Pierre Hadot’un 'Yaşam İçin Felsefe' kitabı Türkçe olarak okurlarla buluştu

Fransız filozof, filolog ve antik felsefe tarihi uzmanı Pierre Hadot’un 'Yaşam İçin Felsefe' adlı kitabı Türkçe olarak yurttaşlarla buluştu.

12punto

Pierre Hadot’un 'Yaşam İçin Felsefe' adlı kitabı, Kağan Kahveci’nin Fransızca aslından çevirisiyle Ayrıntı Yayınları’nın felsefe dizisi kapsamında yerini aldı.

'Jeannie Carlier ve Arnold I. Davidson ile Konuşmalar' alt başlığıyla yayımlanan kitap Hadot’nun, felsefenin entelektüel bir uğraş olmanın ötesinde bir yaşam tarzı olarak nasıl benimsenebileceğini anlattığı röportajından oluşuyor.

Aynı zamanda bu önemli düşünürü yakından tanıma imkânı da sunan 'Yaşam İçin Felsefe', günümüzde bilgeliğin ya da erdemli yaşamın izini sürmesi bakımından ilham verici bir rehber niteliği taşıyor. 

PİERRE HADOT KİMDİR?

Pierre Hadot, filozof, filolog ve antik felsefe tarihi uzmanı. 1922 yılında Paris’te doğdu. Çocukluğu Reims’de son derece dindar Katolik bir ailenin içinde geçti. Felsefe ve teoloji eğitimi aldıktan sonra 1942 yılında papazlık görevine getiril­di. 1952 yılında papazlığı bırakarak kiliseyle bağlantılarını kesti.

1947 yılında Paris’te lisans ve yüksek eğitimini tamamladı. Daha sonra, Fransa’da birçok akademik ödüle layık görülecek olan, Marius Victorinus ve Porphyre üzerine doktora çalışmasına başladı. 1964’e kadar CNRS’de çeşitli araştırma ve öğre­tim görevlerinde bulundu.

1964 ile 1985 yılı arasında EPHE’de Latin patristik dönem çalışmalarını, sonra da Helenistik ve Roma dönemi teoloji ve mistik üzerine çalışmalarını yönetti. 1982 yılında Michel Foucault’nun inisiyatifiyle Collègede France’a seçildi. 1990 yılında aktif öğretim hayatını bıraktı; fakat konferansları ve yazdığı kitaplarıyla entelektüel yaşamına devam etti.

Pierre Hadot, 24 Nisan 2010’da hayatını kaybetti. Hadot’nun çalışmaları iki kulvarda ilerlemiştir; bir yandan son derece uzmanlık gerektiren antik metin edisyon kritikleri ve çevirileri yaparken, diğer yandan antik dönem felsefi yaşam üzeri­ne oldukça yenilikçi eserler kaleme almıştır.

Filozofların oluşturduğu topluluk­lar, felsefi yaşam biçimlerinin farklı özellikleri, felsefi yaşantının politik yaşantı üzerindeki etkilerini, felsefeci olanlarla olmayanlar arasındaki ilişkileri büyük bir titizlikle incelemiştir. Bu bahiste özellikle antik dönemdeki felsefi “ruhani alıştırmalar” kavramını ön plana çıkartmış ve o dönemden çağdaş insanın ken­disi için ne bulabileceği üzerine düşünmüştür.