HPV aşısı için takvim belli oldu: Mücadelenin öncüsü eczacı Cem Kılınç 12punto’ya konuştu…

Katıldığı bir televizyon programında konuşan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, HPV aşısı için takvim açıkladı. Bakan Memişoğlu, “2025’in sonunda bunlarla ilgili aşı programımızı başlatacağız.13 yaşından itibaren tüm çocuklarımıza, 15 yaş üzeri tüm vatandaşlarımıza HPV aşısını yapabilir hâle geleceğiz” dedi. HPV aşısının ücretsiz olması için yıllardır verilen mücadelenin öncü isimlerinden eczacı Cem Kılınç, 12punto’ya değerlendirdi.

Betül Aslan

type="video/mp4" />

This browser does not support the video element.

Betül Aslan - 12punto.com.tr

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, katıldığı bir televizyon programında HPV aşısı için tarih verdi. Memişoğlu, “2025’in sonunda bunlarla ilgili aşı programımızı başlatacağız.13 yaşından itibaren tüm çocuklarımıza, 15 yaş üzeri tüm vatandaşlarımıza HPV aşısını yapabilir hâle geleceğiz” dedi.

HPV aşısının ücretsiz bir şekilde herkese uygulanması için uzun yıllardır mücadele veren eczacı Cem Kılınç, Bakan Memişoğlu’nun açıklamalarının ardından 12punto’ya konuştu. Kılınç, “Yaş olarak ilk açıklamalara göre makul yaşlar söylendi. Ama yine de muallak bir açıklama. Biz şu an çocukların kollarında aşı fotoğraflarının Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılmasını bekliyoruz” dedi. 

‘KADINLARIN YÜZDE 80’İ EN AZ BİR KERE HPV OLUYOR’

Bu yayını ilk kez izleyenler ve HPV aşısının neden ücretsiz olması gerektiğini merak edenler için soruyorum: HPV aşısının zararlarıyla ilgili yanlış bilgilendirmeler var, yıllardır süren bu mücadelede bakanlar değişti, verilen sözler tutulmadı. Siz bu süreci bütünüyle nasıl değerlendiriyorsunuz? 

“Bu aslında politikleştirilmiş bir konuydu biz bu konuyu ele almadan önce. Bir aşı nasıl politikleştirilir? Maalesef olabiliyor çünkü HPV cinsel yolla bulaşan bir virüs ve kadınlarda rahim ağzı kanserine neden oluyor. Ve aşısız toplumlarda kadınların %80 kadarı hayatlarının da en az bir kere HPV virüsü ile karşılaşıyorlar maalesef. Dolayısıyla toplumda çok yaygın bir virüsten bahsediyoruz.

Uzmanların açıkladıkları rakamlara göre ülkemizde de yaklaşık 1250 kadın her sene HPV kaynaklı rahim ağzı kanserinden yaşamını yitirmekte. Oysa bunun aşısı var önlenebilir bir kanser türü, bir aşı ile önlenebilir. Sadece kanserle yaşamını yitirilenler değil kanser öncesi lezyonları olan kanser öncesi yaşayan birçok rahatsızlık da yaşayan çok sayıda insan var. Az önce bahsettiğim yaygınlıkta bir virüs. Ve biz böyle bir mücadele başlatmadan önce hem HPV pek bilinmiyordu, rahim ağzı kanseri ile ilişkisi çok bilinmiyordu aşının var olması bunu aslında bizim doğuştan kazanılmış bir sağlık hakkımız olduğu konular pek bilinmiyordu.

‘GÖZÜM DOLARAK E-POSTALAR OKUYORDUM’

Aşı aslında 2006 yılında patent aldı üretilmeye başlandı, o dönemi biz taradığımızda maalesef ülkemizde de dönemin sağlık bakanlığındaki kimi bürokratları bizim sağlığımız koruması gereken insanlar bu aşıya dair ben kızıma güveniyorum gibi açıklamalar yapabilir hale geldi. Bunlar yorum içeren çok gerici ifadelerdi aslında insanları da töhmet altında bırakan ifadelerdi. Biz burada bir alan temizliğine ihtiyaç olduğunu düşünüyorduk ve aslında bizim yaptığımız çalışma muazzam bir farkındalık yarattı. Bundan dört yıl önce Tokat’ın Zile ilçesinde eczacılık yaparken 3 haziranda ünlü ozanımız Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümü olduğu gün nöbetçiydim eczanede. O günde Nazım şiirleri okuyordum nöbetteyken bir şiirine denk geldim aslında o beni böyle bir şeye itti. O şiirde de "Biz insanız çok şükür, çok şükür biliriz ilacımıza umudu katmasını yaşamak gerek diyerek ayak direyip dayatmasını, hastalar kardeşlerim iyileşeceksiniz" diyordu.

