YARSAV Kurucu Başkanı Eminağaoğlu: Etnik partiler, Cumhuriyet kurulmadan önceki modele geçilmesini istiyor

YARSAV Kurucu Başkanı, hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı Öcalan çağrısı üzerinden tartışılmaya başlayan konulara dair dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

12punto

Yapılan BOP'u başka adlarla oynamaya devam etmek diyen Eminağaoğlu 'Türkiye'de Kürt sorunu var mı?' tartışmalarına medyasiyaset sitesindeki yazısında değerlendirdi.

YARSAV Kurucu Başkanı Eminağaoğlu, gündemdeki olaylara dair şu değerlendirmede bulundu:

Türkiye’de Kürt sorunu, ayrıntılarına girmeden, bugün gelinen noktada artık etnik partilerin varlığı ve bu partilerin varlıklarının da yarattığı sorun, terör sorunu, BOP sorunu, emperyalizmin sorunu. Bunları öne çıkaranların, ülkenin ve halkın gerçek sorunlarından uzaklaşması haline geldi.

Etnik partiler, laiklik, feodalizm, tarikat, cemaat, vb konularında suskun.

Milli gün ve bayramlarda vb suskun.

Lozan’ı reddediyor.

Anıtkabir’e adım atmıyor.

Tek ulusal bayram olan Cumhuriyet bayramını kutlamıyor, kendilerini ulus içinde görmüyor, Cumhuriyete mesafeli duruyor.

Ülkenin her bölgesinde herkesin yaşadığı soruna sahiplenmiyor.

Etnik partiler, ana dilde eğitim, iki resmi dil, iki halk, eşit vatandaşlık, yerel yönetimlere özerklik, 1921 (Geçici) Anayasasındaki anlayışın geçerli olmasını, böyle bakınca Cumhuriyet kurulmadan önceki modele geçilmesini istiyor.

Etnik partiler, ideolojiden yoksun olan, alt kimlik esasına dayanan, bu nedenle içinde sağcı, solcu, ilerici, gerici, muhafazakar, liberal, sosyalist vb olan herkesin olduğu partiler.

Kürt kökenli yurttaşların gerçek sorunu, artık etnik partilerin onların önüne engel olarak çıkarak, işsizlik, yokluk, yoksulluk, kalkınma, eğitim vb gibi gerçek sorunlarından uzaklaştırılmaları sorunu.

12 Eylül kaynaklı bazı yasa değişikliklerinin (Örneğin 2820 md 81), AKP kaynaklı (Örneğin belediyelere kayyım atama gibi) bazı yasa değişikliklerinin yapılması ile giderilebilecek sorun. İktidarın kaynak aktarmama sorunu…

Öncelikle ifade etmek gerekir ki, Kürt sorunu denilen konularda asla Anayasa değişikliği yapılması gerekmiyor. Zaten istekler, Anayasanın değiştirilemez maddelerinin özüne aykırı.

Tek bir millet, tek bir vatandaşlık var. Eşit vatandaşlık Anayasanın değiştirilemez hükümlerine aykırı. Eşit vatandaşlık değil, eşitlik içinde vatandaşlık.

İki halk, özerklik, iki resmi dil Anayasanın değiştirilemez hükümlerine aykırı.

ŞU ANDA; Kürtçe gazete ve TV yayını, Kürtçe seçmeli ders serbest. Bütünşehir uygulaması, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın da ötesinde…

Ölüm cezasının kaldırılması gibi, umut hakkı da getirilmeli.

Öcalan 1999 öncesindeki suçları nedeniyle yargılanıp ceza aldı. Cezaevinde iken 1999 sonrasında işlediği örgütü yönetmek suçundan da hakkında soruşturma açılıp, o soruşturmadan da “tutuklanmalı.”

Demirtaş ve DEM konusunda, adil yargılanma kuralları gözetilmeli.

PKK, demek Kürt hareketi demek değil, ABD demek.

Kürt sorunu diyenler, isteklerinin açıkça adını koysunlar ve bu istekleri tek tek sıralasınlar…