Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Evren Yıldız'dan 2863 Sayılı Kanuna tepki: 'Bana kalırsa yasal definecilik kaldırılmalı'

Sosyal medyada define aramanın şifreleri, define arama ve bulma videolarının milyonlarca kez görüntülenmesi; yapılan yorumlarla da konuya büyük bir merakın olduğu görülüyor. 12punto.com.tr’ye konuşan Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Evren Yıldız çıkartılan eserin korunamaması, define aramanın hukuksal sürecini, sosyal medyadaki define arama videolarına değinerek çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Ezgi Sivritepe

Ezgi SİVRİTEPE-12punto.com.tr

Sosyal medya mecralarında define arama videolarının milyonlarca kez izlenmesi define aramaya meraklı olanların en büyük eğlencesi... Peki define arama videoları gerçek mi? İzinsiz define aramanın yargı süreci nasıl işliyor? İşte ayrıntılar…

2863 Sayılı Kanun'a göre defineciler, ilgili alana en yakın bulunan mülki amire, mülki amir ise en yakın müzeye başvurmak zorunda. Müzenin uygun görmesi halinde defineciye 1 yıllık ruhsat veriliyor. Bu süreçte tüm masraflar defineci tarafından karşılanırken süreç devlet tarafından kontrol ediliyor. 

Kanuna göre çıkarılan definenin Maliye Bakanlığı ve gümrük tarafından değer tespiti yapıldıktan sonra eğer define sit alanında ise devlet ile defineci arasında; özel mülk ise mülk sahibi de dahil edilerek pay ediliyor. Ancak define kültür ve tabiat varlıklarına ait ise arayıcı hak iddiasında bulunamıyor.

CAYDIRICILIK AZ

2863 Sayılı Kanun'a göre izinsiz define aramanın cezası 2-5 yıl olarak öngörülüyor. Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Evren Yıldız verilen cezalara ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "2863 Sayılı Mevzuata göre kaçak kazı ve definecilik suç. Ancak hakimin kararıyla iyi hal indirimine de gidilebiliyor ya da kişi ilk defa izinsiz define arıyorsa para cezasına çarptırılabiliyor. Bunlardan dolayı da bir caydırıcılık söz konusu değil.  Define arayıcısı için bir korkutuculuk olmadığı için cezalar kesinlikle az. Yasa var, ceza var, ama uygulanıyor mu? Asıl soru bu" dedi.

GERÇEK DEĞİL REPLİKA!

Define aramanın artık bir kesim için sektör haline geldiğini, bir kesimin sosyal medyada paylaşılan videolarla define arayarak zengin olmaya inandırıldığını ama bunun şehir efsanesi olduğunu belirten Yıldız, “Define haritası satarak geçimini bundan sağlayan bir kesim var. Define şifresi diyerek ağaca, taşa bakmak orada bir sanat eseri ya da define olduğunu iddia etmek yanlış çünkü öyle bir şey yok" dedi. 

Yıldız ayrıca; videolarda topraktan bir şeyler çıkarken görüntü alındığını, oradan çıkanların replika olduğunu ancak insanların buna inandığı ve zengin olunabileceğini düşündüklerini belirtti. 

"YASAL DEFİNECİLİK KALDIRILMALI"

Mısır, İtalya, Yunanistan ve özellikle Türkiye'nin tarihi eser olarak kaynak ülke olduğunu; Yunanistan ve İtalya'nın eser kaçakçılığını en aza indirdiğini ifade ettikten sonra Türkiye'de de bu konuda ciddi adımlar atıldığını belirttikten sonra, Yıldız şunları söyledi:

"Unutulmaması gereken Türkiye'de yasal definecilik söz konusu. Buna izin verilmesinin sebebi de bence devletin buradan gelir elde etmeye çalışmasından ziyade kaçakçılığı önlemeye çalışması yani yasal defineciliğe izin vererek kaçakçılığı önlemeye, kontrol altına almaya çalışıyor. Yine de bunun doğru olduğunu söyleyemeyiz çünkü geçtiğimiz yıllarda Dipsiz Göl’de altın aramak için izin isteyen definecinin dilekçesi kabul edildi. O kişi altın bulamadı ve göl harap oldu. Kişisel fikrimi soracak olursanız yasal defineciliğin kaldırılması gerekiyor."

"ARKEOLOG FARK EDERSE..."

Hali hazırda bulunan kazı alanlarında definecinin girme ihtimaline de değinen Yıldız şöyle devam etti:

"Arkeolojik kazı alanları her zaman kontrolün sıkı tutulduğu alanlardır, mevsim geçişlerinde kazıya ara verildiğinde dahi alanda mutlaka bekçi bulunur. Kazının devam ettiği süreçte de ekip olarak çalışan işçilerin başında mutlaka bir arkeolog bulunur.  Kazı alanına defineci giremez ama işçi olarak başvurup kazının nasıl yapıldığını öğrenmeye çalışırsa ve arkeolog bunu fark ederse işçinin işi sonlandırır”

"EN İYİ KORUMA YÖNTEMİ BELKİ DE ÇIKARMAMAK"

Arkeolojide önemli olanın hız değil eserin doğru çıkartılması olduğunu ve aslolanın eserin korunması olduğunu belirten Yıldız, "Definecilerin, antik kentlere girmesi ya da dönemsel kazı süreçlerinde alana zarar verme durumu olabiliyor böyle zamanlarda eseri koruyamadıktan sonra yeraltında kalması daha iyi diyoruz, bazen en iyi koruma yöntemi çıkarmamak mı diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

"OLDU YA DA OLMADI DİYEMEM"

Arkeologların definecilere yardımcı olup olmadığı yönündeki soruya ise Yıldız, "Bireysel olarak yaşamadım ama oldu veya olmamıştır diyemem" yanıtını verdi. 

ARKEOLOJİDE BÜTÇE SORUNU

Arkeolojik kazılara verilen bütçelerin yeterli olup olmadığı yönündeki soruya ise Yıldız:

"Her zaman ilk vazgeçilen kültür oluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığına ayrılan bütçe her zaman en az oluyor. Üniversitelerin yaptığı bilimsel arkeolojik kazıları bakanlık bütçesiyle sağlanıyor ama ayrılan bu bütçe yeterli değil maalesef” 

DEFİNECİYE SORDUK

Youtube'da yayın yapan bir defineci ise, İzinsiz define arayanların ekipmanlarına el konulduğunu ve yargı sürecinden geçtiklerini belirtti Defineci, "İzinsiz kazı yapmaktan ziyade tarihi eser niteliği olan eserleri satarken yakalanan kişilerin tutuklu yargılandıklarını biliyorum" ifadelerini kullandı. 

Dedektör satıcıları ise sosyal medyadaki define arama videolarının satışlarında bir etkisi olmadığını her yıl belli aralıklarla yüzde 5 - yüzde 10 kadar artışlarının olduğunu belirtti.

BU YIL DA BÜTÇEDEN EN AZ PAYI ALDI

2024 yılı Plan ve Bütçe Komisyonunda yapılan görüşmelerin sonucunda Kültür ve Turizm Bakanlığının bütçesi 38 milyar 964 milyon 106 bin lira olarak belirlenerek Diyanet İşleri Başkanlığının gerisinde kaldı.