Dijital tutsaklıktan kurtulmanın 6 etkili yolu
Uzman psikologlar, dijital cihazlara bağımlılığın hem vücutta hem de ruh sağlığında yol açtığı olumsuzluklara dikkat çekiyor ve dijital tutsaklıktan kurtulmak için uygulanabilecek 6 etkili yöntemi öneriyor.
12punto
Dijital çağda yaşam, bireylerin günlük hayatında vazgeçilmez hale gelen akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve tabletler sayesinde pek çok kolaylık sunuyor. Ancak uzmanlara göre, giderek artan ekran başında geçirilen saatler dijital bağımlılığın da hızla yayılmasına neden oluyor. Son araştırmalar, dijital teknolojilere aşırı maruz kalmanın uyku problemlerinden sosyal izolasyona, dikkat dağınıklığından anksiyete ve depresyona kadar birçok soruna yol açabileceğini gösteriyor.
ARTAN DİJİTAL BAĞIMLILIK VE RİSKLERİ
Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, dijital bağımlılığın fiziksel ve psikolojik boyutlarına işaret ediyor. Göz yorgunluğu, duruş bozuklukları ve uyku düzenindeki aksaklıklar dijital cihazların yanlış ve aşırı kullanımının fiziksel belirtileri arasında yer alıyor. Tezel, özellikle gençler ve çocuklarda abartılı cihaz kullanımının sosyal iletişim becerilerinde gerilemelere, kaygı bozukluklarına ve motivasyon eksikliğine sebep olabileceğini belirtiyor. Ruhsal açıdan ise, dijital tutsaklık çoğunlukla bağımlılık yaratan uygulamaların kişide geçici bir rahatlık hissi oluşturmasından kaynaklanıyor; bu da uzun vadede mutsuzluk, yetersizlik hissi ve sosyal ilişkilerde mesafeye yol açıyor.
DİJİTAL DETOKSUN ÖNEMİ
Dijital detoks, bilinçli olarak belli zaman aralıklarında dijital cihazlardan uzak durmayı içeriyor. Psikolog Tezel, dijital detoksun sadece teknoloji kullanımını azaltmakla kalmadığını, aynı zamanda kişinin kendi duygu ve ihtiyaçlarına odaklanmasını sağladığını vurguluyor. Uzmanlar, dijital detoksun uygulandığı bireylerde baş ağrısı, anksiyete ve uykusuzluk şikayetlerinde belirgin azalma gözlendiğini; aile, arkadaş ve iş ilişkilerinin ise güçlendiğini ifade ediyor.
6 TEMEL YÖNTEMLE KONTROLÜ ELE ALIN
Dijital tutsaklıktan kurtulmayı kolaylaştıracak 6 temel yöntem şu şekilde sıralanıyor:
-
Duygularınızın Farkında Olun: Cihazlara başvurma isteğinizin arkasındaki duyguları gözlemleyin. Sıkıldığınızda, stresli ya da üzgün hissettiğinizde otomatik olarak telefona sarılmak yerine, bu duygunun nedenini anlamaya çalışın.
-
Günlük Sınırlar Belirleyin: Ekran sürenizi takip eden uygulamalar kullanarak, cihaz başında geçirdiğiniz zamanı sınırlandırın. Günlük hedefler oluşturun ve bu sınırlara sadık kalmaya özen gösterin.
-
Cihazsız Alanlar Tanımlayın: Evde özellikle yemek masası, yatak odası veya çalışma masası gibi belirli bölgeleri dijital cihazlardan arındırın. Bu alanlarda sadece yüz yüze iletişime veya dinlenmeye odaklanmak, alışkanlıkları değiştirmekte etkili bir adım olabilir.
-
Planlı Cihazsız Zamanlar Oluşturun: Günde en az bir saat, özellikle sabah uyandığınızda veya gece yatmadan önce teknolojiden uzak zaman geçirin. Bu zaman dilimlerinde kitap okuyun, yürüyüş yapın ya da sohbet edin.
-
Bildirimleri Kapatın: Akıllı telefon ve bilgisayarlardaki gereksiz bildirimleri kapatarak dikkatinizi bölmeden işlerinize odaklanabilirsiniz. Bu sayede sürekli uyarılarla tetiklenen ekran kontrolü alışkanlığını azaltmak mümkün.
-
Sosyal Etkileşimi Arttırın: Dijital yerine gerçek sosyal ilişkilerinize öncelik verin. Arkadaşlarınızla, ailenizle birlikte vakit geçireceğiniz aktiviteler planlayın. Yüz yüze iletişim, dijital bağımlılığı azaltmanın en doğal yollarından biri olarak gösteriliyor.
Uzmanlar, dijital tutsaklıktan kurtulmanın bir süreç olduğuna dikkat çekerek, bu yöntemlerin istikrarlı bir şekilde uygulanmasının alışkanlıkları değiştirmede ve yaşam kalitesini artırmada önemli rol oynadığını belirtiyor. Özellikle çocuklar ve gençler için aile bireylerinin de bu konuda örnek olması gerektiği, dijital detoksun ailece uygulanmasının daha etkili sonuçlar vereceği vurgulanıyor.