sesimizi kesemez, bize had bildiremez. Hiç kimse bu Gazi Meclis’in çatısı altında Kuvayı Milliye ruhunu yok edemez.”

"KOMİSYON DIŞINDA BİR GÜNDEM YÜRÜTÜLÜYOR"

Pervin Buldan’ın “Beş kişilik bir heyetin İmralı’ya gitmesi planlanıyor” sözlerini de değerlendiren Çömez, “CHP’li Murat Emir ‘Komisyonun gündeminde İmralı’ya gitmek yok’ dedi. Komisyon tutanaklarına baktığınızda bu doğru. O zaman ortada bir kumpas var. 51 kişinin katıldığı komisyon toplantılarının dışında birileri bir gündem yürütüyor. Bu da komisyonun toplumu ikna etmek için dizayn edilmiş göstermelik bir yapı olduğunu teyit ediyor” dedi.

"KAPALI KAPILAR ARDINDA BİR PAZARLIK VAR"

AKP ve DEM Parti’nin açıklamalarına da dikkat çeken Çömez, “AKP’nin sözcüsü ‘Herhangi bir partinin kendi ajandasını sürecin tamamının ajandası zannetmesi yanlıştır’ dedi. Bu bile iktidarın rahatsızlığını gösteriyor. DEM Parti sözcüsü ise ‘Öcalan’ın liderlik yapabileceği yolların açılmasını istiyoruz’ dedi. Asıl gündem, terörist başının toplumun önüne lider olarak sunulabilmesi. PKK’nın Kandil’deki elebaşlarından biri de ‘Öcalan serbest bırakılmazsa hiçbir militan dağdan inmeyecek’ dedi. O zaman soruyorum: Hani pazarlık yoktu? Demek ki kapalı kapılar ardında bir pazarlık var” ifadelerini kullandı.

“HEPSİ BİR, BİZ TEKİZ”

Açıklamasının sonunda Çömez, “Bu ihanet sürecine itiraz etmek için ortaya çıkmış İYİ Parti kadrolarına karşı topyekün bir yapı var. Yine söylüyorum: Hepsi bir, biz tekiz. Doğruların peşinden cesaretle ve yüreklilikle koşmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.