O dönemde pandemi dönemi insanlar zaten işte covid aşıları vs birçok gündem var, birçok meslektaşımız yaşamını yitiriyor, çok değişik bir dönemdi açıkçası. Ben de ilaca nasıl umut katılır diye o gece eczanede nöbette düşünürken aklıma HPV aşıları geldi. Biliyordum da ilk çıktığı zamanlarda devlet neden karşılamaz diye düşünüyordum ben de o gün bundan sonraki nöbetlerimin geliriyle bir genç kadının HPV aşılarını karşılayacağım diye HPV aşı dayanışması bursu gibi bir şey o gece aklıma gelen bir şeydi. Bir form oluşturmuştum onu Twitter’da paylaşmıştım. Sonra çok sayıda e-posta geldi, biz aslında ertesi gün kanayan bir yaraya parmak bastığımız fark ettik. Çok sayıda kadın hikâyesi geldi. Ben gece dörtlere kadar gözüm dolarak e-postalar okuyordum insanlar neler yaşıyormuş diye.

‘BİR KONUYU 3-4 YIL GÜNDEMDE TUTMAK KOLAY DEĞİL’

Sonra bizim Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri isminde eczacılardan oluşan ve halk sağlığını önceleyen bir inisiyatifimiz var. Oradan Buğra arkadaşımızla sabah görüştüm ne yapalım böyle bir şey oldu O da şöyle demişti: HPV aşısı ücretsiz olsun diye mücadeleye dönüştürülmesi herkesten bağımsız hem ilaç tekellerine karşı bir pozisyon alır bir şekilde hem devletin sorumluluğu artıracak bir şekilde böyle bir aşı bursu bir dayanışma ile ilgi çekecek işler yapalım.

Sonra kendi meslektaşlarımızla, Twitter’dan bize destek olan insanlarla kısa bir süre içinde 1000 doz ücretsiz aşı yaptık. Kimse bu aşıyı bilmiyordu o zaman belli sayıdaki insanlar bilmiyordu ve biz her doz aşının fotoğrafını hesaplarımızda paylaştık ve hepsinde de bir söz yazdık bu farkındalığı gösterecek. 1000 farklı konuyu farklı yerde ele alan metin yazdık aslında ve muazzam farkındalıklar oluştu. Medyanın da gündemine düşmüştü çok fazla haber yapıldı bununla alakalı. Çok uzun sürede gündem de kaldı, Türkiye gibi gündemi sürekli değişen bir ülkede 3-4 yıl bir konuyu gündemde tutmak kolay değil. 

Kısa bir süre sonra Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden avukat arkadaşlarımızla görüştük ve onlarda kadın cinayeti davalarına gönüllü bakıyorlar biz bu meselenin aslında gerici sağlık politikalarıyla işlenmiş kadın cinayetleri olduğunu söylüyorduk.

Sunumlar yaptık biz çok fazla yerde, üniversitelerde, mahallelerde, köylerde, atölyelerde işçilere, kim bizi nereye davet ettiyse 200’ün üzerinde sunum yaptım bugüne kadar. Burada sürekli bunların hem bilimsel yönünü hem rahim ağzı kanserini, HPV’yi sonuçlarını aşıyı anlattık. Neden ücretsiz olması gerektiğini, neden bunun bizim paramızla almamız gerektiğini anlattık. Evet farkındalık önemli birileri parası var ve ulaşabilir olabilir farkındalık sayesinde ama özellikle üniversitelerde, ya da emekçi mahallerinde yaptığımız sunumlarda sürekli şunu söylüyorduk evet şu an hepiniz çok farkındasınız ama hadi gidip şu anın parasıyla 12.000 verip 3 doz aşı olsanıza olamazsınız. Demek ki burada başka bir şey var, bunun bir de sınıfsal karakteri de vardı ve özellikle biz bu mücadeleyi emekçileri, yoksulların çocukları için, öğrenciler için onların ulaşamadığı ve bu nedenle daha sonraki yıllarda kanser riski ile karşılaşacakları için başlatmıştık."

Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri'nin ve Önce çocuklar ve kadınlar derneğinin bu süreçteki rolü neydi? Bu sürecin öncüsü olarak nasıl başladığını ve büyüdüğünü anlatabilir misiniz?

"Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği ile de bu konuyu paylaştık çünkü ülkede bilinen ve her yıl açıklanan kadın cinayeti sayısının yaklaşık dört katı kadar rahim ağzı kanserinden insanların yaşamını yitiriyordu ve bu önlenebilirdi ve az önce bahsettiğim gerici bir takım bakış açıları nedeniyle özellikle kadın üzerinde kurulan toplumsal basınçla işte çok eşlilik gibi bahaneler üreterek aslında bunun sebebinin o olduğu yönünde ifadeler dile getirildi. Oysaki biz de o sırada katil aşk değil bizi 9 yaşında aşılamayanlar diye bir sloganla bulmuştuk kendimize ve bununla HPV pozitif kişilerde kendine karşı saygı kaybı, depresyon, anksiyete, cinsel problemler vb. Şeyler olduğunda bilimsel çalışmalardan biliyorduk kişilerin kendilerine yönlendireceklerine bu toplumsal baskıyla öfkelerini örgütleyip aslında öfkenin hak ettiği yere gitmesini sağlayarak bir mücadele izledik."

