Yenidoğan çetesi davasında 3.gün sona erdi: Hemşirelerden dikkat çeken açıklamalar
Bebeklerin yoğun bakım süreçlerini suistimal ederek ölümlerine neden olmakla suçlanan Yenidoğan Çetesi davasında sanıkların itirafları gündeme damga vurdu. Dünkü davada SGK dolandırıcılığı için bebeklerin tedavilerinin uzatıldığı ortaya çıktı. Davadaki son gelişmeleri 12punto aktardı.
12punto
Nagihan YILKIN 12punto.com.tr
Yenidoğan Çetesi davasında üçüncü gün oturumu, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Dün gerçekleşen duruşmada tutuklu sanıklar çetenin işleyişine dair detaylı itiraflarda bulundu. Hemşire Hasan Basri Gök, “Epikrizlere yardım eden tüm hemşirelere para veriliyordu. Kimse hayrına bir şey yapmıyordu. SGK'dan fazla para alabilmek için yatış süreleri uzatılıyordu.” dedi.
'KURTLAR VADİSİ'NDEN BİR REPLİK'
Sanıklardan hemşire Deniz Korkmaz, hastane yönetimlerinin bebekleri birer ticari malzeme gibi gördüğünü belirtti. Korkmaz, iddialar üzerine “Devleti soymak milleti soymaktan şereflidir.” ifadesini kullandığı hatırlatıldığında, sözlerinin Kurtlar Vadisi dizisinden alıntı olduğunu söyledi.
İLAÇ BİRİKTİRME İTİRAFI GELDİ
Sanık hemşire Hüseyin Günerhan ise artan doz ilaçları yabancı hastalar için biriktirdiklerini itiraf etti. Günerhan, “Hastaların yoğun bakım süreçlerinde tasarruf yapılıyordu. Artan ilaçlar ödemenin karşılamadığı hastalarda kullanıldı” şeklinde konuştu.
MÜFETTİŞ RAPORLARI: BEBEKLERE PASİF ÖTENAZİ UYGULANDI
Sağlık Bakanlığı müfettiş raporunda, bazı bebeklerin yoğun bakımda tedavi edilmediği ve ölüme terk edildiği bilgisi yer aldı. Rapora göre, bir doktorun, kalbi duran bir bebek için “Canlandırmaya gerek yok.” dediği ortaya çıktı. Bebeklerin hayatta kalma süreleri, çetenin SGK’dan alacağı ödemelere göre manipüle ediliyordu.
10 HASTANENİN RUHSATI İPTAL EDİLMİŞTİ
Soruşturma kapsamında, çete ile bağlantılı olduğu tespit edilen İstanbul ve Tekirdağ’daki 10 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi. Adı geçen hastaneler arasında Özel Avcılar Hospital, Özel Birinci Hastane, Özel Şafak Hastanesi ve Özel Reyap İstanbul Hastanesi gibi kuruluşlar bulunuyor.
SKANDALIN AYRINTILARI NELER?
Yenidoğan Çetesi’nin iddianamesinde, çetenin ele başları doktor Fırat Sarı ve İlker Gönen ile işbirlikçilerinin, sağlam bebeklerin tedavi sürecini uzatarak SGK’dan gelir sağladığı ifade ediliyor. Sanıkların yargılanması sürerken kamuoyu, davanın sonucunu merakla bekliyor.
09.51
Yenidoğan çetesi davasında 3.gün başladı. şu anda sadece sanık müdafileri içeri alınıyor. Davada şu ana kadar toplam 6 sanık dinlendi.
10.06
Salona girildi. Sanıklar da getirildi. Örgüt lideri olan Fırat Sarı açık gri parlak bir üst giydi.
10.11
Mahkeme heyeti de yerini aldı. Sanıkların isimleri okunuyor.
10.22
Sanık avukatlarının isimleri okunuyor.
10.29
Mahkeme Başkanı yine ‘izinsiz konuşan olursa dışarı çıkartılır’ uyarısında bulundu.
Sanık Cansu Akyıldırım kürsüye getirildi.
Bugüne kadar savunma veren sanıkların hepsi erkekti.
Suç işleme amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından dava açıldı.
Mahkeme Başkanı: Savunmanı yapacak mısın?
Cansu Akyıldırım: 2012-2019 arası Esencan ve farklı hastanelerde çalıştım. 2019-2022 arasında İstanbul Reyap Hastanesi’nde çalıştım.
2022-2023 arasında Birinci Hastanesi’nde, 2023’ten Nisan ayına kadar da TRG Hastanesi’nde çalıştım.
Ailemden de maddi destek alıyorum. Dolandırıcılık ve örgüt suçlamalarını kabul etmiyorum.
TRG Hastanesi ve Birinci Hastanesi danışmanlık hizmeti alıyordu, ama Reyap almıyordu benim bildiğim kadarıyla.
Doktor Dursun Eryılmaz’la TRG’de çalışıyorduk. İlker Gönen’den destek alıyorduk.
Mahkeme Başkanı: Tıbbi destek de alınıyor muydu?
Cansu Akyıldırım: Evet.
Mahkeme Başkanı: Hesap hareketleri var. Para transferlerine ne diyorsunuz?
Cansu Akyıldırım: Birinci dönemimde olan şeyler. Ancak ekibe motivasyon amaçlı gönderilen paralar var. Medisence şirketinden Fırat Bey bana aylık toplu bir para atar, ben de hemşirelerin kıdemine göre dağıtırdım.
Mahkeme Başkanı: Medisence şirketinde çalışanları tanıyor musun?
Cansu Akyıldırım: İsim olarak söylerseniz…
10.52
“BEBEK MOSMOR OLMUŞTU”
Mahkeme Başkanı bir tape okudu.
Sanık Cansu Akyıldırım: Böyle bir konuşmadan bilgim yok. Hastayı da tanıyamadım.
Kadan bebeği ben açtım, Dursun Bey açmadı.
Kadan bebeği anlatabilirim isterseniz.
TRG’de doğdu. Yabancı uyrukluydu. Bebek odasından bize geldi. Bebek geldiğinde mosmordu. Kapıya en yakın yere aldım ve oksijen verdim. Dursun Bey’i aradım, açmadı. İlker Bey’i aradım. İlker bey Dursun beyi arayacağını söyledi. Sonra Dursun bey geldi. İlker bey de hoparlördeydi. Göbek kateterini açtım. Cihazı servise çekerken sağ tarafında elime bir şişlik geldi, bunu söyledim. Akciğer filmi çektik. Bebeğin kalbi durdu ve maalesef geri dönmedi.
