Yargı ve bürokrasiden isimler Oktarcılarla görüşmüş
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün güncel yapılanmasına yönelik iddianamede örgütün yargı ve bürokrasi bağlantılarına dair dikkat çeken satırlar yer aldı. Örgüt üyelerinin Çağlayan Adliyesi'nde görevli savcı ile iletişimde olduğu ve bir Cumhurbaşkanı Danışmanı ile görüştükleri ortaya çıktı.
12punto
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün güncel yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yeni bir iddianame hazırlandı.
Adnan Oktar’ın lider, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna’nın yönetici olarak kayıtlara geçtiği dosyada, örgütün güncel yapılanması üzerinde duruldu. Oktar, Daban ve Eda Babuna'nın da aralarında bulunduğu 20 şüphelinin isminin yer aldığı 352 sayfalık iddianamede, örgütün “hukuk grubu” adı altında Adnan Oktar’ın talimatlarıyla hareket ettiği ifade edildi.
Gerçek Gündem'den Furkan Karabay'ın haberine göre; Erzurum’da tutuklu bulunan Adnan Oktar’ın, yazdığı notlardaki talimatların avukatlar aracılığıyla dışarıda bulunan örgüt üyelerine aktarıldığı belirtildi. Oktar’ın tutuklandığı 2018 yılından bu yana yüzlerce avukatla görüştüğüne dikkat çekildi.
İddianamede, Oktar'ın cezaevinde 15 gün içerisinde 200 avukatla görüşmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunun altı çizildi ve örgütü dışarıdan yöneten üyelerin, Oktar’ı cezaevinde ziyaret edecek kadın avukatlar aradığı belirtildi.
OKTARCILARIN GİZLİ HABERLEŞME AĞLARI ORTAYA ÇIKTI
Meltem Daban, Eda Babuna ve Feraye kod adlı bir kişinin, Oktar’ın avukatları aracılığıyla gönderdiği el yazılı talimatlarını topladığı belirtildi. Ayrıca Daban ve Babuna’nın siyasi ve yargı süreçleri için lobi çalışması yaptığı, sosyal medyada Oktar lehine kampanyalar düzenlediği vurgulandı.
Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan örgüt üyesinin da ifadelerinin yer aldığı iddianamede, Adnan Oktar’a bağlı kişilerin, 2018'deki operasyondan sonra yurtdışı numaraları kullandığı, WhatsApp uygulamasından vazgeçtikleri, yurt dışı tabanlı konum tespitinin yapılamadığı Wickr adlı program kullandıkları veya e-posta üzerinden haberleştikleri ifade edildi.
İddianamede Oktar’ın, diğer örgüt yöneticileri vasıtasıyla yargılamanın kumpas olduğuna ilişkin kamuoyu oluşturma ve siyasi lobi desteğini alma faaliyetlerine giriştiği de anlatıldı.
ÖRGÜTÜN YARGI AYAĞI
Etkin pişmanlıktan yararlanan ve örgüt içindeki mesajlaşmaları savcılık ile paylaşan örgüt üyesi, Temmuz 2022’de verdiği ifadesinde, Oktarcıların adliyelerde kaynaklarının olduğuna dikkat çekti. İtirafçı üye, örgütün 2022 yılına kadar mesajlarını yazılı olarak ilettiklerini ancak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nda yeni bir gizli soruşturma dosyası olduğunu ve bu dosya üzerinden yeni araştırmalar yapıldığının öğrendiklerinden sonra iletişimlerini sözlü olarak devam ettirmeye başladıklarını anlattı.
Örgüt üyesi, Oktar’ın talimatı doğrultusunda Eda Babuna ve Meltem Daban’ın yönlendirmeleriyle “kumpas” konulu bir kitap hazırlandığını belirtti. İtirafçı, kitabın, Oktar’a operasyon düzenleyen İstanbul Emniyeti Mali Şube’de bulunan bazı polis memurlarının, soruşturmanın başındaki savcıların ve bazı müştekilerin iş birliği yaparak örgüte kumpas kurdukları şeklinde talimatla hazırlatıldığına dikkat çekti.
