'Villadaki darbe toplantılarına katıldı' denilmişti: O tarihlerde görevinin başında olduğu bildirildi...
15 Temmuz darbe teşebbüsü öncesinde 6-9 Temmuz tarihleri arasında Adil Öksüz başkanlığında Ankara Çayyolu’ndaki bir villada yapılan darbe hazırlıklarına katıldığı iddiasıyla 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Jandarma Kurmay Albay Murat Koçyiğit’in 1-10 Temmuz tarihleri arasında Jandarma Okullar Komutanlığı’na vekalet ettiği ortaya çıktı.
12punto
Müyesser Yıldız - 12punto.com.tr
Sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu belirtilen isimler hakkında 15 Temmuz şehitlerinden 108’i ile ilgili olarak görülen davaya devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda görülen ve şehitlerimizin asli faillerinin yargılandığı davalar ile Genelkurmay Çatı Davası’nın Yargıtay sonucunun beklenmesi sebebiyle neredeyse seneden seneye görülen davanın bugünkü altıncı celsesinde de Başkan, bekletici sebep yapılan bu dosyaların hâlâ sonuçlanmaması sebebiyle sadece sanıkların talep ve beyanlarının alınacağını bildirdi.
PERİNÇEK’E “DARBE” SUÇLAMASI
Sanıklardan dönemin 2. Ana Jet Üs Komutanı eski tümgeneral Kubilay Selçuk, “Size bir ihbarda ve suç duyurusunda bulunmak istiyorum.” diyerek Vatan Partisi’nin birkaç gün önce yayımladığı “Milli devlet bildirisi” üzerinden Doğu Perinçek’i hedef aldı. Perinçek’in 15 Temmuz tuzağının maşası olduğunu öne süren Selçuk şunları söyledi:
“Bu bildiride, ’15-16 Temmuz’da herkesin sindiği ortamda Vatan Partisi olarak kanlı bir şekilde gladyoyu yere serdik.’ deniliyor. Perinçek, gladyonun ta kendisidir. Adaleti arıyorsanız, şehitlerin faillerini arıyorsanız ona bakacaksınız, o adamı buraya getireceksiniz. 15 Temmuz tuzağını hazırlayan Hulusi Akar ve Hakan Fidan var. Ben hiçbir zaman tiyatro oynamadım. Ben buradayım, o cambazlar ise orada dizilerle neler yapıyor. Goncalar dizisinde ne yapıyorlar? ‘Derinlerle yönetilirsin, korkun, sinin’ diyorlar. Ey milletim, kendine gel, uyan artık. Doğu Perinçek daha neler yumurtlamış? 15 Temmuz tuzağının hazırlayıcılarının maşası olarak, harekât ortamının şekillendirilmesinden söz ediyor. Bu kampanyanın propagandada kalmayacağını, asıl amacın örgütlenme olduğunu anlatıyor. Bu sivil bildirge gibi gözüküyor, ama tam bir kalkışma planlamasıdır. Suç duyurusunda bulunuyorum.”
BAŞKAN: “BİZ TESTİ KIRILDIYSA BAKARIZ”
Selçuk’un bu iddiaları üzerine Mahkeme Başkanı, “Bir siyasi parti lideri olarak öngörüsünü iletmiş. Siz suç duyurusunda bulunabilirsiniz.” yorumunu yapıp gülümsedi.
Selçuk, “Siz öyle zannediyorsunuz. Gülümsemeyin, anlatayım ki bu adamın kim olduğunu anlayın. İktidarın yanında bir maşa daha var, güvenlikçi. Başımıza neler getirecekler, göreceksiniz.” deyince de Başkan şu karşılığı verdi:
“Bizim davamızın konusu bu değil. Bizde yargılamalarda, ‘Testi kırıldı mı, kırılmadı mı?’ sözü vardır. Testi kırıldıysa, biz ona bakarız.”