Ben bebeği 3. odaya almıştım. İlker Bey benden bebeğin resmini ve videosunu istedi. Ben gönüllü olarak gitmiştim.
Mahkeme başladı: Kim istedi.
Cansu Akyıldırım: Fırat bey istedi.
11.06
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı’yı ne zamandır tanıyorsun?
Cansu Akyıldırım: 2019’dan beri tanıyorum.
Mahkeme Başkanı: Birlikte çalıştınız mı?
Cansu Akyıldırım: Evet, Reyap Hastanesi’nde birlikte çalıştık.
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı ile aranızda geçen konuşmayı soruyoruz.
Cansu Akyıldırım: Ben Birinci Hastanesi’nden aldıktan sonra motivasyon paralarını gönderiyordum. Hakan Doğukan Taşçı bu paraları dağıtamamış. Ona, IBAN’ları bende kayıtlı olduğu için gönderebileceğimi söyledim.
Mahkeme Başkanı: Paraları sen mi dağıtıyordun?
Cansu Akyıldırım: Ben gönderebileceğimi söyledim. Normalde Birinci Hastanesi’ndeyken dağıtıyordum ama o dönemde TRG Hastanesi’nde çalışıyordum.
Mahkeme Başkanı: Hemşireler karar vermiyor diyorsun. Peki, neden basamakları hemşireler konuşuyor?
Cansu Akyıldırım: Basamakları Excel şablonuna ben yazıyorum, ama karar hekimlere ait.
Mahkeme Başkanı: Eklemek istediğin başka bir şey var mı?
Cansu Akyıldırım: Ben maaşlı çalışan bir insandım. Bu süreçten herhangi bir maddi gelir elde etmedim. Eğer varsa bile, böyle bir örgüte dahil değilim. 7 aydır tutukluyum. Bu dosya medya tarafından çok dallanıp budaklandı. Böyle bir dosyada adım geçtiği için çok üzgünüm.
11.07
FIRAT SARI İLE 3 YILDIR İLİŞKİM VARDI
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarıyla samimiyetin var mıydı?
Cansu Akyıldırım: Evet, vardı. 3 yıldır ilişkim vardı. 2021- 2023 yılları arasında.
Savcı: Fırat Sarı ile Hasan Basri’nin ilişkileri nasıldı?
Cansu Akyıldırım: Hasan Basri benim hemşirem olarak çalışıyordu. Reyap’tan sonra Fırat Bey’in şoförlüğünü yaptı. Sonrasında aralarının neden bozulduğunu bilmiyorum.
Savcı: Medicence’den gelen paralar nedir?
Cansu Akyıldırım: Medicence’den gelen paralar motivasyon paralarıdır.
Savcı: Fırat Sarı’nın gönderdiği paralar hakkında ne diyorsun?
Cansu Akyıldırım: Fırat Sarı’nın gönderdiği paralar, bana verdiği paralardır.
“HASTANE YÖNETİMİNE YA ONLAR, YA BEN DEDİM”
Akyıldırım’ın avukatı: Hasan Basri, Hakan Doğukan Taşçı, Hüseyin Güneranla husumetiniz var mıydı?
Cansu Akyıldırım: Sevmem ama saygı duyarım sadece. Husumetli değiliz, ama birbirimizden hoşlanmayız.
Avukat: Bu isimlerin işten çıkartılması için yönetimle siz mi konuştunuz?
Cansu Akyıldırım: Hasan Basri için değil, Hüseyin Güneran ve Hakan Doğukan Taşçı’nın işten çıkarılmasını talep eden benim. Yönetime “Ya onlar ya ben” diye söyledim.
Savcı: TRG’de olmadığın hâlde yoğun bakıma girip bebeğe müdahale ediyorsun.
Cansu Akyıldırım: Birinci Hastanesi’ndeyken servise bir hafta kadar gidip baktım. Hastane yönetimlerinin de haberi vardı.
Savcı: Bu yaptığın legal mi? Sizde böyle bir usul var mı?
Avukat: (İtiraz etti) Kadan bebeğin ölümüyle ilgili olarak müvekkilim canhıraş bir mücadele vermiştir.
Mahkeme Başkanı: Cevap versin.
Cansu Akyıldırım: Orası işletme olduğu için dış nöbetçi de alıyorduk. Bu şekilde düşünürsek legal olduğumu düşünüyorum.
Savcı: Dış nöbetçilerle normal sözleşme yapılmıyor mu?
Cansu Akyıldırım: Orasını bilmiyorum.
Savcı: Çalışma talimatını kim verdi? Hastane yönetiminin de bilgisi vardı dedin. Hangi yönetici izin verdi?
Cansu Akyıldırım: Murat Mantuş.
Savcı: Hangi tarihte?
Cansu Akyıldırım: Temmuz’un başı.
Savcı: Murat Bey sana talimat verdi mi?
Cansu Akyıldırım: Servisi toparlamamı söyledi. Yönetim olarak Murat Mantuş’u biliyorum.
Dursun Eryılmaz’ın Avukatı: Dursun Bey’i TRG’den önce tanıyor muydunuz?
Cansu Akyıldırım: Hayır, sadece TRG’de tanıyorum.
“MOTİVASYON ÜCRETİ ÖDENMESEYDİ YÜZDE 80’İ ÇALIŞMAZDI”
Avukat: Hangi şartlarda motivasyon ücreti verildi?
Cansu Akyıldırım: Maaşlar düşük olduğu için Fırat Bey tarafından ekstra paralar verilirdi. Ancak bu çok yüksek ücretler değildi. Mesela Tuğçe’ye aylık 1000-1500 lira veriliyordu.
Avukat: Gece çalıştığı için mi alıyordu?
Cansu Akyıldırım: Evet, kıdem farkı diyebilirim.
Avukat: Motivasyon ücreti nedir?
Cansu Akyıldırım: Kıdemli hemşirelere ve gece çalışanlara ödenen bir ücretti.
Avukat: Bu motivasyon ücretleri ödenmeseydi, çalışmazlar mıydı?
Cansu Akyıldırım: Muhtemelen yüzde 80’i çalışmazdı.
Avukat: Reyap hastanesinde göreviniz neydi?
Cansu Akyıldırım: Yenidoğan yoğun bakım sorumlu hemşiresiydim.
SANIK HEMŞİRE, ESKİ SEVGİLİSİ FIRAT SARI’YI SAVUNDU
Fırat Sarı’nın avukatı: Kadan bebekten Fırat Sarı’nın haberi var mıydı?
