Tuncay Mollaveisoğlu, 'etki ajanlığı yasası' ısrarındaki tehlikeyi işaret etti: MOSSAD ajanı bunlar

AKP yetkilileri tarafından sürekli olarak yalanlansa da yurttaşların sokak protestolarına bile konu olan İsraille ticaret konusu gündem olmaya devam ediyor. Emekli Albay Coşkun Başbuğ, katıldığı programda İsrail ile ticaret yapıldığını söyleyenleri MOSSAD ajanı ilan etti, etki ajanlığına gönderme yaptı. Gazeteci ve 12punto yazarı Tuncay Mollaveisoğlu yaptığı paylaşımla AKP'nin çıkarmak istediği yasadaki tehlikeye dikkat çekti.

12punto

type="video/mp4" />

This browser does not support the video element.

‘Terör ve güvenlik uzmanı’ Emekli Albay Coşkun Başbuğ, TRT canlı yayınında İsrail ile Türkiye’nin yaptığı ve TÜİK ve Ticaret Bakanlığı verileriyle çokça kanıtlanan ticareti eleştirenleri ‘MOSSAD ajanı’ ilan etti. 

Başbuğ, yayında şu ifadeleri kullandı:

“Bir taraf bunu sana karşı zaten kullanacak. Benim yadırgadığım bizim içimizden insanlar tarafından bunun gündeme getirilmesi.

Maalesef bu işin içerisinde siyasiler de var, akademisyenler de sanatçı diye bildiklerimiz de var. Bu konu ilk gündeme geldiğinde jet yakıtı hikayesi üretildi. Bakanlık defalarca açıklama yaptı, belge sundu.

Bunlar ispatlandığı halde hala ısrarla birileri birilerinin talimatıyla kaşıma gayretine girdiler.

Bakanımız diyor ki ‘bu bir MOSSAD operasyonu, Türkiye’yi karıştırmak için bunu yapıyorlar’. Siyasi iktidara karşı bir yapılanmayı tesis etmek, çok net. 

"ETKİ AJANLIĞI BU İŞTE"

En son laf söylenecek ülke Türkiye. Dolayısıyla bizim içimizdeki odaklar birilerinin talimatıyla bunları diline doladıkları an, tek bir tanım kalıyor geriye. MOSSAD ajanı hemşerim bunlar. Lamı cimi yok. Etki ajanlığı bu işte.”

MOLLAVEİSOĞLU TEPKİ GÖSTERDİ

Gazeteci ve 12punto yazarı Tuncay Mollaveisoğlu, TRT'de yapılan bu yorumları X hesabından yaptığı bir paylaşıma taşıdı ve 'şimdilik' geri çekilen yasanın doğurabileceği tehlikelere işaret etti.

Mollaveisoğlu şu paylaşımı yaptı:

“Terör ve güvenlik uzmanı” E.Albay Coşkun Başbuğ, TRT yayınında İsrail ile Türkiye’nin yaptığı ve TÜİK ve Ticaret Bakanlığı verileriyle defalarca kanıtlanan ticareti eleştirenleri ‘MOSSAD ajanı’ ilan etti. 

Hala anlamayan var mı, etki ajanlığı yasası ile ne yapmak istediklerini!

KAMUOYUNDA 'ETKİ AJANLIĞI YASASIA' OLARAK BİLİNEN VE GERİ ÇEKİLEN TASARI NE İÇERİYORDU?

Teklif, 18 Ekim Cuma günü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na sunulmuştu. Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Murat Emir, Çarşamba günü X hesabında yayınladığı bir gönderide, kamuoyunda 'etki ajanlığı' olarak bilinen yasa teklifinin geri çekildiğini duyurdu.

Emir, "...kanun teklifi, haftalardır sürdürdüğümüz gerek halkımızın büyük desteğini alarak kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarımız ile gerek meclisteki çalışmalarımız ve eleştirilerimiz sonucunda an itibari ile geri çekildi" dedi.