HPV aşısının ‘medeni hal’ gibi kıstaslarla sınırlanmak istenmesi ne anlama geliyordu? Bu tür şerhler halk sağlığını nasıl etkiler?

"Sosyal güvenlik kurumlarına davalar açtık, bu davaları kazandık. Bunların hepsi aynı zamanda bir kamuoyu yaratma, toplumu aydınlatma ve farkındalık faaliyetiydi.  

Kadın dayanışma komitelerinin çok katkısı oldu onların aracılığı ile mahallelere, köylere kadar gidip oralarda etkinlikler, toplu aşılamalar, pek bilinmeyen taramalara katılma, devletin birtakım hizmetlerinden faydalanma, bunları talep etme gibi yönlendirmelerde de bulunduk. 

Derken Sağlık Bakanlığı söz vermek durumunda kaldı ve eski sağlık bakanı Fahrettin Koca bu aşılarına karşı olmadıklarını ve kendilerinin de yapacaklarını söyledi ilk başta ve o zaman çok tepki çekmişti bu açıklaması bir yandan çünkü işte medeni hal ve belli yaş kıstasları gibi bir şerh düşmüştü. Sonra buna karşı bir açıklama yaptık bilimsel yönden saçma olduğuna dair. O açıklama değişti 18 yaş üstüne yapacağız denildi sonra bunun da bilimsel olarak bir anlamı olmadığını cinsel yaşam aktif değilken bu aşıların yapıldığında topluma fayda sağladığını dünyada da böyle uygulandığını örnekleriyle açıkladık. 

Sonra bundan da geri adım atıldı en son Fahrettin Koca’nın yaptığı açıklamada Dünyadaki uygulamaları araştırıyoruz onlara göre yapacağız demişti ancak verdiği sözü kendi bakanlığı süresinde tutamadan görevden ayrılmış oldu. Yeni bakan geldi ona da direkt bu sorular soruldu.

O da dün TRT Haber’de yaptığı bir açıklamada bu sefer soru da sorulmadan kendisi bir müjde diye bunu tanımlayarak ilk defa 13 yaşının üzerindeki çocuklara aşı programına alınacağını söylemiş oldu. 

Ve ilk defa tarih verilmiş oldu çünkü muğlak işliyordu bu ne zaman yapılacağı. Yıl sonunda başlanacağı yönünde müjdeleyerek verdi. Bu şu açıdan önemli gerçekten ilk defa bir tarih verilmiş oldu ve ilk başlandığında aşıya yaklaşılan bakış açısı düşünüldüğünde ben kızıma güveniyorum, Türkiye’de böyle bir aşıya gerek yok gibi bir yerden, şu an müjdelenerek bakanın kendi kendine açıkladığı bir şeye dönüştü.

Muazzam bir kazanım oldu aslında spontan bir şekilde bir nöbet akşamında başlayan daha sonra kolektif bir mücadeleye dönüşen, birçok kurum ve insanın katkı koyduğu muazzam bir çalışma oldu. Şunu da düşünüyorduk ya öyle bir mücadele verelim ki bu bir gün bittiğinde, “Bakın herkesin her türlü gücü olabilir ama eğer bir halk kendi meşru çıkarı için örgütlendiğinde ve dayanıştığında kazanabiliyormuş.” Bunu diyebilelim istedik."

HPV aşısının gerçekten herkese ve ücretsiz bir şekilde yapılabilmesi mümkün mü? 

"Tabii Bakan Memişoğlu’nun açıklaması çok kısa bir açıklama. Ama açıklamada 13 yaş üzeri deniyor. Genelde de dünya genelinde bu aşılar 9 yaşın üzerinde vurulabiliyor. Çok fazla ülkede yapılıyor. Biz çok geri kalmış bir durumdayız bu açıdan. Avrupa Birliği ülkelerinde de ücretsiz yapılabiliyor, ABD’de de yapılıyor, Mozambik’te de, Myanmar’da da yapılıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nde ‘okula devam şartlarından’ biri olduğunu biliyoruz. Yani dünyanın her yerinde yapılıyor. Aslında biz bunu sunumlarımızda da anlatıyorduk. Bu çok geç kaldığımız ve kısa sürede doğru bir aşılama programı ile hayata geçirilebilecek bir şey. Yaş olarak ilk açıklamalara göre makul yaşlar söylendi. Ama yine de muallak bir açıklama. Biz şu an çocukların kollarında aşı fotoğraflarının Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılmasını bekliyoruz. Hele bir o gün olsun geri kalan kısmını konuşmaya devam edeceğiz."