Cansu Akyıldırım: Bizzat benim haber vermedim. Dursun Eryılmaz ve İlker Gönen haber verdiyse bilemem
Fırat Sarı’nın avukatı: Tanıdığınız için soruyorum. Fırat Sarı’nın hekimliği nasıldı?
Cansu Akyıldırım: Reyap hastanesinde birebir çalıştığım için söylüyorum. Hastalar ne zaman hasta kötüleşse hastalara gelmiştir. Hasta bilgilendirmeleri yapmıştır. Kendi günü olmaıdığı halde hafta sonları bile gelmiştir.
Cansu Akyıldırım’ın ardından kürsüye hemşire Çağla Durmuş getirildi.
“BORCUM ÇOK DOLANDIRICILIK YAPSAM O KADAR OLMAZDI”
Mahkeme Başkanı: İhmali davranıştan kasten adam öldürme, dolandırıcılık ve örgüte üye olma suçlamalarınız var.
Cansu Akyıldırım: Savunmamı yapacağım.
Cansu Akyıldırım: Ben örgüte üye değilim. Örgüt olduğuna da inanmıyorum. Medilife Hastanesi’nde çalışan bir hemşireyim ve 13 yıldır bu işi yapıyorum. Öldürmeye neden olacak hiçbir şey yapmadım. Hastane maaşıyla geçinen bir insanım. Bir sürü borcum da var. Dolandırıcılık yapsam o kadar olmazdı. Kesinlikle böyle bir şeyi kabul etmiyorum.
Mahkeme Başkanı: Öldürmeyle ilgili ne diyorsun?
Cansu Akyıldırım: Hiçbir hastayı ihmal edecek bir davranışta bulunmadım. Bu suçlamaları kabul etmiyorum.
“HASTAYI DEĞİL DÜŞÜNMEYİ BIRAKTIM”
Mahkeme Başkanı: İlker Gönen ile aranızda geçen tapeyi soruyorum. Tapede “Ölüyor mu, ne yaparsa yapsın, ben bırakıyorum” diyorsunuz.
Çağla Durmuş: Orada “Düşünmeyi bıraktım” demek istedim. Hastayı değil, düşünmeyi bıraktım. O an malzemesizlikten dolayı çok gergindim. Bir dönem gerçekten hastanede ciddi sıkıntılar yaşıyorduk.
Mahkeme Başkanı: Gıyasettin Mert’le olan konuşmanızı soruyorum. Tapede “Çok ortalığı dağıttık. Herkes nasıl yaptığımızı, nerede yaptığımızı biliyor” diyorsunuz. Ayrıca “Nasıl yaptığımızı bilmemize gerek yok, herkes aynı şeyi yapıyor, bu yüzden sorun olmaz” diyorsunuz.
Çağla Durmuş: İşletmeden bahsediyoruz.
Mahkeme Başkanı: Size hasta gönderiyor. Peki, nasıl gönderiyor?
Çağla Durmuş: Doktor kabul ederse bana gönderiyor. Bu şekilde bir muhabbetimiz var.
Mahkeme Başkanı: 112’den mi hasta gönderiyor?
Çağla Durmuş: Tıp merkezinden gönderiyor.
Mahkeme Başkanı: Bu onun işi mi peki?
Çağla Durmuş: İşiymiş demek ki.
Mahkeme Başkanı: Gıyasettin 112 çalışanı. Bunun karşılığında bir menfaati var mıydı, bunu biliyor musun?
Çağla Durmuş: Onu bilmiyorum.
Mahkeme Başkanı: “Bakalım, yani bir şey yakalayacaklar kesin. Yakalamama şansları yok” derken neden bahsediyordunuz?
Çağla Durmuş: Eksikliklerden bahsediyorduk efendim.
“USULSÜZLÜK YOKMUŞ BEN ÖYLE HATIRLAMIŞIM”
Mahkeme Başkanı: ‘Entübe değildi ama entübe gösterdik, biz oradan patlayabiliriz’ diyorsun.
Çağla Durmuş: Ben hastanın durumunu yanlış hatılamışım. Usulsüzlük yokmuş ben öyle hatırlamışım. Ona bağlı olarak yaptığım bir konuşmazs
Mahkeme Başkanı: ‘Entübe olmuş gibi göstereyim’ diyorsun.
Çağla Durmuş: Hasta zaten entübe. Ben teyit amaçlı diyorum onu.
‘GERİZEKALI BENİM ADIMI GEÇİRMESİN’ DİYOR
Mahkeme Başkanı: İlker Gönen sana ‘Dursun ile ağzınız bir olsun Gerizekalı benim adımı geçirmesin’ diyor.
Çağla Durmuş: Resmiyette Dursun bey göründüğü için.
Mahkeme Başkanı: Niye o zaman İlker ile konuşuyorsunuz, ona soruyorsun.
Çağla Durmuş: Danışmanlık yaptığı için
Mahkeme Başkanı: Madem legal bir şey neden o zaman bilinmesini istemiyor
Çağla Durmuş: Orasını bilmiyorum.
Mahkeme Başkanı: Karakoç bebek kötüleştiğinde ne yaptınız?
Çağla Durmuş: Karakoç bebek kötüleştiğinde hemşire beni çağırdı. Entübe ettik. Hastanın müdahalesine başlıyoruz, bu sırada İlker Gönen ve Dursun Bey’e haber veriyoruz. Dursun Bey damar yolu da açıyor ama hasta dönmedi. Aileye bilgi verildi. Aile zaten il dışındaydı. Epikriz raporunu Mehmet yazdı.
Mahkeme Başkanı: Mehmet nerede çalışıyordu?
Çağla Durmuş: TRG Hospital.
Mahkeme Başkanı: Doktor olarak kim vardı?
Çağla Durmuş: Dursun Bey vardı ama o an lavaboda mıydı bilmiyorum.
“FIRAT SARI KAZANÇ İÇİN ENTÜBE GÖSTERİN DİYORDU”
Mahkeme Başkanı tapeyi soruyor: Entübe gösterin diyorlar nedir bu?
Çağla Durmuş: Fırat bey bazı dosyalarda bizden değişiklik yapmamızı istiyordu. Biz de hemşirelere söylüyorduk.
Mahkeme Başkanı: Ne istiyordu:
Çağla Durmuş: 3. Basamakta göster, entübe gösterin
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı’nın amacı nedir?
Çağla Durmuş: Kazanç.
Mahkeme Başkanı: Basamaklar arası fark nedir?
Çağla Durmuş: Her hastanın SGK ödemesi farklı diye biliyorum.
Mahkeme Başkanı: Ekleyeceğin bir şey var mı?