18 Ekim Cuma günü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na sunulan yasa teklifinde, AKP'li milletvekillerinden Rümeysa Kadak (İstanbul), Resul Kurt (Adıyaman), Ahmet Kılıç (Bursa), Nilhan Ayan (İstanbul) gibi isimlerin imzası vardı.

Meclis'te görüşüldüğü şekliyle, "Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" teklifi, 23 maddelik bir 'torba kanun' niteliğindeydi ve 12 farklı kanunda değişiklik veya düzenleme yapılmasını içeriyordu.

Teklifin 16. maddesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yedinci bölümünde yer alan 'Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk' kısmına, 'madde eklemek suretiyle yeni bir suç' dahil ediliyordu.

CHP'li Emir, 'Noterlik Kanunu' çatısı altında 'etki ajanlığı' teklifinin sunulmasını, "Böyle bir yasanın yargı paketinde yer alması hem de temel kanun olarak gelmesi beklenirdi ama bunu Noterlik Kanunu’nun içine eklemişsiniz. Bu bile bir ciddiyetsizlik örneği," diye yorumluyor.

Gazeteciler, basın meslek kuruluşları, siyasetçiler, değişikliğin, Rusya'da 2012 tarihli 'yabancı ajan' düzenlemesiyle aynı kapıya çıktığı uyarısında bulunup, 16. maddenin vadettiği düzenlemeye 'etki ajanlığı' benzetmesi yapıyor.

Etki ajanlığı, belirli bir konuda toplumsal veya politik bir etki yaratmak amacıyla yapılan stratejik faaliyetleri tanımlamak için kullanılıyor. Peki, tartışmalara neden olan ve geri çekilen 16. madde ne içeriyordu?

YENİ SUÇ

Yasa teklifi, Türk Ceza Kanunu'nda, 326-339. maddelerinde düzenlenmiş "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" suçlarına, "Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme" başlıklı 339. maddeden sonra gelmek üzere yeni bir madde (339/A) ihdas ediliyor.

Teklif metninde, eldeki mevcut metnin, "...devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge ve bilgilerin yok edilmesi, tahrip edilmesi, temin edilmesi veya açıklanmasının suç olarak" yaptırıma bağlandığı, yine bu eylemlerin "...siyasal veya askeri casusluk maksadıyla yapılmasının da" suç olarak düzenlendiği belirtilirken, "...belge ve bilgi temini veya açıklanması dışında devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine olacak şekilde gerçekleştirilen diğer faaliyetlerin" suç kapsamında değerlendirilmediği vurgulanıyor.

Yapılacak düzenlemeyle "Devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenlerin üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağının" altı çiziliyor.

Bunun gerekçesi ise, "casusluk faaliyetleriyle daha etkin mücadele edilmesinin" sağlanması.

Yine, "devletin iç veya dış siyasal yararına yönelik gerçekleştirilen ve suç teşkil eden fiillerin bu madde kapsamında ayrıca cezalandırılması" isteniyor.

Bu doğrultuda, "iktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, haberleşme, siber alan, kritik altyapılar ve enerji" devletin iç veya dış siyasal yararları başlığında değerlendiriliyor. 

Suçun oluşması için, "failin, yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda hareket etmesi gerekmektedir," deniliyor.

Söz konusu 'yabancı organizasyon' şu şekilde tanımlanıyor: "Türk hukukuna göre kurulmamış veya oluşturulmamış organizasyon olarak değerlendirilmektedir. Yabancı organizasyon, yabancı bir devlet tâbiiyetinde olabileceği gibi hiçbir devletin tâbiiyetinde de bulunmayabilir."

Suçun savaş sırasında işlenmesi halinde cezanın 8 yıldan 12 yıla çıkacağı, milli güvenlik kurumlarında çalışan bir personelin işlemesi durumunda cezanın bir kat artırılacağı yazılı.

Son olarak, ilgili suçlardan kovuşturma yapılmasının Adalet Bakanlığı'nın iznine bağlı olduğu belirtiliyor.