Türkiye'de yoksul çocuk sayısı alarm veriyor: 7 Milyon Çocuk Yoksul, 2 Milyon Çocuk Derin Yoksullukta

TEPAV'ın hazırladığı rapora göre Türkiye’de 7 milyon çocuk yoksulluk sınırının altında yaşıyor, 2 milyon çocuk ise derin yoksulluk içinde. Çocuk yoksulluğunun yalnızca maddi yoksunlukla sınırlı olmadığı, temel sağlık, eğitim ve güvenlik hizmetlerine erişimi de olumsuz etkilediği vurgulanıyor.

12punto

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yayımlanan bir rapor, Türkiye’de çocuk yoksulluğunun ciddi boyutlara ulaştığını gözler önüne serdi. TÜİK verilerine dayanan araştırmaya göre, 0-17 yaş grubunda 7,03 milyon çocuk yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Çocuk yoksulluğu oranı yüzde 31,3 olarak hesaplanırken, bebeklerde bu oran yüzde 41,4’e kadar çıkıyor. Özellikle son yıllarda 0-2 yaş grubundaki bebekler arasında yoksulluk oranı 2017’ye kıyasla ciddi bir artış gösterdi. 

TEPAV araştırmacısı Ekrem Cünedioğlu, çocuk yoksulluğunun yalnızca maddi yoksunlukla sınırlı olmadığını belirterek, çocukların temel güvenlik, sağlık ve eğitim gibi hizmetlere erişimde de sıkıntılar yaşadığını ifade etti. Türkiye’de çocukların önemli bir kısmının güvensiz, sağlıksız koşullarda büyüdüğünü vurgulayan Cünedioğlu, “İzmir’de yaşanan yangın felaketi, yoksul koşullarda büyüyen çocukların ne denli büyük risklerle karşı karşıya olduğunu bir kez daha acı bir şekilde gösterdi. Çocuklarımızın güvenliği ve refahı için kapsamlı politikalara ihtiyaç duyuyoruz,” dedi. Cünedioğlu, çocuk yoksulluğunun maddi yetersizliklerin yanı sıra çocukların gelişim süreçlerini olumsuz etkileyen engelleri de içerdiğine dikkat çekti.

TEPAV'da yapılan diğer bir araştırma ise, EUROSTAT metodolojisiyle hesaplanan oranlara göre, Türkiye’de çocuk yoksulluğunun 2023’te yüzde 34,4’e ulaştığını gösteriyor. TEPAV araştırmacısı Hakan Yılmaz, 2 milyon çocuğun derin yoksulluk içinde yaşadığını belirtti. Türkiye’de çocuk yoksulluğu oranının Avrupa Birliği ortalamasına göre yüzde 80 daha yüksek olduğunu vurgulayan Yılmaz, kamu harcama programlarında çocuğa yönelik koruma harcamalarının AB ortalamasının oldukça gerisinde kaldığını ifade etti.

Yılmaz, "Çocuğa yönelik koruma harcamalarının GSYH’ye oranı binde 5,5 iken, bu oran AB ortalamasında yüzde 1,7 seviyesinde. Bu durum, Türkiye’de çocuğa yönelik sosyal programlara ayrılan bütçenin bir öncelik sorunu olduğunu gösteriyor," diyerek sosyal koruma programlarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

TEPAV uzmanları, Türkiye’de çocuk yoksulluğunun temel sosyal hizmetlere erişimi de olumsuz etkilediğini ve bu durumun çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimini tehdit ettiğini belirtiyor. Araştırmacılar, yoksulluk döngüsünü kırmak için eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması gerektiğine dikkat çekiyor. Çocukların güvenliği ve gelişimi için kapsamlı, sürdürülebilir sosyal politikaların hayata geçirilmesi gerektiği çağrısı yapılıyor.