Çağla Durmuş: Benim herhangi bir dolandırıcılıkla ilgili durumum söz konusu değil. Hekimler ne söylediyse hemşire olarak onu yaptık.
Çapraz sorgusu başladı.
Hakime: Bebeğin hastaneye yatış anından itibaren planlanmasını yapan kim?
Çağla Durmuş: Dursun bey. Ekstra bir şey olursa ilker bey.
Hakime: Beslenmeyi kim yaptırıyor?
Çağla Durmuş: Hemşire ama hekim orderlarına göre yapılıyor.
Hakime: Bebek hayatını kaybettikten sonra epikrizin nasıl doldurulacağını neden önce ilkere soruyorsunuz bunu.
Çağla Durmuş: İlker bey dursun beyden daha bilgili
Hakime: İlker bey dursun bey kadar haberdar mıydı, bebeklerin durumlarını düzenli olarak ilker beye iletiyor muydunuz?
Çağla Durmuş: Evet, haberdardır.
Hakime: Her ölümden sonra İlker’in onayı olmadan epikriz düzenlenmez miydi?
Çağla Durmuş: düzenlenirdi
Savcı: Teftiş kurulu raporunda bağırsak 7 cm kısa bağırsak sendromu değildir, yeterli besin desteği verilmediği için ölümüne nede olduğu söyleniyor.
Bu çocuk neden beslenmesi yapılmadı.
Çağla Durmuş: Hem mide hem damardan beslenmesi yapıldı
Savcı: Rapordaki husus doğru değildir diyorsun
Çağla Durmuş: Bilmiyorum
Savcı: Beslemeyi yapan kim
Çağla Durmuş: Hemşire arkadaşlar
Savcı: Sen beslenme yaptın mı
Çağla Durmuş: Yapmadım, hasta bakmıyorum.
“BEN O SIRADA EVRAK DOLDURUYORDUM”
Savcı: Bebek kustuktan sonra bir dönüş süreci olmuş, bu süre kaçırıldığı için ölmüş. Bebeklere bakılmıyor muydu?
Çağla Durmuş: Hemşirenin bakımını yaptığını diğer hastaya geçtiğini söylüyor, gözümle bir şeye şahit olmadım. Ne kadar süre geçti, geçmedi mi bilmiyorum.
Savcı: Yetkili hemşiresin göz gezdirmiyor musun bebeklere?
Çağla Durmuş: Ben o anda başka evrakları doldururken çaldırdılar beni sık sık dolaşırım ama o an denk gelmedim.
Savcı: Malzeme eksikliğinden bahsettin, Fırat Sarı'nın entübe ettirdiğinden bu süreçlerden senin çalıştığın hastanenin sahiplerinin haberi var mıydı?
Çağla Durmuş: Çalıştığım hastane çok el değiştirdi sahiplerini bilmiyorum. Anlaşmayı da ben yapmadım. Bilip bilmediklerimi bilmiyorum. Haberi var herhalde
Savcı: Herhalde olarak değil. Kim isim olarak biliyor musun?
Çağla Durmuş: Kendi yöneticimi biliyorum sadece. Nigar hanım baş hemşireydi.
Savcı: Nigar hanımın bu süreçten haberi var mıydı?
Çağla Durmuş: Hepsinden haberi var mı bilmiyorum.
Savcı: Başhemşire ve sahipleriyle alakalı net bir bilgi yok diyorsun yani
Çağla Durmuş: Evet
Avukat: 3260 gram doğmuş, 2000 grama kadar düşmüş bebeğin kilolarıyla ilgili oynama yapılıyor muydu.
Çağla Durmuş: O bebek doğduğunda karnı devasa büyüktü ameliyat sonrası bir küçülme olmuştu. Ama kiloyla ilgili bir değişiklik olmadı.
Duruşmaya 30 dakika ara verildi.
BEBEĞİ ÖLDÜRÜLEN AİLEDEN DURSUN ERYILMAZ’A TEPKİ: YARGILANACAKSIN
Mahkeme Başkanı duruşmaya ara verdikten sonra iki avukat bebekleri için sanık Dursun Eryılmaz’a bağırdı.
“2020 yılında bizim de bebeğimizi öldürdün yargılanacaksın Dursun Eryılmaz”
Savcı: Malzeme eksikliğinden bahsettin, Fırat Sarı’nın entübe ettirdiğinden bu süreçlerden senin çalıştığın hastanenin sahiplerinin haberi var mıydı?
Çağla Durmuş: Çalıştığım hastane çok el değiştirdi sahiplerini bilmiyorum. Anlaşmayı da ben yapmadım. Bilip bilmediklerimi bilmiyorum. Haberi vardır herhalde
Savcı: Herhalde olarak değil. Kim isim olarak biliyor musun?
Çağla Durmuş: Kendi yöneticimi biliyorum sadece. Nigar hanım baş hemşireydi.
Savcı: Nigar hanımın bu süreçten haberi var mıydı?
Çağla Durmuş: Hepsinden haberi var mı bilmiyorum.
Savcı: Başhemşire ve sahipleriyle alakalı net bir bilgi yok diyorsun yani
Çağla Durmuş: Evet
Avukat: 3260 gram doğmuş, 2000 grama kadar düşmüş bebeğin kilolarıyla ilgili oynama yapılıyor muydu.
Çağla Durmuş: O bebek doğduğunda karnı devasa büyüktü ameliyat sonrası bir küçülme olmuştu. Ama kiloyla ilgili bir değişiklik olmadı.
“CİĞERLERİ KANIYORDU”
Damla Atak, Kaya bebeğin Güney hastanesindeki ölüm sürecine ilişkin savunma veriyor:
Ümit bey hastaneden ayrıldıktan sonra 500 gram bir bebek vardı. Akciğerleri kanıyordu. Başhekime mesaj attım. ‘500 gram kanıyor hocam’ diye mesaj atmıştım. WhatsApp’tan değil. Sms olarak attım. Ali bey ‘röntgen çektik mi’ diye sorular sordu. Ama bu süreçte bizi yönlendiren bir doktor mevcut değil. Ali bey, oktay beyi getirdi yoğun bakıma.
Poliklinik doktoruydu o sadece, suçlamak için söylemiyorum sadece gelip baktı. Yapılabilecek her şey yapılmış dedi.
Anne kötü olduğu için hasta Güney hastanesine geliyor.
Gıyasettinler anneye güney hastanesinden yer buluyorlar ama yenidoğana ilişkin bir anlaşma yaptılar mı bilmiyorum.