ÇAĞLAYAN’DA GÖREV YAPAN SAVCI İLE KURULAN İLİŞKİ
Oktarcıların yargı ve bürokrasideki bağlantılarını anlatan itirafçı, örgüt mensuplarının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı adli emanet depolarından sorumlu Cumhuriyet Savcısı İbrahim Çiçek ile “yakın ve yoğun” görüşmeler gerçekleştirdiğini iddia etti.
İtirafçı, “Bu görüşmeleri ağırlıklı olarak Eda Babuna ve Meltem Daban yapmaktadır. Hatta el konulması yapılan dijitallerin geri verilmesi sürecinde Savcı İbrahim Çiçek'in kendilerine çok yardımı olduğunu ve kolaylık sağladığını biliyorum” dedi.
Örgüt üyesi, ifadesinin devamında, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin, 15 Mart 2022’de, Oktar davasındaki yerel mahkemenin toplamda 152 bin yıl cezasını bozmasının ardından tahliye olan Hüseyin Alpar Sayın ve Burak Temiz’in, Savcı İbrahim Çiçek’in bilgisi ve sağladığı kolaylıklar sayesinde Adli Emanet Bürosu’nda bazı araştırmalar yaptığını bildiğini anlattı.
SAVCININ YEĞENİ OKTARCILARIN HUKUK BÜROLARINDA İŞE BAŞLADI
İtirafçı, “Babuna ve Daban ile yaptığı telefon görüşmelerinde Savcı Çiçek ile aralarının iyi olduğunu anlattıklarına kanaatinin geldiğini, kendilerinin suçsuz olduğuna inandığını, hatta iddiaya girerim siz bu davadan beraat edeceksiniz gibi söylemlerde bulunduğunu bana söylemiştir. Ayrıca Savcı İbrahim Çiçek'in yeğeni olan bir bayan avukatın Sinem Mollahasanoğlu’nun hukuk bürosunda bu sene içerisinde işe başladığını biliyorum. Hatta Eda Babuna ve Meltem Daban bayan avukatın çok tecrübesiz olduğunu ancak Savcı Beyin yeğeni olduğu için ofiste işe aldıklarını bana söylemişti” dedi. Savcı Çiçek'in adı, HSK’nın Oktar davasını usulden bozan yargıçlar hakkında hazırladığı raporda da geçmişti.
Oktarcıların yargıdaki bağlantılarını anlatmaya devam eden tirafçı, davanın istinaf sürecinde olduğu dönemde Eda Babuna’nın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Savcısı İbrahim Atasu ile temasta olduğunu öne sürdü.
OKTARCILAR CUMHURBAŞKANI DANIŞMANI İLE DE GÖRÜŞMÜŞ
İddianamenin devamında, aramalar sırasında edinilen yazışmalar, belgeler ve itirafçı beyanları üzerine savcının tespitleri de dikkat çekiciydi. Oktarcıların yargı ve bürokrasideki bağlantılarına dair değerlendirme yapan savcılık, ele geçirilen “iş adamı-Ankara” başlıklı not içeriğinde bürokratlarla görüşmeler ve siyasi lobi oluşturma faaliyetlerinin yer aldığını belirtti.
Söz konusu notun 7’nci sayfasında bir Cumhurbaşkanı Danışmanı ile Oktarcıların bürokratik görüşme yaptığının anlaşıldığı vurgulandı. Ayrıca, eski bir yargı mensubundan görüş alındığı, 8, 9 ve 10’uncu sayfadaki notlarında benzer nitelikte olduğu ifade edildi. 27’nci sayfada ise Oktarcılarla bağlantıları nedeniyle HSK tarafından soruşturulan istinaf mahkemesinde yer alan yargı mensuplarına ilişkin notun yer aldığı belirtildi.