12punto gündeme getirmişti! 'Deprem Bakanlığı' Erdoğan-Özel görüşmesinde masaya yatırıldı
Usta gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu'nun sunduğu 12'den programının 30 Nisan'daki konuğu Kiptaş Genel Müdür Ali Kurt oldu. Başta riskin en üst düzeye ulaştığı İstanbul'un masaya yatırıldığı programda; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Özgür Özel'in görüşmesinde Deprem Bakanlığı konusunun gündeme alınması çağrısı yapıldı. CHP lideri Özel ise dün yaptığı açıklamada, konuyu masaya getirdiğini açıkladı.
12punto
Usta gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu, 12punto stüdyolarında 30 Nisan'da Kiptaş Genel Müdür Ali Kurt'u ağırladı.
İstanbul'da kentsel dönüşüm, İBB desteğiyle yapılacak yeni yapılar ve dar gelirli yurttaşların konut sahipliği ele alındı.
Programda, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel arasında yapılan görüşme öncesinde "Deprem Bakanlığı" çağrısı yapıldı.
"TÜRKİYE KAZANÇLI ÇIKAR"
Özel ve Erdoğan görüşmesinde; depremle mücadele ve İstanbul'daki deprem riskinin ele alınmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mollaveisoğlu, "Bu toplantıdan deprem anlamında Türkiye kazançlı çıkar" demişti.
"MECBUR GÖRÜŞECEKSİNİZ"
Kurt ise şu yorumda bulunmuştu:
"Çocuklarımız kazançlı çıkar. Liderlerin görüşmesi kadar doğal bir şey yok. Ben bir vatandaş olarak söylüyorum bir taraf olarak değil. Bir taraf muhalefetin lideri, bir taraf iktidarın lideri Cumhurbaşkanı. Görüşmemesi gibi bir şey olmamalı ki mecbur görüşeceksiniz."
"ERDOĞAN NE DİYECEK"
Mollaveisoğlu kapanışta, "Yapmıyorsa da bizim programı izleyeyerek gündem başlıkları arasına alabilir. Gerçekten siyaset üstü insan hayatının söz konusu olduğu mesele. En azından birinci adama bu sorun anlatılmış olur, bakalım Erdoğan ne diyecek? Hepimiz merak ediyoruz. O masada da o sonuç çıkar diye tahmin ediyorum" ifadelerini kullanırken son olarak; "Özgür Özel ile Erdoğan'ın görüşmesinde mutlaka bu konu masaya yatırılmalı, bakalım Erdoğan ne diyecek?" dedi.
ÖZGÜR ÖZEL'DEN DEPREM BAKANLIĞI AÇIKLAMASI
12punto'nun çağrısının ardından dün DEM Parti ile yapılan görüşme sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan CHP lideri Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Deprem Bakanlığı ile ilgili öneri sunup sunmadığı sorusu üzerine Deprem Bakanlığının kurulmasını önemsediğini söyledi.
Türkiye'nin en önemli beka sorunlarından bir tanesinin hazırlıksız yakalanılacak olan İstanbul depremi olduğunu vurgulayan Özel, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İstanbul depreminde milyonlarca kişi ölebilir. İstanbul depreminin yaşandığında eğer tam hazır değilsek Türkiye ekonomisi çöker. Türkiye'nin ayrıca finans dünyası ile irtibatı kesilir. Türkiye'nin bazı şirketlerinin yöneticilerini ve o şirketlerin yönetim merkezlerini kaybederiz. Türkiye'nin Avrupa ile Asya arasındaki bağlantısı ortadan kalkabilir. O şehre insani yardım ulaştırmak da imkansız hale gelebilir. Bu mesele ne iktidarın tek başına bir meselesidir, ne o kenti yöneten belediyenin tek başına çözebileceği bir meseledir, ne de muhalefete muhalefet alanı tanıyacak bir durumdur. Bu meselenin kendisi ülke için bir beka sorunudur."
Erdoğan ile deprem bakanlığı üzerine konuştuklarını bildiren Özel, "Sayın Erdoğan'a bir deprem üzerine, ismi doğrudan deprem bakanlığı olarak konur mu, yoksa doğal afetlerle mücadele ve depreme hazırlık bakanlığı mı olur ama bir bakanlık kurmasını önerdim." dedi.
"KENDİ UHDESİNDEDİR"
Özel, şöyle devam etti:
"Dahasını önerdim, mecliste grubu bulunan bütün siyasi partilerden birer bakan yardımcısı talep etmesi durumunda ben partimden bir bakan yardımcısı görevlendireceğimi ve depreme meselesini siyaset üstü bir şekilde ele almanın, siyasetin kısır tartışmalarının dışına çıkarmanın, bir beka sorununu el birliği ile ortadan kaldırmanın önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundum. Sayın Cumhurbaşkanı dikkatle takip etti, not aldı ve not aldırdı. Ancak bu konuda biliyorsunuz, Anayasa gereği yeni bakanlıklar kurulması kendi yetkisindedir. Kendi uhdesindedir. Nasıl bir adım atacağını bilmiyorum. Kurulmasını önemserim. Partimizden talep olduğu takdirde deprem bakanlığına bir bakan yardımcısı vermeyi siyasi açıdan değil insani açıdan, vicdani açıdan ve o gün pişman olmamak için almamız gerekli sorumluluk olarak görürüm."