“KAYA BEBEĞİ GÖRDÜĞÜNE ŞAHİDİM”
Bebeğin doğumundaki olan doktor kimdi?
Damla Atak: Songül hanım ama soyadını bilmiyorum.
Mahkeme Başkanı: Sonra ne oldu
Damla Atak: İlk 72 saatte prematüre bebeklerde karşılaşıyoruz dedi. Rıza keykubatın gelmesi için sıkıştırdım.
Şehmus bey 500 gram bebeği görmedi, sadece kaşesi vardır.
Mahkeme Başkanı: Şehmus bey ne zaman ayrıldı oradan
Damla Atak: 23 ya da 28 ekimden sonra ayrıldı. Şehmus bey hastaneden ilaç muhabbetinden dolayı ayrılıyor ama Şehmus beyin kaşesi kullanılmaya devam ediyordu. Ümit bey de kullandı. Hilda hanım başladıktan sonra onun kaşesi kullanılmaya başlandı. Hilda hanımın kaşesiyle beraber, Rıza bey işe başladı.
Kaya bebeğin tedavisiye alakalı her şeyin yapılmış olduğunu söyledi. Kendisi Kaya bebeği görmediğini söylemiş ama ben bizzate şahidim kendisi bebeği gördü.
“İLERİ DERECEDE SAMİMİYETİMİZ VARDI, DUYGUSAL İLİŞKİMİZ VARDI”
Mahkeme Başkanı: Gıyasettin Mert ile bir samimiyetiniz var mıydı?
Damla Atak: Vardı, evet.
Mahkeme Başkanı: Ne kadar?
Damla Atak: İleri derecede bir samimiyetimiz vardı.
Mahkeme Başkanı: Menfaat ilişkisi var mıydı aranızda?
Damla Atak: Ama menfaat ilişkisi değildi. Gelir giderini sorgulamıyordum. Tamamen duygusal olan bir ilişkiydi.
"ZATEN YAŞAMAZ DEDİĞİNİ ÖĞRENDİM"
Damla Atak: Ben işe başladığımda iki shift olarak başladığımda. Batuhan çetin gece shiftiydi. O gece oraya shift olarak batuhanı bıraktığım için suçlanıyorum. Bununla suçlandığım için bunun psikolojik travmasını yaşıyorum.
Kaya bebeğim akciğerleri kanıyor ama kalp atışında oksijeninde sıkıntı yoktu.
Ben Batuhan Çetin'i gece oraya sorumlu olarak bıraktım. Ama bebeğe acil bir müdahale edilecek şekilde bırakmadım. Bebeği kötü diye bahsetmemin sebebi akciğerleri kanıyor diye. Batuhan Çetin 'beni arama Rıza beyi ara' dediğimi söylüyor. Ben hatırlamıyorum ama dediysem de iyi demişim. Doktora yönlendirmişim.
Batuhan Rıza beyi aramış. 'Zaten yaşamaz' dediğini öğreniyorum.
Rıza bey hekim değilmiş.
Doğukan Taşçıyı aramış ben de aradığı videoyu haberlerde izledim.
Rıza beyle görüştükten sonra Batuhan Doğukan'ı arıyor.
Batuhan'ın Doğukanı arama sebebi dedikodu yapmak. Sizin aracılığınızla soru yöneltmek istiyorum. Hasta mahramiyetini gözetmen lazım. Sen nasıl başka birini arayıp kayıt yaparsın? Beni aramamış. Bebekle ilgili beni arasaydı Ali hocayı da arardım. Rıza beyden verimli cevap alamıyoruz napıyoruz derdim. ama bir şey yapardık. Ben haberim olmadan Kaya bebeğin ölümüyle suçlanıyorum.
Bu konuda konuşmakta zorlanıyorum zaten....
"KAMERALARI NEDEN ÇIKARTTINIZ DİYE SORAMAZDIM"
Mahkeme Başkanı: Sabah kaçta gittin işe
Damla Atak: Sabah 8'de gittim. Gittiğimde bebek alanda değildi. Batuhan bebeğim eks olduğunu söyledi. Sonra hemen denetimden geldiler.
Mahkeme Başkanı: Kamera kayıtlarına ilişkin ne diyorsun
Damla Atak: Bunu ifademde de söylemiştim. Yoğun bakımda kameralar olduğunu biliyorum. Ali Dirik'in çıkarttığını da biliyorum. Ama başhekimime niye kaldırılırdı diye soramazdım.
Bebek Kaya'dan önce miydi sonra mıydı bunu hatırlamıyorum.
DURUŞMADA EMRULLAH ERDİNÇ HEDEF ALINDI
Avukat: Gazeteci Emrullah Erdinç kişisinin kamu nezdinde infial yaratmaya çalışıyor.
Mahkeme Başkanı: Sorunuzu sorun, yorum yapmayın
"NASIL 'FİŞİ ÇEK' DİYEBİLİYOR"
Mahkeme Başkanı: Rıza Bey, o hastaneyle ilişkisinin olmadığını söyledi.
Damla Atak: Rıza'nın haberi yoksa nasıl "Fişi çek" diyebiliyor?
Mahkeme Başkanı: Kaya Bebek'in ölümünden sonra denetim geldi mi?
Damla Atak: Evet, normalden daha kapsamlı bir denetim geldi. Bütün evrak ve dosyalar toplandı. Denetim sonrası Ali Bey yanıma geldi. Gece doktor Hilda Hanım geldi diyelim dedi. çünkü onun kaşesi kullanılıyordu.
Çapraz sorgusu başladı.
Hakime: Nöbet listesi başhemşireye gidiyor muydu?
Damla Atak: Gidiyordu, ay sonunda.
Hakime: Yani o gün hangi hemşirenin nöbetçi olduğundan haberleri olur muydu?
Damla Atak: O gece Batuhan Çetin'in olduğunu biliyorlardı.
Savcı: Gıyasettin'den neden talimat alıyorsun, aranızdaki özel durum için sormuyorum.
Damla Atak: Ali Dirik'ten kaynaklıydı. Araları yakındı. Gönderdiği hastayla bilgi almak istiyordu. Ben de bilgi veriyordum.
Avukat: Gıyasettin yoğun bakımı işletiyor muydu?
Damla Atak: İşletse söylerdi ve bilirdim diye düşünüyorum.
KAYA BEBEĞİN YATIŞI 6 GÜN GÖSTERİLMİŞ
Kaya Bebeğin avukatı: Kaya bebek 3 gün yatmış ama 6 gün gösterilmiş.
Damla Atak: Sizden öğreniyorum.
