Zafer Partisi'nden teröristbaşı Öcalan'a yanıt... 'Süreci baltalayacağız'
Teröristbaşı Abdullah Öcalan, Dem Parti İmralı heyeti aracılığıyla PKK terör örgütüne silah bırakma çağrısı yaptı. Zafer Partisi, Öcalan'ın açıklamalarına ve AKP ile MHP'nin tutumuna ilişkin basın toplantısı düzenliyor.
12punto
Dem Parti İmralı heyeti, düzenlediği basın toplantısıyla PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın örgüte yönelik silah bırakma çağrısını paylaştı. Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Ali Şehirlioğlu, Öcalan'ın 'silah bırakın ama' çağrısına düzenlediği basın toplantısında yanıt veriyor.
Şehirlioğlu, Kuvayi Milliye ve Misak-ı Milli ruhuyla düzenlendiğini belirterek, şunları ifade etti:
''Biz teröriste terörist deriz, sayın ya da beyefendi bizim lügatımızda yoktur. 22 Ekim 2024 tarihinde, Bahçeli'nin terörist elebaşını meclise daveti ile Türkiye yeni ve karanlık bir dehlize sokulmaya başlamıştır. Bir benzeri olmayan bu çağrı sadece siyasi bir cinnet değildi. Bu çağrıyı sadece ikinci açılım sürecinin başlangıcı gibi saymak hafif kalır.
Bu çağrı ve takip eden süreçteki gelişmeler ilk olarak, 55 bin vatandaşımızın katili bir teröriste siyasi özgürlük verilmesine yöneliktir. Bu çarpık gayret, aziz şehitlerimizin ruhunu incitmiş, kahraman gazilerimiz, şehit yakınları ve tüm milletimiz nezdinde ağır ve haksız bir saldırı olmuştur.
Bu arada terörist elebaşına siyasi özgürlük gayesi ile başlayan bu sürece, terörsüz Türkiye diyerek ikinci bir kamuflaj daha oluşturulmuştur. Oysa, üstteki cila ve boya düşmeye başlayınca, aslında konunun Kürtlere anayasal eşitlik söylemleri ile milli üniter devletin açıkça hedef alındığı ortaya çıkmıştır. Sevgili yurttaşlarım, Büyük Atatürk, cumhuriyetimizi kurarken etnik veya mezhepsel bir bağ aramamıştır.''
ÜNİTER DEVLET VURGUSU
''Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir tanımında gerçeğini bulan bütüncül devlet yapısı yürürlükteki anayasamızın 66. maddesinde aynı şekilde anlam bularak, cumhuriyetimizin temel değerlerinden birini oluşturmuştur.
Şimdi, devletimize sanki bir savaşa girmiş ve o savaşı kaybetmiş gibi ağır mütareke koşullarının dayatıldığını görüyoruz. Bu vatan için kanını döken, canını veren aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizden ve dahi Türk milletinden utanmadan bizlere teslimiyet koşullarını dikte ettirmeye çalışıyorlar.
Terörsüz Türkiye diyerek, milli, üniter, laik devlet yapımız ve ulus devletimiz açıkça hedef alınıyor. Biz bu teslimiyetçi zihniyeti en baştan gördük. Bugün hukuksuzca Silivri Cezaevi'nde hapsedilen sayın Genel Başkanımız Ümit Özdağ ve Zafer Partisi kadroları ilk günden itibaren bu sürece karşı durdu.''
'MÜCADELEYE HER KOŞULDA DEVAM EDECEĞİZ'
''Duruşumuz net, söylemimiz sert ve tekti. Süreci baltalayacağız. Çünkü Zafer Partisi, bu sürece karşı koymak, cumhuriyetimizi savunmak ve cumhuriyeti kurmak kadar değerli ve öncelikliydi.
21 Ocak 2025'te Özdağ'ı hukuksuzca tutuklayınca bizi de susturacaklarını sanmış olmalılar. 'Özdağ'ı alırsak, gözdağı veririz' ve sustururuz herkesi diye düşünmüş olabilirler. Mücadeleye devam ediyoruz ve her koşulda devam edeceğiz.''
Bu yolun sonu barış ve istikrar değildir. Terörsüz Türkiye'de değildir. Karar alıcıları açıkça uyarıyoruz. Bu yolun devamı, daha fazla terör, daha fazla çatışma ve etnik teröre, iç savaşa gidiştir.
On yıl önce denenen ilk açılım rezaletini ve sonuçlarını tekrar hatırlayınız. Memleketin bir bölümü teröristlere teslim edilmişti. Teröristler dağdan kente inmiş ve buraya yerleşip tahkimat yapmıştı. Jandarma ve polise operasyon yasağı getirilmişti. Kent merkezlerini geri alabilmek için 794 vatan evladını şehit vermek zorunda kaldık. Bu sayı, Kıbrıs Barış Harekatı'ndan bile fazladır.''
'TESLİMİYET HEDEFLENİYOR'
''Süreci planlayanlar, ilk açılımdan ders almışçasına ilerliyor. Bu kez daha tehlikeli ve milletimizi aşağılayıcı bir yol izleniyor. Siyasi özgürlük ve yeni bir anayasa ile teslimiyet hedefleniyor. Açılım sğrecini tezgahlayanlara soruyoruz: Hayrola efendiler, Türkiye bir meydan savaşını kaybetti de bizim mi haberimiz yok? Kürdistan kuruldu da bizim mi haberimiz yok? Sevr muadili bir ağır mütareke ile devletimizi yıkıp, milletimizi etnik yapı üzerinden bölmeye çalıştığınızı aziz milletimiz görmüyor mu sanıyorsunuz?
Yok efendim PKK dağıtılmalıymış, silah bırakmalıymış, gömecekmiş. Aslında PKK'nın büyük bölümünün Suriye'de YPG içerisine transfer edildiği ve burada eğitim ve donanım desteği ile takviye edildiğini Türk kamuoyu gayet iyi bilmektedir.
PKK'nın rengi, yapısı ve şekli değişir ama Türkiye Cumhuriyeti'ne düşmanlığı ve emperyalist aparatı olduğu gerçeği hiçbir zaman değişmez.''