Kubilay Selçuk son olarak Doğu Perinçek’in duruşmada tanık olarak dinlenmesini istedi.
MEHMET GÖRMEZ TARTIŞMASI
Sanıklardan dönemin Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Muhsin Kutsi Barış ise, “15 Temmuz için ‘başarısız bir darbe girişimi’ deniliyor. Hayır, 15 Temmuz başarısız bir darbe değil, yapanlar ve failleri açısından son derece başarılı bir darbedir.” iddiasında bulunduktan sonra geçen hafta dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı kaçırmaya teşebbüs davasında tanık olarak dinlenen eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in bu davada da tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Muhsin Kutsi Barış, Görmez için, “15 Temmuz’un kilit elemanı ve doğruyu söylemiyor. Duruşmaya SEGBİS’le bağlanırken kendisine gelen tebligat hakkında bile yalan söylüyor. Bu bir din adamı.” ifadelerini kullanınca Mahkeme Başkanı, “İstediklerini SEGBİS’te de sordular. Önemli olan, tanığın beyanı değil mi?” sözleriyle Görmez’i savundu.
Muhsin Kutsi Barış ise, “Ben burada yüz yüze dinlenmesini istiyorum.” dedikten sonra ayrıca Hulusi Akar, Hakan Fidan ve Yaşar Güler’in tanık olarak çağrılmasını talep edip, “Zamanla tanık sıfatlarının değişeceğini değerlendiriyorum.” iddiasında bulundu.
JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI’NIN CEVABI
Sanıklardan eski Jandarma Kurmay Albay Murat Koçyiğit ise önceki celselerde, Temmuz’un ilk haftasında darbenin planlandığı villada olduğu gerekçesiyle cezalandırıldığını, oysa 1-10 Temmuz tarihlerinde dönemin Jandarma Okul Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu izinli olduğu için ona vekalet ettiğini anlatıp bunun Jandarma Genel Komutanlığı’na sorulmasını istediğini, Mahkeme’nin de yazı yazdığını hatırlatarak cevabın gelip gelmediğini sordu.
Mahkeme Başkanı dosyalara bakarken avukatlar, “Geldi. O tarihlerde Tuğgeneral Sadık Köroğlu’na Murat Koçyiğit’in vekalet ettiği bildirilmiş.” dedi.
Bunun üzerine Koçyiğit şunları söyledi:
“Bu niçin önemli? Çünkü 6-9 Temmuz tarihleri arasında darbenin hazırlık toplantılarına katıldığım iddia ediliyordu. İki gizli tanık, ‘Murat Koçyiğit yoktu.’ demesine rağmen cezalandırıldım. Burada jandarmalar var, sorulsun; Okullar Komutanlığı’na vekalet eden birisi, görev yerinden bir dakika ayrılabilir, telefonunu günlerce kapatabilir mi? ‘Olamaz.’ diyecekler, olmadı da zaten; ama bana talimatla ceza verildi.”
Sanık Osman Kılıç da 15 Temmuz’da polis ve jandarma özel harekât ile askerin kullandığı silahlar, ayrıca Emniyetin o gece dağıttığı silahların balistik incelemesinin yapılması halinde öldürme ve yaralamaların gerçek faillerinin ortaya çıkacağını belirterek, “Her defasında bu talebimi herhangi bir gerekçe göstermeden reddediyorsunuz. Ancak gelecek celse yine tekrar edeceğim.” dedi.
Sanıklar ve avukatlarının beyanlarının tamamlanmasından sonra Savcı, şehitlerle ilgili asli faillerin yargılandığı dosyalar ile Genelkurmay Çatı Davası’nın Yargıtay incelemesi sonuçlarının beklenmesi yönünde mütalaa verdi.
Mahkeme de, sözkonusu dosyaların sonucunun beklenmesine ve tanık dinlenmesi taleplerinin bu aşamada reddine karar vererek, duruşmayı 14 Nisan 2025’e erteledi.