Avukat:
Avrupa Şafak hastanesinde çalıştınız mı
Damla Atak: Evet, 2019 yılında. Hüseyin Günerhan'la da orada tanıştık.
Güney hastanesi avukatı: Kaya bebek zamanında mavi kod verildi mi?
Damla Atak: İlk günkü duruşmada sizden öğrendim. Normalde yenidoğanda mavi kod verilmiyor diye biliyordum.
Sanık avukatı: Öncelikle çok üzücü bir olay,
hasta yakınlarına başsağlığı diliyorum. Müvekkilim açık net, akıcılıkla ve kolaylıkla verdiği yanıtlara katılıyorum. Müvekkilimin açıkça yanıt verdiğini gördük.
Örgüt üyeliği suçu yoktur. Kanaatime göre örgüt de yoktur. İddianamede müvekkilim yargılanıyor ama hangi eylemiyle bu sonucu işlediğine ilişkin bir delil yok. Bir genelleme yapılmış. Müvekkilim de buna dahil edilmiş. Müvekkilimin eylemiyle hangi kuruma ne kadar zarar ettirdiğini bilmek isteriz.
Adam öldürme suçundan yargılanıyor.
Kaya bebek annesinden dolayı hastaneye gelmiştir. Doktorun olmadığı bir ortamda elinden geleni sağlamışken adam öldürme suçundan yargılanması ayrı bie tezatlık. İddianamedeki gerekçede çağrıldığı halde gitmemiştir diyor ama çağırılmadı. Çağırdığı iddia edilen Batuhan çağırdım mı çağırmadım mı bilmiyorum diyor.
Tekrar tekrar başsağlığı diliyoruz. Müvekkilimin kanaatimce bu suçlamalardan beraat edeceğini düşünüyoruz.
"BEBEK ÖLDÜKTEN SONRA DOKTOR ARAYIŞINA GİRMİŞLER"
Damla Atak savunmasının ardından yerine geçti. Sanık Rıza Keykubat getirildi.
Kaya bebeğin ölümüyle ilgili sorumlu tutulan sanıklardan Rıza Keykubat'a savunması soruldu.
Elindeki kağıttan okuyarak savunma yapan sanık Rıza Keykubat:
"20 yıla yakındır doktorum. Ben pratisyen hekim olarak çalışmaktayım. Dosyayla alakam olmamasına rağmen sanık olarak bulunmak beni mahvetmektedir. Aynı masada bir kez dahi olmadığım örgütün içerisinde olduğum iddia edildi.
Soruşturma aşamasında beni hiç dinlemediler. Sizden ricam beni dinlemenizdir. Soruşturma aşamasında kendimizi anlattık, somut delilleri sunduk. Haksız yere tutukluyum.
Savcı: Sanık elindeki kağıttan okumaktadır, itiraz ediyoruz.
Sanık avukatı: itiraz ediyoruz. Müvekkilim bu şekilde kendisini daha rahat anlatacaktır. İddia makamının bu şekilde itiraz etmesini kabul etmiyoruz.
Rıza Keykubat: Ben hiçbir zaman Güney hastanesinde çalışmadım, ben son 2 yıldır Esenyurttaki muayenehanemde çalışıyorum. Ben Kaya bebeği hiç görmedim. Ali Dirik benimle iletişime geçerek belirli günlerde hastanede çalışıp çalışmayacağımı sordu.
Daha sonra 500 gram doğan bebeğin ölümüyle ilgili doktor arayışındalarmış ben ve eşim hastanede bulunmadık. Kaya bebeğin öldüğü tarihlerde eşim o tarihlerde işe başlamamıştır
Sanık Rıza Keykubat'ın yaptığı savunmanın devamı kısık konuşması nedeniyle anlaşılmıyor.
Mahkeme Başkanı: Toparla
Sanık avukatı: Bir kez yapılacak bir savunma bu şekilde kesilmesini istemiyorum. Aylardır tutuklu
'BEBEĞİN FİŞİNİ ÇEK' DEDİĞİ İDDİA EDİLMİŞTİ...
Rıza Keykubat:
Sadece Damla değil, birkaç hemşire daha bana çirkin iftiralar attılar. Medyada da çok çirkin şeyler yazdılar. Benim ailem var. Ben de bir babayım. Ben niye çirkin çirkin laflar söyleyeyim medyada çıktı bunlar. Bunlar yalandır iftiradır. Sadece Damla hanımı tanıyordum. Hâlâ özel hayatlarını bilmem.2-3 hemşire hep benim adımı geçirmişler ben bu yüzden tutuklandım.
Mahkeme Başkanı: Batuhan Çetin seni niye aradı.
Rıza Keykubad: Hiçbir bilgim yok.
Mahkeme Başkanı: Sen hiç Güney hastanesine gittin mi?
sanık: Eşim için gittim.
Mahkeme Başkanı: Ne zaman gittin
Sanık: Hatırlamıyorum. Ondan sonra Ali beyle bir tanışıklığım oldu.
Savcı: Savunmanda okuduğun kağıdı kendin mi hazırladın.
Rıza Keykubad: Evet kendim hazırladım.
"BENİM MÜVEKKİLİM BEBEĞİNİ BÜSKÜVİ KUTUSUNDA ALAN BİR BABA"
Kaya bebeğin avukatı: Kaya bebeğin öldüğü gece kendisinin yabancı bir numaradan arandığını iddia ediyor. Arayan kişiye benim numaramı nereden buldunuz diye sormamış mı?
Sanık: Ben bunları sordum. Ben güney hastanesinden arıyorum dedi.
Ben orada çalışmıyorum dedim.
Kaya bebeğin avukatı: Hastaneye numaraya kendiniz bırakmış olabilir misiniz?
Sanık: Başhekime bırakmıştım
Kaya bebeğin avukatı: Eşin başvurduğu halde neden siz bıraktınız.
Sanık: İş başvurusuna ben gittim.
Kaya bebeğin avukatı: Sanık savunmasında sürekli olarak 10 yaşında bir çocuğu olduğunu söylüyor.
Benim müvekkilim de bir baba. O da büsküvi kutusuyla bebeğini almış bir baba.
Saatlerce o kutuda bebeğini kucağında taşımış.
Eğer burada korunacak bir hukuki değer varsa, annenin babanın yaşadığı travmadır.
Evladını ortaya koyarak savunmasını acite etmesini kabul etmiyorum.
Avukat: Yenidoğan yoğun bakım adına kurulmuş whatsapp grubunda var mıydınız?
Sanık: Benim böyle bir bilgim yok.
"ALİ DİRİK PLANLI İŞE GİRİŞ YAPMIŞTIR"
Sanık avukatı: Müvekkilim İran uyrukludur.
Müvekkilim savunma yapılan sürede kısa kesmesi için yapılan uyarılara oldukça üzgünüm.
Kendisi bu dosyada yer alan kişilerden Ali Dirik ve Damla Atak dışında kimseyle bir tanışıklığı yoktur.
Öte yandan Kaya bebekle ilgili suçtan tutukludur.
'Fişini çek gitsin' şeklinde bir ifadesi olduğu iddia edilmiştir.
İddianamedeki bu tespitler maddi gerçeğe aykırıdır. Orada hiçbir bebeğe müdahalede bulunmamıştır. Müvekkilimin Esenyurtta ruhsatlı muayenehanesi bulunmaktadır.
Ali Dirik, Hilda hanımın kaydını Kaya bebeğin eks olması üzerine planlı bir şekilde yapmıştır.
15.11.2023 tarihi olan gece Batuhan Çetin müvekkilimizi aramış ancak müvekkilimizin bebek hakkında bilgisi yoktur. Yalnızca yetkili kişileri ara demiştir. Ancak Batuhan Çetin'in verdiği ifadelerden dolayı medyada 'fişini çek gitsin" şeklinde ifade kullanıldığı için ayrımcılığa maruz kaldı. İddialar çarpıtıldı. Müvekkilimiz pratisyen hekim. Müvekkilimizin özellikle ne Fırat Sarı ne İlker Gönen ne de burada bulunan hiç kimseyle bağlantısı yoktur.
15 dakika ara verildi.
Ara sona erdi.
Emine Avcı kürsüye getirildi.
Emine Avcı: Birinci hastanesinde hasta hakları müdürü olarak çalışıyorum.
Dosya kapsamında üzerime atılı suçu kabul etmiyorum.
Mahkeme başkanı: Ne kadar süredir çalışıyorsun.
Sanık: Hastane açıldığından beri tutuklanana kadar çalıştım 5 yıldır.
“BABAANNEDEN YOĞUNBAKIM İÇERİSİNDE PARA ALMIŞLAR”
Mahkeme Başkanı Hakan Doğukan Taşçıyla olan tapesini soruyor.
Emine Avcı: Eks olan bir bebeğin babaannenin yaptığı ödemenin faturasını istemesiyle başladı süreç.
Ben babaanneye bu parayı nerede aldığını sordum. Yenidoğan yoğun bakımın içerisinde aldığını söyledi. 38 bin lira kadar.
Doğukanın hasta üzerinden usulsüz bir şekilde gelir elde ettiğini tespit ettim.
Mevcut durumu babaanneye tutanak tutturdum. Hasan Basri’nin beni araması var.
Hakan vermiş numaramı. Böyle bir durum legal değildi. Bu durumdan şikayetçi olacağımı da söyledim. Hastane müdürüyle de paylaştım. Bebek hastaneye yeni hayat tıp merkezinden gelmiş.
Mahkeme Başkanı: Bebeğin hastayı teslim etmemesi gibi bir durum nedir?
Sanık: Hasan Basri ve Hakan Doğukan’ın kendi arasında çevirdiği saçma sapan bir muhabbettir.
“BENİ TEHDİT ETTİ”
Bu işi ortaya çıkardığım için Hasan Basri beni tehdit etmeye çalıştı.
“OPERA BEBEKTEN HABERİMİZ YOKTU”
Mahkeme Başkanı: Doğukan’a hastayla ilgili bilgi verme demişsiniz bu tape nedir?
Sanık: Hakan Doğukan Taşçı oraya Fırat Sarı tarafından getirilmişti. Şehmus Çelik o gün yoktu. Opera bebek medilife hastanesinden bizim hastaneye getirilmiş. Bizim hastanenin çocuk yoğun bakımı yok. Neden buraya alındı bu bebek dedim. Şehmus bey yoktu. Doktorun bilgi vermesi gerekiyor diye öyle söyledim. Doğukan bizim haberimiz olduğunu söylüyor ama asla Opera bebeğin hastaneye geldiğinden haberimiz yoktu.
“FIRAT SARI’DAN EMİR ALDINIZ MI?”
Çapraz sorguya geçildi.
Savcı:Opera bebeğin ölümünden sonra denetimlerde epikrizleri değiştirdiğiniz anlaşılmasın diye sabahlara kadar değişiklik yaptın mı?
Emine Avcı: Bir gün fotokopi çekme işlemi yapıldı. Denetimden gelen müfettişin istediği fiziki dosyalardı.
Avukat: Çalıştığınız yerde kimden emir ve talimat aldınız?
Emine Avcı: Hastanenin genel müdürü, finans müdürü…
Sanık avukatı: Baskı yaparak soru sormayın.
Avukat: Fırat Sarı bunlardan biri mi?
Sanık: Fırat Sarı yenidoğanı işletiyordu. Fırat Sarı’yı hiç görmedim. Böyle bir tapem var mı ki bana bu soruyu yönlendiriyorsunuz.
Avukat: Var, teşekkürler.
“HATIRLAMIYORUM”
Avukat: Hasan Basri’yi tanımıyorum dediniz ama bir tapesi var. “Sen böyle çalışıyorsan biz senden bebek almıyoruz?”
Emine Avcı: Tapeyi tam hatırlamıyorum.
Avukat: Şehmus Çelik sık sık hastanede bulunduğu durumlar oldu mu, mesai saatlerine riayet eder miydi?
Emime Avcı: Ederdi. Mesai saatlerinde hastanede olurdu.
“DENİZ KORKMAZ’IN YAPTIĞI CİMER ŞİKAYETİNİ SORDU”
‘HANGİ HEMŞİRE YAPMIŞ OLABİLİR’
Emine Avcı’nın ardından Mehtap Sayar kürsüye getirildi.
Mehtap Sayar: Örgüte üye değilim sanıklarla iş ilişkisi dışında herhangi bir iletişimim yoktur.
Mahkeme Başkanı: Nerede çalıştın
Mehtap Sayar: 2014-2016 Beylikdüzünde çalıştım 2016 eylül ayında tutuklanmama süresine kadar Reyap’ta çalıştım. Son 6 ayda sorumlu hemşire olarak çalıştım.
Mahkeme Başkanı: İşletmede mi çalışıyordun?
Mehtap Sayar: Ben maaşımı hastaneden alıyordum. Bir işletme hastanesi de değildi bildiğime göre.
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı ile tapen var, ‘Müsait bir yere geç hasana söyleme gibi…’
Mehtap Sayar: CİMER şikayetinden söz etti. Bu şikayetin hangi tarihte olduğunu bilmiyorum. Muhtemelen Deniz Korkmaz’ın yaptığı şikayet. Hangi hemşire bunu yapmış olabilir diye sordu.
“FIRAT SARI’YA BORÇ VERDİM”
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı’yı nereden tanıyorsun?
Mehtap Sayar: Reyap hastanesinden dolayı tanıyorum. Kendisine bağlı değildim.
Mahkeme Başkanı: Medicence de para hareketleri var nedir bu?
Sanık: Ben de motivasyon ödemesi alıyordum. Onun dışında borç istediğinde verdim. Ancak bana 1 yıl geçmesine rağmen tam anlamıyla vermedi.
Mahkeme Başkanı: Motivasyon parası nedir?
Sanık: 10 senedir çalışmaktaydım ama maaş azdı. Fırat bey de kendisinin üstüne para vereceğini söylemiştir. Budur
“HASAN BASRİ İLE FLÖRT İLİŞKİM VARDI”
Mahkeme Başkanı: Hasan Basri ile çok sık görüşmen var.
Mehtap Sayar: Hasan Basri ile bir flörtümüz oldu 1 yıl kadar. Kendisi ileriye gitmek istedi ısrarcı da oldu ama öyle bir ilişkimiz olmadı.
Fırat beyin de şoförüydü. Fırat beyle arası bozuldu. Bizim de ilişkimiz bitti.
Mahkeme Başkanı: Para alışverişi nedir?
Mehtap Sayar: Kendisi Fırat beyden para alamadığında benden borç isterdi.
‘ÖLDÜRSEM DE BİR DERT’ TAPESİ SORULDU
“KONUŞMAK İSTEMİYORUM”
Mahkeme Başkanı: Hasan Basri ile olan satürasyon tapesini sordu.
Hasan ‘Mehtap çocuğu öldür, 50 satürasyonlu çocuk mu olur?’ diyor, sen de
‘Öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani’ diyorsun bu konuşmayı hatırlıyor musun?
Mehtap Sayar: “Evet. bu konu üzerinden çok travmam oldu. Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum”
“DEDİKODU YAPMAK İÇİN ARAMIŞTIR”
Mahkeme Başkanı: ‘Tıp merkeziyle sözleşme yapmışlar gibi’ bir tapeyi soruyor.
Mehtap Sayar: Dedikodu yapmak için aramıştır.
Mahkeme Başkanı: ‘Bu 112’den hasta kaçırmaya giriyor’ gibi bir konuşma geçiyor devamında.
Mehtap Sayar: Anlamadım, o zaman da anlamamışımdı. Boş şeylerini anlatmak için arardı.
Para trafiği soruldu.
Mehtap Sayar: Benim Hasan’a gönderdiğim 7 EFT var, 20 bin TL civarında gibi
Kendisinden bana gelen de 6 EFT var 5 bin TL gibi. İlaçla ilgili bir kazancım olsa karşı taraftan bana daha fazla gelmesi gerekirdi.
“BOZUK KUVÖZLER VARDI”
Savcı: Hasan Basri Gök ile ‘Her şey uygunsuzdu diyorsun’ Nedir uygunsuz olan?
Mehtap Sayar:
25 Eylül’de gelen denetimle ilgili bir konuşmaydı.
O dönem Fırat bey yoktu, yurt dışındaydı. Hastane yönetimi başka bir doktor yönlendirmişti. Bu çocuk doktoru da sadece acil durumlarda iniyordu. O denetim sırasında paniklediğimi hatırlıyorum. Alan içindeki durumlar uyumsuzdu.
Savcı: Nedir uygunsuz olan?
Mehtap Sayar: Hastane yönetimi yeterli miktarda alım yapmadığı için nöbet listesinde sorun vardı.
Birim içinde bozuk kuvözler vardı, bunlardan da hastane yönetimin haberi vardı. Denetimcilerle de direkt ben muhattaptım. Burada bir sorun yaşamaya maruz kaldım. Ondan dolayı da şikayetimi dile getirdim.
“BU İŞ BOKA BATACAK” DENİLMİŞ
Avukat: Hasan Basri ile konuşmanızda”Bizi bu işe sokan Fırat Sarı’dır” diyor. Bu Fırat Sarı’nın sizi soktuğu işler nelerdir.
Mehtap Sayar: Burada biz diye kastettiği kişiler arasında muhtemelen ben yokum.
Avukat: “Bu iş boka batacak” denilen iş nedir?
Mehtap Sayar: Hatırlamıyorum.
“VERİLERİ SİL DİYOR”
Mehtap Sayar’ın ardından Mehmet Halis Başlı savunma verdi.
Mahkeme Başkanı, hemşire Mehmet Halis Başli’ye soruyor:
Mehmet Gürül ile aranda bir konuşma var. "Şafaktaki yoğun bakıma ait dijital verileri sil" diyor sana.
Mehmet Halis Başli:Tam hatırlamıyorum.
-Sen hemşiresin, anlaman lazım. "Tamam" diyorsun.
Mehmet Halis Başli:Geçiştirmek amacıyla söyledim.
Hemşire Mehmet Halis Başli’nin sorgusu tamamlandı. Avukatı tarafından savunma yapıldı.
“Müvekkilim hakkında örgüt üyeliği suçlaması gerçek dışıdır. Ortada bir örgüt yoktur. Farklı kurumlarda çalışmış olmaları, aynı alanda, yenidoğan yoğun bakımında çalışan kişiler olmalarından kaynaklanmaktadır. Fırat Sarı’nın liderliğinde bir örgüt kurulduğu iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Dosyada somut bir delil bulunmamaktadır. Müvekkilimin beraati çok açıktır”
Üçüncü gün de sona erdi.
Yarınki duruşma 09.30’da başlayacak.
Üç gün içerisinde savunması alınan sanıkların isimleri ve meslekleri şu şekilde:
1. Hakan Doğukan Taşçı - Hemşire
2. Hasan Basri Gök - Hemşire
3. Deniz Korkmaz - Hemşire
4. Hüseyin Günerhan - Hemşire
5. Hüseyin Gündüz - Ambulans Şoförü
6. Cansu Akyıldırım - Hemşire
7. Çağla Durmuş - Hemşire
8. Damla Atak - Hemşire
9. Rıza Keykubad - Doktor
10. Emine Avcı - Yönetici
11. Mehtap Sayar - Hemşire
12. Fehmi Alperen - 112 Acil Servis Çalışanı
13.Mehmet Halis Başli - Hemşire
Geriye 34 sanık kaldı.